İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir soyadı düzeltmesi bulunduğu takdirde de davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyorum. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabul etmesi gerektiğinden açıklanan nedenle davacı ...'nun karar düzeltme isteminin kabulü ile adı geçen yönünden Dairemizin 12.10.2009 tarih ve 2009/4020-8190 sayılı onama kararının kaldırılması ve mahkemenin kararının yukarıda yazılı olan gerekçe ile bozulması gerektiği düşüncesindeyim....
(dosyaya sunulan nüfus kaydına göre ... oğlu ... olup tapu kaydında soyadı düzelttirilmek suretiyle), ölü malik ... oğlu ......
un soyadını taşıdığını, bunun kendi soyadı olan Akyol olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... idaresi temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 321.maddesi hükmüne göre, evlilik birliği içinde doğan çocuk ailenin yani babanın soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe sebep olamaz. Ayrıca; 2525 Sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası da evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babanın seçtiği veya seçeceği soyadını alacağı emredici kuralını getirmiştir. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe çocuğun da soyadı değişmez....
in evlat edinme sözleşmesi ile ... olan soyadını (babasının soyadı olan ve toplum içerisinde çeşitli kurum ve kuruluşlarda da ... soyadı ile anıldığı hususu gözetilerek soyadına ... soyadının eklenmesi suretiyle) ... (...) olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek davacının soyadı "... ..." olarak düzeltilmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle evlatlık sözleşmesi, evlatlığa izin kararı ve nüfus kayıt suretinden 30.8.1962 doğumlu davacının, 1998 yılında ... ... tarafından evlat edinildiği ve evlat edinilme sırasında ... olan davacının, Türk Medeni Yasasının 314. maddesi (Türk Kanuni Medenisinin 257. maddesi) kapsamında evlat edinen ... ...'nun soyadını aldığı anlaşılmaktadır. Davacının ... iken yasaya dayalı olarak evlat edinenin soyadını kabullendiğine göre bu soyadını taşıması gerekir. Evlat edinilmeden önceki soyadı ile tanınması "..." soyadının yanında "..." soyadını da istemesine haklı neden oluşturmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkilinin annesi ... ile birlikte yaşadığı, Almanya'da bütün resmi belgelerde soyadının "Mıcıelı" olarak, Türkiye'deki nüfus kayıtlarında ise soyadının babası ...'nin soyadı olan "Şahin" olarak geçtiğini, bu durumun karışıklığa neden olduğunu ileri sürerek nüfus kayıtlarında "Şahin" olarak görünen soyadının "Mıcıelı"olarak düzeltilmesini istemiş; Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı, usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu itibarla, söz konusu yasal düzenleme uyarınca evlilik içinde doğan adı geçen küçüğün soyadının babasının soyadı olması gerektiği hâlde, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın ön ad yönünden kabulüne, soyadı yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından soyadı yönünden temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfusta ... ad ve soyadı ile kayıtlı olmasına karşın ... olarak tanındığını bildirerek .... olan adının “...”, ... olan soyadının "...." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece adın değiştirilmesi isteminin kabulüne, soyadın değiştirilmesi isteminin ise, ilgilinin kendisini büyüten kişinin soyadını almak istemesinin yasal mevzuat önünde haklı bir neden olmadığından reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasası'nın 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir....
Kayıt maliki ...’ın Soyadı Kanunu yürürlüğe girmeden önce 1925 yılında öldüğü resmi belgelerden anlaşıldığından, davanın bu yönden reddi gerekirken, kabulü ile tapu kaydına soyadı eklenmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir . SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.6.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Çocuğun hangi soyadı alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre çocuk soyadını; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden çıkan sonuç şudur; çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir....
İlk derece mahkemesince, adın değiştirilmesi talebinin kabulüne ancak, Soyadı Kanunun 3. maddesi gereğince yabancı ırk ve millet isimleriyle soyadı kullanılamayacağı, evlilik durumunda evlenen kadının kocasının soyadını alacağı, davacının kendi soyadını seçerek tercihte bulunmasının Soyadı Kanununa aykırı olduğu gerekçesiyle soyadı değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut Anayasa Mahkemesinin 09/01/2019 tarih 2015/2944 karar sayılı soyadı değişikliği talebinin reddedilmesi nedeni ile özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvuru sonucu, Anayasa mahkemesince, davacının soy adını değiştirmek istemesi sebebi ile asliye hukuk mahkemesine dava açtığı, mahkemece davacının soy adı değişikliği talebinin kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesi tarafından Soyadı Kanunun 3....