Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ve GEREKÇE Dava, evlilik birliği dışında doğan, erginin, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

(kızlık soyadı: Çağın)'ın soyadı tapu kaydıyla örtüşmediği gibi, her nakadar 44161162252 TC kimlik numaralı Mustafa ve Münevver kızı Hadice Özdirek (kızlık soyadı:Çimen)'in nüfus kaydına göre kardeşlerinin adları ile diğer Mustafa çocuğu olan maliklerin adları örtüşüyor ise de Hadice Özdirek ile Hadice Direk'in aynı kişiler olup olmadığı anlaşılamamıştır. Bu nedenlerle; 4495134470 TC kimlik numaralı Mustafa ve Münevver kızı ......

    Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....

    Hukuk Dairesi'nin kararında açıklandığı üzere, velayet hakkı kendisine verilen annenin çocuğuna kendi soyadını vermek istemesi durumunda çocuğun kişilik durumunda herhangi bir değişiklik meydana gelmeyeceğini, mahkemece soyadı değişikliği konusunda karar verilirken, tanık beyanları, güncel yargı kararları ve ilgili kanun hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, dinlenen tanık beyanında velayeti anneye verilen müşterek çocuğun soyadı konusunda zorluk yaşadığı ve bu konudan dolayı üzüldüğünün anlaşıldığını, müşterek çocuğun soyadı konusunda yaşadığı zorluklar ve psikolojisi üzerindeki etkilerinin gerek tanık anlatımıyla gerekse de dava dilekçesinde belirtmiş oldukları hususlarla sabit olduğunu, her şeyden önemlisinin çocuğun yararının davanın sonucu açısından en önemli unsur olduğunu, müşterek çocuğun okul hayatında ve sosyal hayatta soyadının farklı olmasından dolayı birçok problem yaşadığını ve bunların neticesinde de olumsuz olarak etkilendiğini, müvekkilinin soyadı konusunda çocuğunun...

    Çocuğun hangi soyadı alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre çocuk soyadını; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden çıkan sonuç şudur; çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir....

    Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük Kardelen'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Mahkemece, davacı ananın velayeti altında bulunan küçük ... 'nın soyadının değiştirilmesi hakkında açtığı davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile nüfus kütüğündeki “Samsağ" olan soyadının söylenmesi güç olup, yanlış anlamalara sebebiyet verdiğini, bu yüzden alay edildiğini ve çevrede ailece "Ağaoğlu" soyadı ile tanındıklarını bildirerek soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenlere dayanılarak adın ve soyadın değiştirilmesi hakimden istenebilir. Somut olayda davacının nüfus kütüğünde soyadının "Samsağ" olarak yazılı bulunmasına karşın, dinlenen tanık anlatımlarından davacının mevcut soyadı alay edildiği, bundan da rahatsız olduğu, ailece "Ağaoğlu" soyadı ile tanınıp bilindiği kanıtlandığından, mahkemece bu husus gözetilerek davanın kabulü gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda, ananın velisi bulunduğu küçük ...'nin soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            e göç ettiğinde de "..." soyadı ile tanınmalarına karşın "..." olarak nüfusa tescil edildiğini, ailenin 70-80 yıldır "..." soyadı ile bilinip tanındıklarını bildirmişlerdir. Dinlenen tanıklar da yeminli anlatımlarında davacı yanın savını doğrulamışlar, başlangıçta soyadlarının "..." iken kayden "..." olarak nüfusa tescil edildiğini, buna karşın herkesçe "..." soyadı ile tanınıp bilindiklerini belirtmişlerdir. Saptanan bu durum karşısında davacıların ileri sürdükleri nedenler 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesinde öngörülen haklı neden olarak kabulü ile soyadlarının istem gibi "..." olarak değiştirilmesine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu