Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya 3201 sayılı yasaya göre yurt dışı hizmetleri ile Türkiye'de geçen hizmetlerinin birleştirilip 01/06/2009 tarihinden sonra yaşlılık aylığı bağlandığı, ticari faaliyetinin devam etmesi nedeniyle 10/03/2002-31/03/2010 tarihleri arası vergi kaydının bulunduğu, davalı Kurumca 3201 sayılı yasanın 5754 sayılı yasa ile değişik 6.maddesi gereğince "5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun'un, sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümlerinin bu kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmayacağına" ilişkin düzenlemesi sebebi ile davacının 3201 sayılı yasaya göre yaptığı borçlanma ile birlikte yaşlılık aylığına hak kazandığından emeklilik sonrası devam eden ticari faaliyeti sebebi ile yaşlılık aylığının başlangıçtan itibaren kesildiği anlaşılmaktadır....
Söz ve deyimlerin lafzi anlamına sıkı sıkıya bağlanarak, 2829 sayılı Yasadan yararlanabilmek için kişiyi tüm sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlamanın sosyal güvenlik sistemi ve yasanın amacı ile bağdaşmadığı gerçeği karşısında, davacı yalnızca 506 sayılı Yasa'ya tabi çalışmaları ve doğum borçlanması ile aylık bağlanabiliyorken, ikinci bir sosya güvenlik Kurumuna tabi hizmetin birleştirilmesi uygun olmayacaktır( HGK 'nın 06.03.2002 tarih, 2002/132 Esas, 2002/139 Karar ilamı da aynı doğrultudadır). Oysa; davacının SSK'lı çalışmaları tek başına aylık bağlanmasına yetmediğinden, 2829 sayılı Yasa uyarınca tüm hizmetleri birleştirilerek sonuca gidilmesi gerekirken, yalnızca iki sigortalılıkta geçen çalışmalarının birleştirilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, öncelikle davacının 1479 sayılı Yasa'ya tabi çalışmalarını gösterir hizmet cetveli celbedilmeli ve 23.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6645 sayılı Yasanın 56....
Davanın yasal dayağı olan 506 sayılı Kanunun, 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 35. maddesiyle değişik “Ana ve babaya aylık bağlanması” başlıklı 69. maddesinde, sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı olursa, artanının, eşit paylar halinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına aylık olarak verileceği belirtilmiş, “Aylığın başlangıcı” başlığını taşıyan 70. maddesinde, sigortalının ölümünde ölüm sigortasından hak sahibi kimselerine bağlanacak aylıkların, ölümle aylığa hak kazandıkları tarihten sonraki ay başından başlayacağı açıklanmıştır....
Mahkemece, özellikle sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneğinin ikamet koşuluna bağlı olup olmadığı Kurumdan ve ihtiyaç duyulursa yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşundan sorulmalıdır. Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında; ... Büyükelçiliği tarafından düzenlenen 16.04.2014 tarihli yurt dışı hizmet belgesine göre; davacının 20.12.2013 tarihine kadar çalıştığı ve 21.12.2013 tarihinden itibaren işsizlik ödeneği almakta olduğu anlaşılmaktadır. Davacının aylık başlangıç tarihi olan 01.08.2014 tarihi ve sonrasında çalışması olup olmadığı veya ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almadığı sağlıklı bir biçimde araştırılmadan yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Somut olayda; davacının babasının ölüm tarihindeki mevzuata göre gelirinin bulunması nedeni ile aylık bağlanması mümkün değilse de, 1479 sayılı Yasa'nın 45. maddesine 24.07.2003 tarih 4956 sayılı Yasa'nın 23. maddesi ile eklenen (c) fıkrasında düzenlenen; “ onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan ve veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25'inden az aylık bağlanamaz” hükmü uyarınca kız çocuklarına aylık bağlanması mümkün hale gelmiştir. 24.07.2003...
Somut olayda; davacının babasının ölüm tarihindeki mevzuata göre gelirinin bulunması nedeni ile aylık bağlanması mümkün değilse de, 1479 sayılı Yasa'nın 45. maddesine 24.07.2003 tarih 4956 sayılı Yasa'nın 23. maddesi ile eklenen (c) fıkrasında düzenlenen; “ onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan ve veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25'inden az aylık bağlanamaz” hükmü uyarınca kız çocuklarına aylık bağlanması mümkün hale gelmiştir. 24.07.2003...
Bu düzenleme ile 506 sayılı Yasanın 68/VI maddesinin 4958 sayılı Yasa ile değiştirilen haline göre farklı düzenleme getirerek “kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları” halini aylık kesme nedeni olarak öngörülmüş; Geçici 91. maddenin son fıkrasında ise; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrası gereğince, aylık veya gelirleri ödenmeye devam olunacak kız çocuklarının aylık veya gelirlerinin ödenmesine devam olunması için sahip olmaları gereken şartları, ilk kez veya yeniden 06.08.2003 tarihinden sonra haiz olan kız çocukları da aynı esas ve usûllerle aylık veya gelir hakkından yararlandırılır.” kuralına yer verilmiştir. 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasanın 53. maddesi ile 506 sayılı Yasaya eklenen Ek 47. maddesi ile “Bu Kanuna göre gelir veya aylık almakta olan kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından...
Mahkemece, aylık bağlanabilmesi için 6. maddenin aradığı kesin dönüş şartının, davacının yurt dışında çalışan ... Vatandaşlarının çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirip erdirmediği usulünce (özellikle ... sigorta merciinden veya ....Yurdışı İşçi Hizmetleri Daire Başkanlığından, yurtdışı çalışmaları gösterir yeni tarihli hizmet cetvelinin celbi ile) araştırılmalı ve dava tarihi tahsis talep tarihi kabul edilerek varılacak sonuca göre diğer tahsis şartları irdelenerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerinin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilmiş hizmet süreleri esas alınarak emekli aylığı bağlananlar ile bunların aylık bağlanan dul ve yetimleri, ......
İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA K A R A R A) Davacı istemi; Davacı, mart 2009 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin ve 2008 yılı aralık, 2009 yılı ocak, şubat aylarına ait yaşlılık aylıkları dışında Kuruma yersiz ödemeden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. B)Davalı Cevabı; Davalı Kurum, ilk aylığın hatalı bağlandığını, daha sonra düzeltilen hatanın mevcut duruma göre tarım bağkurdan aylık bağlanması sureti ile giderildiğini,fazladan yapılmış ödemelerin de geri istenilmesinin yasa gereği olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....