"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde soyadın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, davacı ... boşandığı eşinin "..." soyadını mahkemenin izni ile kullandığını, bu durumda kendisinin boşanmamış gibi algılandığını ileri sürerek "..." soyadının kızlık soyadı olan "Nalçacı" olarak düzeltilmesini istemiştir. Davacının yukarıda özetlenen istemi gözönünde tutulduğunda davanın soyadı değişikliği olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davaya 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesi hükmünce bakılarak, toplanacak kanıtlarla oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yerinde görülmeyen gerekçe ile görevsizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Ancak; Soyadı değiştirilmesi istemi hakkında asliye hukuk mahkemesinin görevli olması ve mahkemeler arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığına ilişkin kararın temyiz edilmesi nedeniyle henüz kesinleşmeyen dosyanın merci tayini amacıyla Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının üç nolu bendinin tamamen metinden çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : AD VE SOYADI DÜZELTİLMESİ İSTEMLİ YRG.GELİŞ TARİHİ:04.06.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, tapuda soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,21.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-2525 sayılı Soyadı Kanunu 21.06.1934 tarihinde kabul edilerek 02.07.1934 tarihli resmi gazetede yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Dosya içinde bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden “..."ın 1924 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Soyadı Kanunundan önce ölen kişinin soyadı kullanması olanaksız olup kayıt malikinin açık nüfus kaydında da soyadının yazılı bulunmadığı sabittir. Hal böyle olunca "A..."ın soyadının Kılıç olarak tespitine karar verilmesi doğru değil ise de bu husus bozmayı ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 2525 sayılı Soyadı Kanunu 21.06.1934 tarihinde kabul edilerek 02.07.1934 tarihli resmi gazetede yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Dosya içinde bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden “... kızı ..." nın 15.08.1921 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Soyadı Kanunundan önce ölen kişinin soyadı kullanması olanaksız olup; kayıt malikinin açık nüfus kaydında da soyadının yazılı bulunmadığı sabittir. Hal böyle olunca “... kızı ..." nın tapu kaydındaki kimlik bilgilerine soyadının eklenmesi davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca asıl davada davacılar vekili, 07.11.2007 tarihli duruşmada ... dışındaki maliklerin soyadının düzeltilmesi isteminden feragat etmesine rağmen mahkemece feragat edilen ..., ... ve ...'in soyadlarının eklenmesi davasının feragat nedeniyle reddi yerine kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
.-2007/300K. sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 6.5.2008 gün ve Hukuk-2008/62246 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada davacı ... mahkemenin izni ile boşandığı eşinin soyadı ...'ı kullandığını belirterek soyadının kızlık soyadı olan ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kanun yararına temyiz isteminde 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin b bendine göre aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği gerekçe gösterilerek davanın reddi gerektiği ve mahkeme kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacı ...'ün ...'dan boşandıktan sonra ......
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda, somut olayda olduğu gibi ananın velayeti altında bulunan ...'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/817 ESAS 2022/563 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Bodrum 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Soyadı Düzeltilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı küçük Filiz'in 22/08/2014 tarihinde vefat eden Orhan Akpınar ile Süheyla Anaç'ın evliliklerinden 14/03/2014 tarihinde dünyaya geldiği, davacının annesi Süheyla'nın eşi Orhan vefat ettikten sonra dava dışı Mahmut Tolga Anaç ile evlilik yaptığı ve Akpınar olan soyadının Anaç olarak evlilik sonrası değiştiği, anne Süheyla Anaç'ın soyadının değişmesi nedeniyle davacı küçük adına soyadının değiştirilmesine yönelik olarak bu davanın açıldığı görülmektedir. TMK’nın 321. maddesi uyarınca "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır."...
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır....