"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (iki kez), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, resmi belgede sahtecilik, çocuğun soy bağını değiştirme, kasten yaralama (iki kez), tehdit (sanık ...), çocuğun soy bağını değiştirme, resmi belgede sahtecilik, suçu bildirmeme (sanıklar ... ile ...), suçu bildirmeme (sanık ...)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanıkların bu karara yönelik temyiz isteminin reddine ilişkin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin ek kararına yönelik temyiz istemi yerinde görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nin 296/2 ve 298. maddelerince esastan REDDİNE, 03.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Sayılı dosyası ile soy bağının reddi davası açtığını, davalının başka bir kadın ile gayri meşru bir ilişki içerisine girdiğini ve babasının annesini aldattığını öğrenen müvekkili Sezgin'in davalının birlikte olduğu kadının çocuğuna ulaşarak annelerini uyarmasını istediğini, davalının bu durumu öğrendikten sonra utanç duyup ailesine döneceğine müvekkillerine karşı iftiralarla soy bağının reddi davası açtığını, davalının işlediği zinayı örtbas etmek amacıyla açtığı soy bağının reddi davasının müvekkillerini manen yıprattığını belirterek, müvekkilleri için ayrı ayrı 50.000,00- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süreye uğradığını belirterek öncelikle bu sebeple reddine, aksi kanaat halinde davacının çocuğu olduğu yönünde müvekkilinin herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, kaldı ki davacının nüfusta görünen baba ile soy bağı ilişki kaldırılmadıkça elde davayı açamayacağını, tazminatlar yönünden mahkemenin görevli olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının başka bir erkekle soy bağının bulunduğu, bu soy bağı geçersiz kılınmadıkça eldeki davanın dinlenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
TMK'nın 282. maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. Aynı şekilde nüfusta tescil sırasında yanlış ve yanıltıcı beyanla baştan nüfus kaydına yanlış olarak tescil edilen kaydın düzeltilmesi davalarında da dava ilk baştan bilerek yanlış beyanda bulunarak tescil yaptırılması sebebiyle babalık davası değil nüfusta kayıt düzeltme davasıdır....
Yasaya aykırı, sanık vekilin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince, hükmün ... idaresine vekalet ücretine tayin edilmesine ilişkin fıkranın çıkartılması ile sanık hakkında uygulanmasına karar verilen hak yoksunluklarına ilişkin " Sanığın Koşullu salıverilmesi halinde kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından bu hükmün UYGULANMASINA, ibaresinin çıkarılarak yerine "sanık hakkında tayin edilen uzun süreli hapis cezası ertelendiğinden 53/1-c fıkrasında hak yoksunluklarının kendi alt soy yönünden uygulanmaması ile alt soy harici kişiler yönünden infaz tamamlanıncaya kadar uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece, hüküm kısmının 2. bendinde, dava konusu edilen taşınmazlardan 75 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak kayıt maliki ... ...'in baba isminin tapu kaydına "..."olarak yazılması şeklinde hüküm kurulmuş ise de, dosya arasındaki 75 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının "... oğlu ..." adına kayıtlı olduğu tespit olunmakla; bu parsel bakımından davacıların dava açmakta hukuki yararlarının olmadığı sabittir. Tapu kaydında isim tashihi davalarında amaç tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Hüküm kısmının 14. bendinde kayıt maliki "..."nın nüfus kaydında soy isminin yer almamasına karşın hükme "..." olarak geçmesi, hüküm kısmının 18. bendinde yer alan kayıt maliki "..."...
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Getirtilen nüfus kayıtlarından, tapu maliki olduğu iddia edilen davacının murisi “... oğlu, ...’un” 25.06.1934 tarih ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce 01.02.1929 tarihinde öldüğü ve soyadı bulunmadığı; yine tapu maliki olduğu iddia edilen davacının murisi “... kızı, ...” soyadı almadan 21.01.1936 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır....
Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı Tapu Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak; Katılan ile sanık arasında üst soy-alt soy ilişkisi bulunmadığı halde sanık hakkında 5237 sayılı TCK' nın 86/3-a hükmüne göre arttırım yapılarak fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK' nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 22/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....