"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması Katılan ile Cumhuriyet savcısının “Çocuğun Soy Bağını Değiştirmek” suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, katılan ile Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca itiraz olarak kabulü ile dava dosyasının merciince karara bağlanmak üzere mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Soy isim değişikliği K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, velayet hakkından kaynaklanan soy isim değişikliği istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacı reşit olup, "Karaarslan" olan soy ismini, çocuk esirgeme kurumu yurtlarında büyüdüğü 20 li yaşlarda kendi gayretiyle babasını bulduğunu ,kendisiyle hiçbir şekilde ilgilenmediğini , babası ile görüşmediğini, kendisini ve ailesini terk eden babasının soy ismini kullanmak istemediğini " belirterek soyadının “ Kılıç ” olarak değiştirmek istemektedir. Davacının soyadı değişikliği talebinin makul nedenlere dayandığı ve değişiklik yapılmasının gerekli olduğu, kullanmak istediği soy adının 2525 sayılı Kanunun 3. maddesine ve Nüfus Hizmetleri Kanununa aykırı olmadığı, davacı yönünden haklı nedene dayanma unsurunun gerçekleştiği tanık beyanları ile de ispatlandığı anlaşılmaktadır....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, anne yönünden soy bağı doğumla kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soy bağı davalarından söz edilemeyeceğini, soy bağı kurulması için hükme gerek bulunmadığını, ancak anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme geleceğini, bu durumda yanlış kaydın düzeltilmesinin soy bağı davalarıyla değil kayıt düzeltme davası sonucu düzeltileceğini, gerçek babanın nüfusa kaydedilme talebinin bulunmadığını, doğum tarihi olan 1986 tarihinde gerçek anne Nurdan' ın evli olmadığını, talebin gerçek annenin nüfusuna kaydedilme olduğunu, gerekçeli karardaki hukuk genel kurulu kararının dava konusu olaya uygulanamayacağını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu beyanla, görevsizlik kararının kaldırılmasına" karar verilmesini talep etmiştir....
ile davanın usulden reddi hatalıdır....
SAVUNMA: Davalı T7 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesini, esas yönünden ise açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, soy bağının doğru olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, yaptırılan zabıta araştırmaları, ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın HMK'nın 114/1- i ve 303'ncü maddeleri uyarınca daha önce aynı konuda kesin hüküm bulunması nedeniyle REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; davanın reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm feri müdahale talep eden tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı biyolojik baba soy bağının reddi davası açmış, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, davacı ile davalılar ... ve ... arasındaki soy bağının reddine, davacının davalılar ... ve ...’in babası olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... yanında ferî müdahale talep eden ve müdahale talebi reddedilen tarafından istinaf edilmiştir. Müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 02.11.2016 tarihli ve 2015/650 Esas 2016/385 Karar sayılı ilamıyla verilen beraat hükümleri aleyhine katılan vekilinin temyizi üzerine; Dairemizin 16/01/2019 günlü ve 2018/8420 Esas, 2019/205 Karar sayılı ilamıyla; Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların aralarında boşanma davasının devam ettiğini, hukukumuzda isim ve soy ad değiştirme davası açılabilmesi için haklı sebeplerin olmasının gerektiğini, davacının belirttiği sebeplerin haklı sebep nezninde kabul edilemeyeceğini, boşanma davası sonucunda zaten kadının evlenmeden önceki soy adını kullanabileceğini, ancak taraflar arasındaki boşanma hükmü sona ermedikçe boşanma davası gerekçe gösterilerek soy adı değişikliği davası açmasının örf ve adetlere aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus müdürlüğü duruşmadaki beyanında; davanın reddini talep etmekle medeni kanun da kadın ancak eşinin soy adının önünde kendi kızlık soy adını alarak kullanabileceğini, sadece kendi kızlık soy adını kullanması yürüklükte olan kanuna aykırı olduğunu beyan etmiştir....