e kayyım atanmasını istemiş; davalılar vekili; çocuk ile anne arasında bir menfaat çatışması olmadığını, kayyım tayin edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş; mahkemece; anne tarafından kendisine asaleten ve çocuğa velayeten açılmış bir babalık davası ve kayıtlı baba tarafından açılmış bir soy bağının reddi davası olmadığından anne ve çocuk arasında menfaat çatışması bulunmadığını, ...'in reşit olmakla süresi içinde soy bağının reddi davası açabileceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; TMK md 426 /2 gereği kayyım atanmasına ilişkindir. TMK 291/2 maddesinde “Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açar.” hükmü getirilmiştir....
Bu açıklamalara göre dava, çocukların baba yönünden soy bağının düzeltilmesi (soy bağının reddi ve babalığın tespiti) istemine ilişkin olup 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun uyarınca bu tür bir davanın aile mahkemesinde, bulunmadığı takdirde aile mahkemesi sıfatı ile asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmekte olup mahkemece davaya genel görevli asliye hukuk mahkemesi olarak bakılması yerinde görülmediğinden açılan davanın soy bağının reddi istemine ilişkin olmasına rağmen davanın en baştan en sona nüfus kaydında düzeltim davasıymışcasına genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi dikkate alındığında dava dosyasının istinaf incelemesinin ise dairemizin nüfus kayıtlarının düzeltilme davasının istinaf inceleme yeri olarak görevli olduğundan dolayı anılan gerekçe ile davanın soy bağının reddi olmasına rağmen dava dosyasının istinaf incelemesi için dairemize gönderildiğinin de anlaşıldığı oysaki açılan davanın soy bağının reddi davası...
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, soy bağının reddi davasının, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocuklarının soy bağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir dava olduğunu, babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasındaki soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soy bağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın soy bağının reddi davası olmadığını, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğunu, açtıkları davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili, davanın "soy bağının reddi" talebini de içerdiğini, bu dava için müstakil soy bağının reddi davası açmaya gerek olmadığını, babalık davası sübut bulduğu taktirde, bunun hukuki sonucu olarak soy bağının da hukuki olarak kendiliğinden çözülmüş olacağını, sonuç olarak bir kişinin iki biyolojik babası olmayacağına göre davacının nüfustan kaydının kendiliğinden düşmüş olacağını, Mahkemece soy bağına itiraz davası adı altında tefrik yapılarak ikinci bir davanın vücuda getirilmesinin hukuken doğru olmadığını, tefrik edilen davanın birleştirilmesi talebinin reddinin yanlış olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Soy bağının reddi ve babalık davaları şahsa sıkı sıkıya bağlı hakların kullanımıdır. Bu nedenle soy bağının reddi ve babalık davalarını takip yetkisini içeren özel vekaletname olmadığı görülmüştür. Taraf vekillerine özel vekaletname sunmaları için süre verilmeli sunmaları halinde vekil aracılığı ile yargılamanın tamamlanması, sunulmaması halinde asillerin katılımı ile yargılamanın tamamlanması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan sebeplerle belirlenen eksikliklerin giderilerek tamamlanması akabinde esastan hüküm kurulması zorunluluğu nedeniyle resen karar kaldırılarak dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir....
Davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; dosya içerisinde bulunan davacı vekili Av.Belgin Gök'e ait vekaletname genel vekaletname olup, soy bağının reddi davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Soy bağının reddi davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74)....
Davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; dosya içerisinde bulunan davacı vekili Av.Belgin Gök'e ait vekaletname genel vekaletname olup, soy bağının reddi davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Soy bağının reddi davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının soy bağı reddi davası açma hakkı olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : TMK 286 maddesi gereğince soy bağının reddi davası açma hakkı koca ve çocuğa tanınmış olup 291.madde de dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi, ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde kocanın alt soyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişinin soy bağının reddi davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeler karşısında annenin soy bağının reddi davası açma hakkı yoktur....
soy bağının reddi davasının kabulü ile ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava soy bağının reddi davasıdır. Dava, küçüğe kayyım olarak atanmak isteyen bu amaçla Aksaray 2. Sulh Hukuk Mahkemesine kayyum tayini talebinde bulunan kayyum adayı tarafından baba aleyhine açılmıştır. Soy bağının reddi davasını açma hakkı TMK 286.madde uyarınca çocuğa da tanınmıştır. Aynı madde hükmüne göre çocuğun açtığı soy bağının reddi davasında davalı, anne ve babadır. Davanın eksik hasma karşı açıldığı sadece babaya karşı ikame edildiği, kayyum tayini hususunda Aksaray 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/912 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmeksizin davanın esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. Davayı kayyum adayı açtığına göre, kayyumun görevi ve davadaki fonksiyonu küçüğü temsilden ibarettir. Davada aktif dava ehliyeti davacı küçüktedir....