AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2021/892 ESAS 2022/29 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Soybağının Reddi) KARAR : Babalık ( Soy Bağının Reddi) istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 4.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Samsun 4. Aile Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile T3 evlilik dışı ilişkisinden 11/04/2005 tarihinde Melike Deniz adlı çocuğun dünyaya geldiğini, müvekkili ile T3 arasında evlilik birliği olmadığı için davalılar T5 ve T4'den dünyaya gelmiş gibi davalıların hanesine kaydının yapıldığını belirterek davanın kabulü ile davalılar T5 ve T4 hanesine kayıtlı bulunan Melike Deniz'in bu haneden nüfus kaydının iptal edilerek gerçek annesi olan davacı müvekkil hanesine tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Samsun 4....
(3) Safkan Arap atlarına mahsus uluslararası koşulara, koşunun şartlarına göre Safkan Arap Atları Soy Kütüğünde ve aynı zamanda Dünya Arap Atları Organizasyonunun kabul ettiği Uluslararası Soy Kütüğü Kitabında kaydı bulunan ve bu koşulara katılmak üzere yabancı ülkelerden getirilen 2011 yılı itibariyle geriye Doğru en az dört nesil ana baba doğrulaması olan veya bunların soyundan gelen safkan Arap atları katılır." düzenlemesine yer verilmiştir....
Türk Soy Kütüğüne kayıtlı kısraklardan doğan atlar sadece uluslararası koşulara katılırlar." hükmünün iptali istemiyle açılmıştır....
Ancak dava dilekçemiz incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilinin soy isminin çevrede "KORKMAZ" olarak bilindiğine dair herhangi bir iddiamız bulunmadığını, müvekkilinin soy ismini değiştirmekteki haklı nedeni mevcut soy ismi nedeniyle toplum tarafından dışlanması olduğunu, ayrıca ifade etmek gerekir ki, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında müvekkilin mevcut soy isminin gülünç ve itici olmadığı kanaatine varmışsa da Mahkemenin objektif görüşlerine binaen müvekkilin soy isim değişikliğine ilişkin taleplerinin reddedilmesi kabul edilemeyeceğini, mahkemenin kendi görüşlerinden ziyade müvekkilin özel durumu, tercihi değerlendirilerek bir karar verdiği takdirde ancak adil yargılamadan söz edilebileceğini, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....
Ancak dava dilekçemiz incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilinin soy isminin çevrede "KORKMAZ" olarak bilindiğine dair herhangi bir iddiamız bulunmadığını, müvekkilinin soy ismini değiştirmekteki haklı nedeni mevcut soy ismi nedeniyle toplum tarafından dışlanması olduğunu, ayrıca ifade etmek gerekir ki, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında müvekkilin mevcut soy isminin gülünç ve itici olmadığı kanaatine varmışsa da Mahkemenin objektif görüşlerine binaen müvekkilin soy isim değişikliğine ilişkin taleplerinin reddedilmesi kabul edilemeyeceğini, mahkemenin kendi görüşlerinden ziyade müvekkilin özel durumu, tercihi değerlendirilerek bir karar verdiği takdirde ancak adil yargılamadan söz edilebileceğini, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan dava yasal dayanaktan yoksun olup, reddi gerektiğini, tapu kaydına eklenilmesi istenilen davacının soy adı nedeni ile mülkiyetin el değiştirmesine sebebiyet verilmesinin mümkün olduğunu, mülkiyet değişikliğine sebebiyet verilmemesi amacıyla tapunun tüm dayanak kayıtlarının, tapulama tutanaklarının ayrıntılı olarak incelenmesi, nüfusta ve mahallinde araştırma yapılması gerektiğini, kanunlar ve yerleşmiş içtihat kararlarına göre açılacak tapuda isim tashihi davası ile mülkiyet değişikliğinin yaratılmaması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; toplanan kanıtlardan vukuatlı nüfus aile nüfus kayıt örneğinden, yapılan zabıta araştırmasından ve tedavüllü tapu kayıt örneklerinden ve Silivri 2....
verdiğini, bu nedenle küçük adına soy bağının reddi davası açılması gerektiğini, davalarının kabulü ile küçük ile davalı T2 arasında soy bağının reddi kararı verilmesini, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, davacının mirasbırakanı Ali'nin soy ismi nüfus kaydında "...................." olduğu halde ".................." olarak düzeltme yapılması doğru değil ise de, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının 3. bendinde geçen " ... ................'nun soy isminin ".................." olarak düzelmesine" ibarelerinin hükümden çıkarılmasına; yerine, ".................'nun soyisminin ".................." olarak düzeltilmesine," ibarelerinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Talep, soy bağının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi, açılan davanın soy bağının düzeltilmesine ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. ......
karar verilmiştir.Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde alacaklarının haczi İİK'nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür.Somut olayda, alacaklının haciz istemi borçluya ait yarış atlarının soy kütüğüne kayden haciz konulmasına ilişkin olmayıp, yarış atlarının üçüncü kişideki tüm hak ve alacaklarına ihtiyati haciz şerhi konulmasına ilişkin olduğundan, borçlunun üçüncü kişi nezdinde doğacak alacaklarının bu şekilde haczinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır....