"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek HÜKÜM : Düşme 5237 sayılı TCK’nin 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "Çocuğun soy bağını değiştirmek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı gerçekleştiğinden, kamu davasının düşürüldüğü, gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, 04/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2016/37- 39 esas-karar sayılı 10/06/2016 tarihinde kesinleşen ilam ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayet hakkının anneye verilmesine karar verildiği, davacı kadın tarafından müşterek çocuğu temsilen müşterek çocuğun soy isminin evlendiği yeni eşi Mehmet Emre SEMERCİ'nin, Semerci olan soy ismini kullanması talepli dava açıldığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından tüm sanıkların, çocuğun soy bağını değiştirmek suçundan sanık ...'ın beraatine ilişkin hükümler, katılan kurum vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde hamile olan ve sağlık güvencesi olmayan sanık ...'ın ... ... Kadın Doğum Hastanesi'nde sanık ...'ın kimlik bilgileri ile kayıt olup doğum yaptığı, daha sonra da ... Nüfus Müdürlüğüne müracaat ederek doğan çocuğu "..." ad ve soyadıyla sanık ...'ın nüfus hanesine kaydettirdiklerinin iddia edildiği somut olayda, A) Sanık ... hakkında çocuğun soy bağını değiştirmek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanığa yüklenen çocuğun soy bağını değiştirmek suçundan doğrudan zarar görmeyen ... Başkanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunmadığı anlaşılmakla; ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2016 tarih, 2015/636 Esas, 2016/97 Karar numaralı, 18.07.2016 kesinleşme tarihli kararı ile mağdurun soy bağının değiştirilmiş olduğunun anlaşılmasına ve sanık hakkında temel ceza belirlenirken birden fazla nitelikli halin (TCK'nin 86/3-a ve 86/3-e) bulunmasının gerekçe olarak gösterilmesine göre, sanık ile mağdur arasında alt soy-üst soy ilişkisi olup olmadığının, sanık hakkında TCK'nin 86/3-a maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu araştırılarak, TCK'nin 86/2. maddesine göre temel cezada alt sınırdan uzaklaşılıp uzaklaşılmayacağına karar verilmesinin gerekmesi, 2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek HÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın, gayri resmi birlikteliğinden dünyaya gelen çocuğunu resmi nikahlı eşinin üzerine nüfusa kaydettiği iddiasıyla, çocuğun soy bağını değiştirmek suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonusunda, mahkemece her ne karar mahkumiyet kararı verilmiş ise de, UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında aynı eylemden dolayı ... Cumhuriyet Başsavcılığının 13.11.2009 tarih ve 2009/4388 Esas sayılı iddianamesi ile açılan ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/776-2010/383 esas ve karar sayılı dosyası üzerinden resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 14....
62. maddesi uyarınca takdiri indirim maddesi ve erteleme hükümleri uygulanan sanıklar ... ve ... hakkında; CMK'nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, yasaya aykırı, 2-Sanık ... hakkında çocuğun soy bağını değiştirmek suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanık ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın soy bağının düzeltilmesine ilişkin olduğu ve ... Aile Mahkemesinin görevine girdiği belirtilerek görevsizlik kararı vermiştir. ... 12. Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacı ... Cumhuriyet Başsavcılığı; davalılar ..., ... ve ...'un, davalılar ... ile ...'nın nikahsız birlikteliklerinden doğan çocukları olduğunu ancak çocuklarının okul yaşının gelmesi ile kayıt işlemlerinin yapılabilmesi için çocuklarını resmi nikahlı eşi ...'dan doğmuş gibi nüfusa kayıt ettirmiş olduğunu belirterek davalı ... adına kayıt ettirilmiş olan ..., ... ve ...'nin nüfus kayıtlarında anne hanesinden çıkartılarak, davalı ... adına kayıt ettirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Türk Aile Hukukunda tüp bebek ve kiralık anne olguları dışında anne açısından soy sorunu söz konusu olamaz....
Davacı vekilinin dosya içerisine sunduğu vekaletname genel vekaletname olup, soy bağının reddi ve babalık davası şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanılması özelliği taşıdığından özel vekaletname ile tarafların temsili gerekir. Davacı tarafa süre verilmeli özel yetki içeren vekalet sunulması halinde dosya içerisine alınması gereklidir. Dosya incelendiğinde ilk derece mahkemesi kararı ve davacının istinaf dilekçesinin davalılar T19 T23 T25 ve T18 tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için kararın ve istinaf dilekçesinin tüm davalılara tebliği zorunlu olduğundan davacının istinaf başvurusu incelenmeksizin belirtilen eksiklik giderildikten sonra inceleme yapılmak üzere dosya ilk derece mahkemesine geri çevrilmiştir. Sonuç olarak; Dosyanın açıklanan eksikliklerinin giderilmesi için geri çevrilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
İdare Mahkemesi kararının dayandığı gerekçe usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren başka bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar verildi....
Kadın evli olsun veya olmasın o çocuğu dünyaya getirmişse çocuğun anasıdır ve çocukla ana arasındaki soy bağı doğumla kurulur. Mülga 17.02.1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi açısından bu soy bağı kanundaki karşılığıyla nesep, ananın evli olması halinde anaya karşı sahih, evli olmaması halinde gayri sahih kabul edilmiş ise de 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu açısından bu ayırım terk edilmiş; ananın soy bağının doğumla kurulduğu vurgulanılmakla kalınmıştır. 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un "soy bağı" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrası gereğince "Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce, sahih olmayan nesepli çocuklar, yürürlük tarihinden başlayarak bu kanunun soy bağına ilişkin hükümlerine tabi olurlar." denilmek suretiyle "sahih ve gayrisahih nesep" ayırımı hem ana hem de baba ile kurulan soy bağı açısından geriye dönük olarak da kaldırılmıştır....