İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca nüfusta kayden baba olarak görülen kişiye karşı 2020/955 Esas sayılı dosyada soy bağının reddi davası açtıklarını, ancak nüfustaki babanın ve annenin öldüğünü, fethi kabir yapılması gerektiğini, oysa eldeki davada gerçek babanın hayatta olup ondan alınacak DNA örneği ile sonucun ortaya çıkacağını, usul ekonomisi yönünden kolaylık sağlayacağını belirterek kararın kaldırılmasını, mahkemeye bu yönde yol gösterilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: 04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi- babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile davacı ile küçük Mehmet Efe arasında bulunan soy bağının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Küçük Mehmet Efe Kayyımı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava soy bağının reddi davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere Ankara Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 15/06/2022 tarih 15023- 2447 sayılı rapor içeriğine davanın hak düşürücü sürede açılmadığının ispat edilememesine göre biyolojik babalığı reddedilen davacının davasının kabulünde usul ve esas açısından hukuka aykırı bir yön görülmediğinden kayyımın istinaf isteminin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı T3 ile davalı T2'ın 2016 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinin halen devam ettiğini, T5 annesi T2'ın bildirimi ile 22.10.2020 tarihinde doğum raporuna göre nüfusa tescil edildiğini, nüfus kaydının iptali ve tescili olarak belirtilen talebin dava istemini karşılamayacağını, dava konusunun soy bağının reddi davası olması gerektiğini, soy bağının reddi davası ile babalık davasının aynı davanın konusu olamayacağını, T3'ın baba olmadığının tespitine karar verilmesini, T1'in evliliği devam eden kişilerin çocuklarının babası olduğu tespiti yönünde hüküm kurulması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, istinaf talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece; "Açılan dava; çocuk adına kayyım tarafından açılmış soy bağının reddi davasıdır. Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/340 Esas, 2018/718 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; küçük Ömer Talha Türk adına babalık davası açmak, soy bağının reddi işlemlerini takip ve temsil etmek üzere T1 kayyım olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı kayyımın dava dilekçesinde küçük Ömer Taha Türk ile nüfus kayıtlarında baba olarak gözüken T2 arasındaki soybağının kaldırılmasını ve küçük ile gerçek baba olan Ferhat Çelik arasında soybağının kurulmasını talep ettiği, soy bağının reddi davası ile babalık davasının aynı anda görülememesi nedeniyle babalık davasının iş bu dosyadan tefriki karar verildiği, babalık davasının mahkememizin 2019/717 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır....
Mahkemece, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan soy bağının reddi davasının kabulü ile, İzmir İli, Urla İlçesi, Balıklıova Mah. Cilt No: 13, Hane No: 57, Birey Sıra No: 4'de nüfusa kayıtlı T.C. Kimlik numaralı Hakkı ve Pehime'den olma 01/07/1920 doğumlu olup, 23/08/1996 tarihinde vefat eden Mustafa Fehmi Altındağ ile aynı hanede birey sıra no:9'da oğlu olarak kayıtlı görünen Mustafa Fehmi ve Ayşe'den olma 01/09/1970 doğumlu, T.C. Kimlik numaralı T3 arasındaki soy bağının reddine ve nüfus kayıtlarında aralarındaki soy bağının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Ağızan'ın küçük Aras Alp'in kendi çocuğu olduğundan yeni haberdar olduğunu, küçüğün biyolojik babası Emre Ağızan olmasına rağmen babalık karinesi gereğince küçüğün nüfusta babası olarak davalı T5 gözüktüğünü, küçüğün soy bağının reddi davası açma hakkını kullanabilmesi için Eser Kıvanç'ın kayyım olarak atandığını bu nedenlerle davanın kabulünü, küçük T1 ile davalı T5 arasındaki soy bağının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
TMK'nın 282. maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. Aynı şekilde nüfusta tescil sırasında yanlış ve yanıltıcı beyanla baştan nüfus kaydına yanlış olarak tescil edilen kaydın düzeltilmesi davalarında da dava ilk baştan bilerek yanlış beyanda bulunarak tescil yaptırılması sebebiyle babalık davası değil nüfusta kayıt düzeltme davasıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, soybağının reddi istemine ilişkindir. Soy bağının reddi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, davanın vekil tarafından takip edildiği hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekir. (HMK.m.74) Davacı vekilinin dosyaya sunduğu vekaletnamede bu hususta özel yetkilendirilme yapılmadığı, vekaletnamenin genel vekaletname niteliğinde olduğu ad soyad değiştirme davaları için de vekilin yetkili kılındığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı vekili Av....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile; A-1- Davacı tarafından davalılardan T6 aleyhine açılan soy bağının reddi davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2- Davacı tarafından davalılar T3, T4 ve Sıdıka Serin aleyhine açılan soy bağının reddi DAVASININ KABULÜNE, Manisa ili, Gördes ilçesi, Kılcanlar mahallesi, cilt no 62 hane no 7 de nüfusa kayıtlı Galip ve Sıdıka kızı 26/08/1994 doğumlu TC kimlik numaralı T3 ve Manisa ili, Gördes ilçesi, Kılcanlar mahallesi, cilt no 62 hane no 7 de nüfusa kayıtlı Galip ve Sıdıka kızı 25/02/1997 doğumlu TC kimlik numaralı T4nın aynı hanede nüfusa kayıtlı Tarık ve Fadime oğlu 03/03/1963 doğumlu olup, 04/11/2016 tarihinde ölen 4627959854 TC kimlik numaralı Galip Kahya'nın çocukları olmadığının TESPİTİNE, 3- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 29,20TL nin mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ilam harcının davalılar T3, T4 ve Sıdıka Serin'den tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4- Davacı kendisini...
in çocuğuymuş gibi yazılı nüfus kaydının iptaliyle,... ve ...'in çocuğu olarak nüfusa kayıt edilmesine karar verilmesini istemiştir. Somut olayda, ...’in nüfusta babası görülen ...'in babası olmadığı, gerçek babasının ... olduğu ileri sürülmüş ve buna yönelik nüfus kaydında değişiklik yapılması talep edilmiştir. Bu durumda, davada öncelikle davacı ile babası gözüken ... arasındaki soy bağının reddi ( TMK 286. md ), ikinci aşamada ise gerçek babası olduğunu iddia ettiği ... yönünden de babalık hükmünün ( TMK 301 ve devamı maddeleri ) kurulması talebi bulunduğundan uyuşmazlığın Adana 7. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nin 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nin 25 ve 26.) maddeleri gereğince Adana 7.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....