WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle çocuğun rahatsız olduğunu, resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı olarak Kılıçkan soyadıyla değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi dinlenen tanık beyanlarından da çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....

Konuyla ilgili 2525 sayılı Soyadı Kanununun 4.maddesinin ikinci fıkrasının “evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği soyadı alır” şeklindeki birinci cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinden sonra bilhassa boşanmalar sebebiyle somut olayda olduğu gibi zaruri nedenlerle velayetin anneye bırakılması hallerinde velayet hakkına sahip annelerin çocuklarına kendi soyadlarını vermek amacıyla bu tür soyadı değişikliği davalarını açtıkları görülmektedir. 2525 sayılı Kanunun 4.maddesindeki düzenlemenin, Yasanın genel gerekçesinden de anlaşılacağı gibi ilk defa soyadı alınması ile ilgili olduğu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki hüküm karşısında, bu kuralın günümüzde sadece bazı istinai durumlarda uygulanabilmesinin söz konusu olduğu Anayasa Mahkemesince de kabul edilmektedir....

    un dünyaya geldiği, davacının her iki eşi ile de boşandığı, velayetin davacı anneye verildiği anlaşılmaktadır. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4.maddesinin 2. fıkrasının “evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği soyadı alır” şeklindeki 1.cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinden sonra bilhassa boşanmalar sebebiyle somut olayda olduğu gibi zaruri nedenlerle velayetin anneye bırakılması hallerinde, velayet hakkına sahip annelerin çocuklarına kendi soyadlarını vermek amacıyla bu tür soyadı değişikliği davalarını açtıkları görülmektedir. 2525 sayılı Kanunun 4. maddesindeki düzenlemenin, Yasanın genel gerekçesinden de anlaşılacağı gibi Soyadı Kanunu'nun, ilk defa soyadı alınması ile ilgili olup 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesindeki hüküm karşısında bu kuralın günümüzde sadece bazı istinai durumlarda uygulanabilmesinin söz konusu olduğu Anayasa Mahkemesince de kabul edilmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadı düzeltilmesine ilişkin davada ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir....

        Mahkemece, davanın kabulü ile malikin soyadı bulunmadığı gerekçesi ile tespit kararı verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Tapu kaydı ile kimlik bilgilerinin uyumlu hale getirilmesi istenen Şemsettin oğlu Hamza Terzi’nin nüfus kayıt bilgilerine göre 22.06.1940 tarihinde öldüğü ve soyadının “Terzi” olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, 6 parsel sayılı taşınmazın 4/238 paydaş maliki Şemsettin oğlu Hamza’nın nüfus kayıt bilgilerinde soyadı bulunduğu halde kadastro çalışmasının yapıldığı tarihte soyadı bulunmadığı gerekçesi ile tapu kaydına soyadı eklenmesi yerine tespit hükmü kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece, 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının tüm dayanakları getirtilmeli, getirtilen bu kayıtlar, kaydı düzeltilmesi istenen Şemsettin oğlu Hamza’nın kök nüfus kayıtları ile bağlantı oluşturacak biçimde incelenmelidir....

          Somut olayda, temyiz ettiği söylenen davalı ...’in dilekçesinde, karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri, bunların varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri, temyiz edilen kararın hangi bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinden verilmiş olduğu, tarihi ve sayısı, ilamın temyiz edene tebliğ edildiği tarih, kararın özeti, temyiz sebepleri ve gerekçesi belirtilmemiştir. Temyiz ettiği söylenen davalı ...’in Hukuk Muhakemeleri Kanununun 364. maddesinde belirtilen unsurları içeren usulüne uygun temyiz dilekçesini sunması için tarafına uygun bir süre verilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine İADESİNE, 06.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            nün Soyadı Kanunu çıkmadan önce 1326 yılında öldükleri için tapu kayıtlarının malik hanesine soyadlarının yazılmadığını ileri sürerek ... oğlu ...'nın "...", ... oğlu ...'nün "..." olarak soyadlarının tapuya yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

              İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının reşit olmadığı dönemde babası tarafından açılan dava sonucu yapılmış bir soyadı düzeltimi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyoruz. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairenin onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşündeyiz....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde evlenmekle aldığı, kocasının soyadı olan ." soyadının kızlık soyadı olan "." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 9.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında evlenmekle aldığı ... olan soyadı önündeki önceki soyadı olan ... soyadının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 09.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu