Çocuk soyadı; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soy bağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden anlaşıldığı üzere çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soy bağı ilişkisini göstermektedir. O halde, ergin olmayan çocuğun, doğumla veya kan bağına dayanan soy bağının yahut da yapay soy bağının (evlat edinme) kurulmasıyla kazandığı soyadının; velayet hakkına sahip olan ebeveyn yahut çocuk vesayet altında ise vasisinin talebiyle değiştirilip değiştirilemeyeceği sorunu, Türk Medeni Kanununun 321'nci maddesi hükmü ve soy bağının hükümleri esas alınarak çözülecektir. Bu durumda davanın dayanağının TMK'nın Aile Hukuku kitabından kaynaklandığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacının, dedesi ve babaannesinin nüfus kayıtlarında babası ve annesi olarak görünmesi nedeniyle nüfus kayıtlarının baştan itibaren hatalı şekilde tutulan gerçeğe aykırı kaydın düzeltilmesi isteminin soy bağının reddi olarak değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından davaya bakma görevinin Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1- c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi-babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir....
Aile Mahkemesinin 11/02/2021 tarihli kararı ile; Yapılan yargılama toplanan deliller ve alınan rapor dikkate alınarak davacının annesi ile eski eşi evli olduğu sırada eski eşin yurt dışında bulunduğu dönemde, davacının annesinin T10 ile birliktelik yaşadıkları ve bu birliktelikten davacının dünyaya geldiği, yapılan DNA incelemesi neticesinde T10'nün davacının babası olduğunun tespit edildiği, soy bağının reddine ilişkin kararın da kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle; davacının babalığının tespitine yönelik davasının kabulü İle T10'nün Mehmet Başar'ın babası olduğunun tespitine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ VE DİLEKÇESİ: Davalılar T3 Sabiha Cingöz, T5 vekili 07/04/2021 tarihli dilekçesi ile; DNA testinin usulüne uygun alınmadığını, davanın kanunda yazılı bir yıl içinde açılmadığını, usul ve yasaya aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle kararın kaldırılmasını istemişlerdir....
Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilmiş kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılmış vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince akrabalık ilişkisinin kurulması gereklidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın reddi ile babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1996/253 E, 1996/348 K sayılı dosyası üzerinden yapıldığını, bu suçun sanığı ve davacı müvekkilin babası olan dava dışı Ahmet Güzel tarafından çocuk tanınmadığını, baba adına soy bağı tesisi sağlanmadığını, biyolojik annenin yaşının küçük olması sebebi ile nüfus kayıtlarında anneanne Sabriye Demirel anne ve davalı olan dede T4 de baba olarak kaydedildiğini, davacı müvekkil tarafından Antalya 8.Aile Mahkemesi'nin 2016/662 E dosyasında soy bağının reddi ve babalık davası açıldığını, karara karşı kanun yoluna başvurulduğunu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Köyü Cilt No:23 Hane No:36 BSN:3'de nüfusa kayıtlı Mustafa olduğunu ileri sürerek kendisi ile adı geçen kişi arasında soy bağının kurulması istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2 .Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Soy bağının reddi davasının, yukarıdaki bentlerde gösterildiği gibi, anne ya da yasanın belirlediği bu kişiler dışında 3. bir kişi tarafından kendi adına açılması mümkün değildir. Dava, bütün bu kişiler dışında 3. bir kişi olan Av. Muhammed Emin Özkan tarafından açılmıştır. Yargılama devam ederken, kayyım davaya dahil edildiğinden, o andan itibaren çocuğu temsil yetkisinin kayyıma geçtiği, bu durumda da çocuğun davacı sıfatı yönünden bir eksiklik kalmadığı anlaşılmaktadır. Buradaki mesele mahkemece davayı çocuk adına açan Av. Muhammed Emin Özkan'ın kayyım Halil Çerdin'den özel yetkili vekaletname alıp almadığı noktasında toplanmaktadır. Bu anlamda mahkemece, 14.01.2022 tarihinde düzenlenen muhtıranın 04.02.2022 tarihinde Av....
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında anne tarafından açılan babalığın tespiti, maddi tazminat ve nafaka istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nin "Babalık karinesi" başlıklı 285.maddesi gereği; "Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır" düzenlemesi gereği davacı anne ile davalı babanın boşanma tarihinden itibaren henüz üç yüz gün dolmadan yüz elli yedinci gün doğan çocuğun babası kanun gereği davalı koca olduğundan davacının TMK'nin 301.maddesi kapsamında babalık davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi yerine kesin hüküm oluşturacak şekilde esastan reddine karar verilmesi, bundan ayrı olarak babalığın hükmen tespiti davası ile birlikte babalığın fer’i niteliğinde olan TMK'nin 304. maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talep ve aynı Kanunun 182. maddesinde yazılı çocuk için nafaka istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi halinde...