Köyü 19 haneden getirtilen davacının soy kütüğü örneğine göre babası "... " olup onun baba adı da ... olarak yazılıdır. Kimliği özetlenen bu kişi kayden 1960 yılında vefat etmiştir. Tapulama tutanağında 1962 de öldüğü belirtilen "... oğlu ... " ile nüfus soy kütüğünde davacının babası olarak kaydı bulunan "... oğlu ... "nın kimlikleri iki yıllık ölüm farkı ile tam bir örtüşme oluşturmaktadır. Kadastro tespitine katılan bilirkişi ve muhtar beyanlarının gerçeği aksettirmediği hasımlı açılacak ayrı bir dava yolu ile kanıtlanmadığı sürece sadece Tapu Sicil Müdürlüğü hasım gösterilen bu dava ile istemin hüküm altına alınması mülkiyet ./.. 2006/49-1973 naklini ortaya çıkaracağından bu parsel hakkındaki davanın reddi yerine 4095 parsele ilişkin isteminde kabulü doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....
olduğunu, bu nedenle annesi Hanım Pınarbaşı ile soy bağının kurulmasına, mahkeme masraflarının da davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; Dahili davalı T3 ile 17.10.2015 tarihinde evlendiğini, evlendikten sonra kızlık soyadı ile birlikte eşinin soyadı olan Kürtül soy ismini de beraber kullanmaya başladığını, ancak günlük yaşantısında her iki soy ismin beraber kullanılması nedeni ile çeşitli zorluklar yaşadığını belirterek kızlık soyadını kullanması yönünde karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı kurumun davaya cevap vermediği, ancak 10.11.2016 tarihli duruşmada; Evli çiftlerin tek başına kendi soy ismini kullanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dahili davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; Davacının davasının kabulü ile, davacının kızlık soyadını kullanmasına ve evlilik soyadının kaldırılmasına karar verdiği anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesi'nin 2019/905 Esas, 2022/434 Karar sayılı ilamıyla küçüğün babasının davalı olduğuna ilişkin kararın kesinleştiğini, babasının kütüğüne geçen çocuğun "..." soy ismine geçtiğini ve küçüğün okulda sorun yaşadığını, soy isminde meydana gelen değişikliğin çocukta kafa karışıklığına sebep olduğunu, günlük hayatında da sorunlar meydana geldiğini, müvekkilinin ve çocuğun yaşamını olumsuz etkilediğini, bazen çözülmesi ciddi zaman ve emek isteyen sorunların ortaya çıkmasına neden olduğunu, velâyeti annede olan küçüğün babasıyla iletişimi olmadığını, babayı tanımadığını belirterek küçüğün "..." olan soy isminin "..." olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek HÜKÜM : Düşme Sanığa yüklenen “çocuğun soy bağını değiştirme” suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımının, suç tarihinden iddianame tarihine kadar gerçekleştiği ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği, gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 16.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
nun doğum tarihi ile soy bağına ilişkin kayıtların düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
/Lübnan, doğum tarihinin 01.03.1965, isim ve soy isminin ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
+şekil" ibareli 45. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2013/68467 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni'nde yayımlandığını, bunun üzerine davalı şirketin "..." ibareli markalarına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddedildiğini, bunun üzerine müvekkilinin hukuka aykırı ret kararının kaldırılması istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazının nihai olarak reddedildiğini, “...” ibaresinin müvekkilinin soy ismi olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline ve başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun Soy Bağını Değiştirmek HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Hükümlerin konusuna, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12/02/2016 ve 2016/1 sayılı kararına göre, Çocuğun soy bağını değiştirmek suçunun temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait bulunduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan Daireye GÖNDERİLMESİNE, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte yazılı nedenlerle hüküm fıkrasının 2.bendin c fıkrasında yazılı “... ... oğlu ...’in tapudaki isim soy isim ve baba adının ... oğlu ... ... ... olarak,” cümlesi yerine “... ... oğlu ...’in tapudaki isim soy isim ve baba adının ... oğlu ... ... ... olarak,” cümlesinin yazılmasına; hüküm fıkrasının (4). bendinin ikinci fıkrasının üçüncü satırında yazılı “1.100-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve kelimeleri çıkartılarak yerine “1.100-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve kelimelerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde HUMK’nun 438/VII maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....