WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı baba tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın kabul kararının hatalı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece, davanın kabulü ile, müşterek çocuk Çınar'ın "ÖRS soy isminin annenin soy ismi olan "BAKIROĞLU" olarak değiştirilmesine karar verilmiş ise de; çocuğun velayeti altında bulunduğu annenin kızlık soyadına kullanmasına izin verilmesi talebi yönünden çocuğun üstün yararının gözetilmesi ve çocuğun soyadının değiştirilmesinde haklı sebep bulunmadığı, bu durumun aksinin davacı tarafından ispat edilemediği göz önüne alındığında, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacının ispatlanamayan davasının reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı ... Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı ... Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ; hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacının miras bırakan anne ve babası “ ... ve ...’in “ tapuda “ ...” yazılan soy isimlerinin “ ... “ olarak düzeltilmesine ilişkin davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Dava konusu taşınmazda müşterek paydaş olan davacının miras bırakan anne ve babasının yanında müşterek paydaş olan ve nüfus kaydına göre sağ gözüken davacının kardeşi “ ...’nın “ da soy isminin düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacının kardeşi adına olan tapu kaydının düzeltilmesi istemiyle dava açma yetkisi bulunmadığından , bu isteminin aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

        ın soy ismi hakkında beraat kararı verilen "...." yerine mahkumiyet verilen "..." olarak yazılmak suretiyle, dosya kapsamındaki diğer sanık isimleri de gözetildiğinde hüküm içerisinde çelişki oluşturur düzeyde; yine hükmün bütünlüğü içerisinde doğru halleri belirlenebilir olsa da, sanık ...'ın ön isminin "..., ...'ın soy isminin "Tutmak", ...'nin soy isminin "...,...ş isminin "...", ...'nun soy isminin ise "..." şeklinde yazıldığı belirtilerek 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesinin son cümlesi uyarınca Dairemizin sözü edilen ilamındaki maddi hatanın düzeltilmesi talep edilmiştir. Dosya kapsamına göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin talebi yerinde görülmekle; HÜKÜM: Maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin talebin kabulüne, Dairemizin 17.02.2020 tarih ve 2019/10650 Esas, 2020/2036 Karar sayılı kararı başlığındaki ... olarak yanlış yazılan sanık soyadının..., ...'...

          in soy isimlerinin, 30.05.1942 tarihli akit tablosunda ... olduğu, akit tablosunun arkasında yazılı kimlik bilgilerinin dosyada bulunan nüfus kayıt örneğindeki bilgilerle uyumlu olduğu, getirtilen nüfus kayıtlarından... ve...'in soy adlarının ''....'' olduğu anlaşıldığından yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki; mahkemece, ... ve...'in soy isimleri nüfus kayıtlarında ''....'' olmasına rağmen, ''....'' olarak düzeltilmesi doğru değil ise de, bu husus maddi hatadan kaynaklanmış olup yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 2. bendinde yer alan "...., .... ve...'ın soy isimlerinin .... olarak düzeltilmesine ve .... oğulları... ile... olarak tapuya tesciline," ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine, "...... ve .......'ın soy isimlerinin .... olarak düzeltilmesine ve......

            Her ne kadar Mahkemece dava tefrik edilerek mütevveffa Ramazan Kurnaz yönünden davanın soy bağının reddi davası olarak nitelendirilmiş ise de mahkeme hukuki nitelendirmede hataya düşmüştür. Gerek davacının iddiası gerekse davalı vekilinin cevap dilekçesindeki beyanı dikkate alındığında; Murat Kurnaz'ın gayri resmi olarak evlat edinildiği ve resmi evlatlık sözleşmesi olmaksızın nüfusa kaydedildiği, baştan beri tutulan nüfus kayıtlarının hatalı olduğu, bu hali ile davanın soy bağının reddi değil, baştan beri hatalı tutulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup, tefrik kararı verilmesi hatalıdır. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacının istemi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olarak oluşturulan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Soy bağını degiştirmek, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : 1-Sanık ......

              KARAR Davacı vekili, ...’ün biyolojik babasının davacı ... olduğundan, ... tarafından soybağının reddi davası, anne ... tarafından da babalık davası açılmadığını, yasal temsilcileri ile çocuğun menfaati çatıştığından ...'e kayyım atanmasını istemiş; davalılar vekili; çocuk ile anne arasında bir menfaat çatışması olmadığını, kayyım tayin edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş; mahkemece; anne tarafından kendisine asaleten ve çocuğa velayeten açılmış bir babalık davası ve kayıtlı baba tarafından açılmış bir soy bağının reddi davası olmadığından anne ve çocuk arasında menfaat çatışması bulunmadığını, ...'in reşit olmakla süresi içinde soy bağının reddi davası açabileceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; TMK md 426 /2 gereği kayyım atanmasına ilişkindir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, soy bağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu