Aile Mahkemesi ise 08/03/2019 tarih ve 2019/274- 251 Esas ve Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki davanın soy bağına ilişkin olmadığı, analığın tespitinin istendiği, TMK 282/1. Madde hükmü gereği ana yönünden soy bağının doğumla kurulacağı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin uygulamasının da bu yönde olduğu gerekçesi ile görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna ilişkin karşı görevsizlik kararı vermiş, kararın usulen kesinleşmesi üzerine merci tayini talebi ile dosyayı Dairemize göndermiştir. Dosyanın istinaf incelemesinde: Hatay 3. Aile Mahkemesinin kararının gerekçe ve neticesi itibariyle doğru ve yerinde olduğu, taraflar arasındaki davanın analığın tespitine ilişkin olup TMK 282/1. Madde hükmüne göre "Çocuk ile ana arasında soy bağı doğumla kurulur." Bir başka deyişle çocuğu doğuran kadın anadır.Bu nedenle analığın tespiti davaları soy bağına ilişkin olmayıp nüfus kayıtlarının düzeltilmesi niteliğindedir. Yargıtay'ın kararlılık kazanan uygulaması da bu yöndedir....
Zira kan bağına bağlı olan soy bağının tarafların anlaşması yoluyla sona erdirilmesi mümkün olmadığı gibi evlat edinme yoluyla kurulan soy bağının da sona erdirilmesi mümkün olmamalıdır. Bu ilkeye evlatlık ilişkisinin çözülemezliği denmektedir. Kanun Koyucu yaptığı düzenleme ile evlatlık ilişkisi ve soybağı ilişkisi arasındaki farkları en aza indirgemeyi amaçlamaktadır. Yukarıdaki anlatımla somut olay değerlendirildiğinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına konu evlat edinme kararının Aksaray Aile Mahkemesinin 04/06/2004 tarih 2003/64 Esas 2004/658 Karar sayılı ilamı ile davacıların davalıyı evlatlık olarak edindikleri, işbu kararın 26/08/2004 tarihinde kesinleştirilerek nüfus kayıtlarına işlendiği, eldeki davanın 06/02/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
Zira kan bağına bağlı olan soy bağının tarafların anlaşması yoluyla sona erdirilmesi mümkün olmadığı gibi evlat edinme yoluyla kurulan soy bağının da sona erdirilmesi mümkün olmamalıdır. Bu ilkeye evlatlık ilişkisinin çözülemezliği denmektedir. Kanun Koyucu yaptığı düzenleme ile evlatlık ilişkisi ve soybağı ilişkisi arasındaki farkları en aza indirgemeyi amaçlamaktadır. Yukarıdaki anlatımla somut olay değerlendirildiğinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına konu evlat edinme kararının Aksaray Aile Mahkemesinin 04/06/2004 tarih 2003/64 Esas 2004/658 Karar sayılı ilamı ile davacıların davalıyı evlatlık olarak edindikleri, işbu kararın 26/08/2004 tarihinde kesinleştirilerek nüfus kayıtlarına işlendiği, eldeki davanın 06/02/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, çocuğun soy bağının değiştirilmesi HÜKÜM : Beraat Sanık müdafiinin, beraat hükmü nedeniyle vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz istemiyle sınırlı olarak yapılan incelemede; 1136 sayılı Kanun'un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “Sanık ...'...
Davada öncelikle davacı ile babası gözüken ... arasındaki Soy bağının reddi ( TMK 286. md ), ikinci aşamada ise gerçek babası olduğunu iddia ettiği ... yönünden de babalık hükmünün ( TMK 301 ve devamı maddeleri ) kurulması talebi bulunduğundan uyuşmazlığın Mersin 5.Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nın 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25 ve 26.) maddeleri gereğince Mersin 5.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soy bağının düzeltilmesine ilişkin davada ... .... Aile Mahkemesi ile ... .... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... .... Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin 3 yaşında iken gerçek babası olan ...'...
Hukuk Dairesinin 2017/7996 Esas 2018/18504 Karar) Açılan soy bağının reddi davasında davacı babanın çocuk ile aralarında soy bağının bulunmadığına dair 07/06/2021 tarihli ATK raporuna ve tüm dosya kapsamında göre davanın kabulüne dair karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; işbu dava, babalık değil soybağının reddine ilişkin olduğundan davanın Hazineye ihbar edilmesine gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar mahkemece 17/12/2019 tarihli tensip tutanağının 14 nolu bendi uyarınca dava Hazineye ihbar edilmiş ise de; Hazineye ihbar keyfiyeti sadece babalık davası için öngörülmüştür. Yasal olarak gerekmediği halde soybağının reddine ilişkin davanın Hazineye ihbar edilmesi ona taraf sıfatı vermeyeceğinden, bu durumun sonuca etkili olmadığından ve karar başlığında "davalı" olarak gösterilmediğinden haliyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmayacağı öngörülmüş olup, bu husus eleştiri konusu yapılmıştır. "Dava, koca tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir....
Dava dosyanın incelenmesinden, Suriye uyruklu davacı tarafından, Türk vatandaşı olan babası … ile soy bağının Reyhanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla tespit edildiğinden bahisle Türk vatandaşlığına alınmasına karar verilmesi istemiyle 19/04/2022 tarihli dilekçe ile İstanbul Valiliği Nüfus ve Vatandaşlık İşleri İl Müdürlüğü'ne yapılan başvurunun zımnen reddi işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, soybağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde; davacının davalı ... ile 2001 yılında evlendiği, evlilik devam ederken 17.11.2002 doğum tarihli ... adında kız çocuklarının dünyaya geldiği, tarafların 2006 yılında boşandığı, ... velayetinin anneye verildiği, boşanmadan sonra davalı ... davacıdan olmadığını ima eden mesajlar atmaya başladığı belirtilmiş ve küçük ... soy bağının reddine karar verilmesi istenmiştir....
nın 289/2 maddesi gereğince soy bağının reddi davası çocuğun ergin olmasından itibaren bir yıl içerisinde açılması öngörüldüğünden mevcut davanın soy bağının reddi davası olarak nitelendirilmesi halinde davanın hak düşürücü sebep nedeniyle usulden reddine karar verilecek olup beyana göre yanlış oluşturulan nüfus kayıtlarında değişiklik yapılması mümkün olmayacaktır. Ayrıca baba hanesinde kayıtlı olan Ali ismindeki şahsın da gerçekte yaşayan kişi olmadığı iddiası karşısında soy bağının tesisi açısından DNA incelemesi mümkün olmayacaktır. Bu hususlar dikkate alındığında, davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olarak oluşturulan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....