Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine (TMK md. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir.Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer....
Soybağının reddine ilişkin davalar, şahsa bağlı bir hakkın kullanılması niteliğinde olduğundan bu hususta vekile özel yetki verilmiş olması zorunludur. (HMK m. 74) Vekil, açıkça yetki verilmemişse soybağının reddi davası açamaz, açılmış olan davayı takip edemez. "Soybağının reddi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK mad.74), davacı adına soybağının reddi davası açan Av.İbrahim Atlı'nın vekaletnamesindeki bu husustaki eksikliğin tamamlanması için uygun süre verilmesi veya asilin yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmesinden," (Yargıtay 8....
Soybağının reddine ilişkin davalar, şahsa bağlı bir hakkın kullanılması niteliğinde olduğundan bu hususta vekile özel yetki verilmiş olması zorunludur. (HMK m. 74) Vekil, açıkça yetki verilmemişse soybağının reddi davası açamaz, açılmış olan davayı takip edemez. "Soybağının reddi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK mad.74), davacı adına soybağının reddi davası açan Av.İbrahim Atlı'nın vekaletnamesindeki bu husustaki eksikliğin tamamlanması için uygun süre verilmesi veya asilin yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmesinden," (Yargıtay 8....
Her ne kadar dava dilekçesinde dava; “ soybağının reddi ve babalık” olarak açıklanmış ise de; yukarıdaki açıklamalar karşısında; ortada “iptali istenebilecek bir soybağı” olmadığından dava sadece “ babalık hükmü ” verilmesine yöneliktir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Boşanma davası sırasında çocuk Hasan nüfusa kayıtlı değildir. Davacı, Hediye tarafından açılan nafaka davası sırasında Hasan'ın kendi nüfsuna kaydedildiğini öğrendiğini açıklamış, nafaka dosyasının bu dosya içindeki suretine göre 02.02.2015 tarihinde, eldeki davanın ise 25.06.2015 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, çocuk Hasan yönüyle davanın 1 yıllık sürede açıldığının kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken küçük Hasan için de davanın hak düşürücü süreden reddi doğru görülmemiştir....
resmi nikahlı eşi Ümit Kocakuşak'ın 15/03/2019 tarihinde boşandığını, boşandıktan yaklaşık sekiz ay sonra davalının boşandığı eşiyle yeniden beraber yaşamaya karar verdiğini ve müvekkilinden olan müşterek çocuğu da alarak Bursa'ya gittiğini, 11/11/2019 tarihinde müşterek çocuğun davalının boşandığı eşi Ümit Kocakuşak'ın nüfusuna kayıt edildiğini, müvekkilinin müşterek çocuğun biyolojik babası olmasına rağmen nüfus kayıtlarında baba olarak yer almadığını, babalık karinesinin çürütülmesinin soybağının reddi ile mümkün olduğunu, bunun ise soybağının reddi davası ile sağlanabileceğini, soybağının reddi davasını açma hakkının sadece kocaya değil, kocanın dışında bizzat çocuğa, diğer ilgililere ve baba olduğunu iddia eden kişiye de tanındığını, baba olduğunun iddia eden kişilerinde dava açabileceğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep ettiği, dosyanın bu şekilde...
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi “doğru” olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra “soybağının reddi davası” ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki soybağının reddi, ikincisi ise tanıma davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise, ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. (TMK.nun 282/1-2 md.) Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. (TMK.nun 285/1. md.) Bu halde, çocukla baba arasındaki soybağı, çocuğun evlilik içinde doğması ile kendiliğinden kurulur. Bu durumda koca; karısının doğurduğu çocuğun kendisinden olmadığını ileri sürerek ana ve çocuğa karşı, soybağının reddi davasını açabilir. Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır. (TMK. m.286) Ayrıca baba olduğunu iddia eden kişi de doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmesinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....