Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca VI. bendin son cümlesinde; "... evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir..." düzenlemesine yer verilmiştir. 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 506 sayılı Kanun'un 68. maddesine ek düzenleme yapılarak, anılan maddenin VI numaralı bendindeki "çalışmaya" kelimesinden sonra gelmek üzere "buralardan gelir veya aylık almaya" ibaresi eklenmiştir. Öte yandan 4958 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 506 sayılı Kanuna getirilen Ek 47. madde ile de "kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları" bağlanmış gelir ve aylıklar bakımından kesme nedeni sayılmıştır....

    Ayrıca VI. bendin son cümlesinde; "... evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir..." düzenlemesine yer verilmiştir. 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 506 sayılı Kanun'un 68. maddesine ek düzenleme yapılarak, anılan maddenin VI numaralı bendindeki "çalışmaya" kelimesinden sonra gelmek üzere "buralardan gelir veya aylık almaya" ibaresi eklenmiştir. Öte yandan 4958 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 506 sayılı Kanuna getirilen Ek 47. madde ile de "kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları" bağlanmış gelir ve aylıklar bakımından kesme nedeni sayılmıştır....

      Ayrıca VI. bendin son cümlesinde; "... evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir..." düzenlemesine yer verilmiştir. 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 506 sayılı Kanun'un 68. maddesine ek düzenleme yapılarak, anılan maddenin VI numaralı bendindeki "çalışmaya" kelimesinden sonra gelmek üzere "buralardan gelir veya aylık almaya" ibaresi eklenmiştir. Öte yandan 4958 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 506 sayılı Kanuna getirilen Ek 47. madde ile de "kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları" bağlanmış gelir ve aylıklar bakımından kesme nedeni sayılmıştır....

        Maddesine göre işten ayrılma şartıyla 3201 sayılı yasaya göre yurda kesin dönüş şartı yerine getirilmediğinden yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği, İsviçre Sosyal Güvenlik mercii kayıtları incelendiğinde 4 koduyla yapılan prim ödemelerinin işsizlik ve çalışılmayan sürelerde ödenen primler ile İsviçre'de ikamet edenlere ilişkin olduğunun belirtildiği, davalı kurumun yazısına İsviçre Sigorta merciince verilen 23/08/2017 tarihli cevabi yazıyla çalışması gerekmeyen insanların da katkı payı ödemek zorunda olduğunun, bu katkıların 4 koduyla belirtildiğinin bildirildiği, bu haliyle toplanan deliller ve dosya kapsamına göre İsviçre sigorta merciinin prim ve sigorta sürelerinin çeşitlerine ilişkin çizelgesinde 4 koduyla yapılan prim ödemelerinin işsizlik ve çalışılmayan sürelerde ödenen primler ile İsviçre'de ikamet edenlere ilişkin olduğunun belirtilmesine göre 4 koduyla yatan yurtdışı primlerinin ikamete dayalı olduğu, bununda davacının İsviçre Sosyal Güvenlik merciiyle ilişkisinin devam...

        Bu maddeye göre aylığa hak kazananların diğer mevzuata göre de aylığa hak kazanması halinde, tercih ettikleri aylıkları, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı müracaatlarını takip eden ay başından itibaren ödenir, diğer aylıkları sürekli olarak kesilir. Ancak, iki yönden aylığa aynı zamanda hak kazananlara, müstehak oldukları tarihten itibaren fazla aylıkları ödenir. Tercih ettikleri aylıklarını alanlar, yeniden Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı olarak başvurdukları tarihi izleyen ay başından itibaren bu isteklerinden dönebilirler. Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen bu aylıklar her yıl sonunda faturası karşılığında Maliye Bakanlığından tahsil edilir. Bu madde kapsamına girenlerin ilgili valiliğe müracaatı üzerine valilik tarafından tanzim edilecek aylık bağlanmaya ilişkin belgeler Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilir.” denilmektedir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2019/47 E., 2020/201 K., DAVA KONUSU : (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının babası Cemal Oğuz'un 08/09/1988 tarihinde vefat ettiğini, babanın vefat tarihi itibariyle davacının eşi Ömer Abalı ile evli olduğunu, eş Ömer Abalı'nın 07/03/2014 tarihinde vefat ettiğini, eşin ölüm tarihi itibariyle Bağ-Kur'dan emekli olduğunu, davacının davalı kuruma müracaat ederek dul aylığının yanı sıra 1988 yılında vefat eden baba Cemal Oğuz'dan dolayı da yetim aylığı bağlanması talebinde bulunduğunu, davalı kurumun 07/02/2019 tarihli yazısı ile; hem eşinden hem de babasından aylık alma hakkının bulunmadığını bildirmek suretiyle talebi reddettiğini, davacının her iki aylığa da hak kazandığını belirterek davacının babası Cemal Oğuz'dan dolayı yetim aylığı almaya hak kazandığının tespiti ile davacının aylık bağlanmasına ilişkin talebinin reddine yönelik kurum işleminin...

          Açıklanan yasal mevzuat çerçevesinde somut olayda; öncelikle, 2147 sayılı Kanun kapsamında yaptığı borçlanma ve 506 sayılı Kanun kapsamındaki hizmet süreleri ile varsa askerlik borçlanması gözetildiğinde davalının yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanıp kazanamadığı araştırılıp irdelendikten sonra; bu süreler gözetildiğinde tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazandığı sonucuna varılıyorsa 01.10.1993 tarihinden itibaren aylık bağlanması gereklidir. 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlandığı sürelerin sosyal güvenlik bakımından değerlendirilmesinin, başka bir deyişle yaşlılık aylığı bağlanmasında hesaba katılmasının mümkün olabilmesi için, davalının yurt dışından kesin dönüş yapıp yapmadığı araştırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği dikkate alındığında, kesin dönüş tarihini takip eden aybaşından ise anılan borçlanma süresi de dikkate alınarak aylık bağlanması ve /veya ödenmeye devam edilmesi gereklidir....

            Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçeleri ile kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kısmi sözleşme aylığı bağlanması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 3201 sayılı Kanun hükümleri. 3....

              Türk sosyal güvenlik sisteminde hizmet akdine tabi olarak çalışanlar ile kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar yönünden zorunlu emeklilik öngörülmediğinden yaşlılık aylığı tahsis koşullarının oluşması üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalının talebi olmadan aylık bağlanması mümkün değildir. Bu itibarla sigortalının yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunması zorunludur. 20. Gelinen bu noktada yaşlılık aylığı bağlanma koşullarına kısaca değinilmesi gerekmekte olup 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 2. fıkrasındaki; "17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir....

                Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu