WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 435 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” olarak yazılan kaydın “...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, kısmen kabule ilişkin "..." olan adının "..." olarak düzeltilmesi, soyadı düzeltilmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

    Davacının murisinin nüfus kaydında soyadı “...” olarak kayıtlı olduğuna göre murisin soyadının “...” olarak düzeltilmesi sonucunda tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün değildir. Diğer bir deyişle; tapu kaydında nüfus kaydına aykırı şekilde düzeltme yapılamaz. Tapu kayıtlarında davacının murisinin soyadının “...” olarak düzeltilmesi yerine nüfus kaydına aykırı şekilde “...” olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı idare temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapuda soyadı düzeltilmesi isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4.maddesi uyarınca 14. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 20.9.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hal böyle olunca; davacının soyadı olarak talep ettiği, annesinin soyadı olan "Lienemann" olarak değiştirilmesini isteği, "Lienemann" kelimesinin yabancı kelime olduğu, Türk dilinde böyle bir kelimenin bulunmadığı, 21/06/1934 tarihli 2525 sayılı Soyadı Kanunun 3. maddesi, 24/12/1934 tarihli 2981 sayılı Soyadı Nizamnamesinin 5. ve 7. maddelerinin halen yürürlükte bulunan hükümleri ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda haklı nedenlerin olması halinde dahi yeni alıncak soyadın ancak Türk dilinden ve Türkçe kökenli kelimelerden alınabileceği hükmünün amir olduğu ve yabancı kökenli kelimelerin soyadı olarak alınamayacağının açık olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadı düzeltilmesine ilişkin davada ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir....

          Mahkemece, Soyadı Kanunu yürürlüğe girmeden önce ölenlerin soyadı almalarının ve tapu kaydına soyadı yazılması isteği içeren davalarının dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “ talebe konu taşınmazların maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, aynı kişi oldukları tespit edildiği takdirde " nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmesi gerektiği gözetilerek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması...

            Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır. 2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 7.maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiştir. Bir kişinin adı, haklı nedenlerin varlığı halinde değiştirilebilir ise de onun yerine uygun yeni bir ad konulmadıkça her ne sebeple olursa olsun doğrudan değiştirilmesi istenemez. Soyadı aile adıdır....

            yasaklayan bir kural bulunmadığını, Türkçe dışında bir dilde soyadı alınmasının yasak olduğunu bahsedenin ise Soyadı Tüzüğü olduğunu, bir kimsenin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsur olan soyadı üzerindeki hakkın sınırları Kanun ile belirlenmiş olup bu hakkın vazgeçilmez, devredilmez, feragat edilmez ve kişiye sıkı surette bağlı bir kişilik hakkı olduğunu, soyadı üzerindeki hakkın, mutlak haklardan olması nedeniyle Soyadı Kanunu'nda yabancı dilde soyadı almayı açıkça yasaklayan bir kural yer almamasına rağmen mahkemenin Soyadı Tüzüğü'ne dayanarak davanın reddine karar verilmiş olmasının yasaya, usule ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması ve müvekkili T1'ın ismine "Çalışkan" eklenerek isminin "T1", soyadının ise "Mzhavanadze" olarak değiştirilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

            Medeni Kanunun 321. maddesinde, çocuğun ana ve baba evli ise ailenin soyadını, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuğun onun bekarlık soyadını taşıyacağı; Soyadı Nizamnamesinin 15. maddesinde ise, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocukların babalarının soyadını, evlilik dışında doğan çocuklar, analarının soyadını, ana önceki evliliğinden dolayı çift soyadı taşıyorsa, çocuğun onun bekarlık soyadını, evlilik dışında doğmuş çocuklar, ana ve babanın birbirleri ile evlenmesi veya babalarının tanıması veya hakimin babalığa karar vermesi ile babanın soyadını alacakları; Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 22. maddesinde (1) Evlilik içinde veya herhangi bir nedenle evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde Türk babadan olan veya Türk anadan doğan çocuklar doğumlarından başlayarak ....vatandaşlığını kazanacakları ve bu çocukların babanın soyadını alacakları ve aile kütüklerinde babalarının...

              Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Ancak; tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Dosyadaki tapu maliki murise ait nüfus kaydına göre "... kızı ... ..." 15.09.1924 tarihinde ölmüştür. Bu tarihte Soyadı Kanunu yürürlüğe girmediği, murisin nüfusta soyadı almadan öldüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle murisin ismine soyadı eklenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden hükmün aşağıda gösterildiği şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu