Bu karine uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuk ile o evlilikte koca arasında soy bağı kurulacaktır. Babalık karinesinin çürütülmesi soy bağının reddi ile mümkündür (TMK m. 286). Bu ise soy bağının reddi davası ile sağlanabilir (TMK m. 286). Bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soy bağının ortadan kaldırılması imkanı bulunmamaktadır. Bir diğer deyişle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacak kayıt düzeltme davası ile baba adının düzeltilerek soy bağının reddi imkanı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkate edilmesi gereken husus şudur; soy bağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır....
Baba ve çocuğun dava hakları birbirinden bağımsız haklardır. Söz konusu maddeye göre babanın açtığı soy bağının reddi davasında davalı ana ve çocuk iken, çocuğun açtığı soy bağının reddi davasında, davalı ana ve baba olmak zorunda ve davalılar zorunlu dava arkadaşıdırlar. Soy bağının reddi davalarında görevli mahkeme 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir. Baba ile soy bağının kurulmasını sağlayan ana ile evliliğin çocuğun doğumundan sonra yapılması halinde, TMK’nın 293. maddesi uyarınca evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirerek baba ile soy bağını kurmaları mümkündür. Bu halde TMK’nın 294. maddesine göre eşlerin yasal mirasçıları, çocuk ve cumhuriyet savcısı sonradan evlenme yoluyla soy bağının kurulmasına itiraz edebileceklerdir....
Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır....
ilişkisi olmamalı ya da kurulmuş olan soy bağı ilişkisinin "soy bağının reddi davası" ile sonlandırılması gerekmekte olduğunu, bu şartları sağlamayan "soy bağının tespiti" davasının reddedilmesi gerektiğinin doktrin ve Yargıtay içtihatlarında tartışmasız olarak kabul edildiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asıl dava babalığın hükmen tespitine, birleşen dava ise soy bağının reddine ilişkidir Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; birleşen soy bağının reddi davası dava yönünden, davaya konu çocuğun, davalı Süleyman'ın çocuğu olmadığı 30/04/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu doğrultusunda sabittir. Birleşen davanın tarafları soy bağının reddi yönünde verilen karara karşı yasa yoluna başvurmamış olup esasen birleşen soy bağının reddi davası yönünden karar kesinleşmiştir. Kaldı ki, soy bağının reddi davasının tarafı olmayan davalı Adnan'ın tarafı olmadığı karara ilişkin istinaf başvurusu yersizdir. Babalık davası yönünden ise 30/04/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu doğrultusunda davalı Adnan'ın davaya konu küçüğün babası olduğu ispatlanmış olup, çocuğun kayyımına, babalığın tespiti davasında çocuğu temsil etmek üzere Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/101 Esas 2016/621 Karar sayılı ilamı ile yetki verilmiş olup verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Asıl dava babalığın hükmen tespitine, birleşen dava ise soy bağının reddine ilişkidir Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; birleşen soy bağının reddi davası dava yönünden, davaya konu çocuğun, davalı Süleyman'ın çocuğu olmadığı 30/04/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu doğrultusunda sabittir. Birleşen davanın tarafları soy bağının reddi yönünde verilen karara karşı yasa yoluna başvurmamış olup esasen birleşen soy bağının reddi davası yönünden karar kesinleşmiştir. Kaldı ki, soy bağının reddi davasının tarafı olmayan davalı Adnan'ın tarafı olmadığı karara ilişkin istinaf başvurusu yersizdir. Babalık davası yönünden ise 30/04/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu doğrultusunda davalı Adnan'ın davaya konu küçüğün babası olduğu ispatlanmış olup, çocuğun kayyımına, babalığın tespiti davasında çocuğu temsil etmek üzere Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/101 Esas 2016/621 Karar sayılı ilamı ile yetki verilmiş olup verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır. Aynı şekilde nüfusta tescil sırasında yanlış ve yanıltıcı beyanla baştan nüfus kaydına yanlış olarak tescil edilen kaydın düzeltilmesi davalarında da dava ilk baştan bilerek yanlış beyanda bulunarak tescil yaptırılması sebebiyle babalık davası değil nüfusta kayıt düzeltme davasıdır. Kaldı ki Aile Mahkemeleri özel görevli mahkeme olup hak düşürücü süreleri dikkate alarak yargılama yapmaktadır....
Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır. Davalılar nüfus kaydında annesi ve babası olarak görülen davacılar tarafından yanlış ve yanıltıcı beyanla yasaya aykırı olarak çocukları olmadığını bildikleri halde davalıları kendi hanelerine tescil ettirmiş olup, bu sebeple yukarıda açıklamalar da dikkate alındığında davanın nüfusta kayıt düzeltme davası olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmış olup, Hukuk Genel Kurulunun 2013/18- 354 esas ve 2013/1554 karar sayılı kararı da bu yöndedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada herhangi bir zaman aşımı ve hak düşürücü süre söz konusu olmadığını, mahkemece davanın soy bağının reddi değil, babalık davası olduğu belirlenmesine ve soy bağının reddi davası açılması için süre verilip bekletici mesele yapılmasına rağmen yerel mahkemenin davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın babalık davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Maddesinde düzenlenen babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır. Aynı şekilde nüfusta tescil sırasında yanlış ve yanıltıcı beyanla baştan nüfus kaydına yanlış olarak tescil edilen kaydın düzeltilmesi davalarında da dava ilk baştan bilerek yanlış beyanda bulunarak tescil yaptırılması sebebiyle babalık davası değil nüfusta kayıt düzeltme davasıdır. Aile Mahkemeleri özel görevli mahkeme olup soy bağının reddi ve babalık davalarında kanunda belirlenen hak düşürücü süreleri de dikkate alarak değerlendirme yapılması gerekmektedir....