Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....

    Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştı. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....

      Aynı KHK ile 46/2 maddesi değiştirilerek, "Ancak, evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olan ödenir.” hükmü getirilmiştir. 3- 04/10/2000 tarihli KHK Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 gün ve 61/34 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. 4- 4956 sayılı Yasa, 08/08/2001 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş ve bu kez 1479 sayılı Yasanın 45/c maddesi "yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Yasa ile diğer sosyal güvenlik Yasaları kapsamında çalışmayan, bu yasalar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25'i," oranında aylık bağlanır.” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 46/2 maddesine, "Ancak, evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olan ödenir." hükmü getirilmiştir....

      Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere ilgili sosyal güvenlik kurumu kanunu hükümlerine göre bağlanır...” hükmü düzenlenmiştir. 3201 sayılı Kanun aylık bağlanması için “kesin dönüş” koşulunu aramakla birlikte bu konuda açıklayıcı bir bilgi de içermemektedir. Hukuk Genel Kurulu’nun 1997/10-588-857, 1998/10-645 1999-237 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, yurda kesin dönüş yapmaktan söz edebilmek için yurt dışında çalışan ... Vatandaşlarının çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirmeleri gerekir. Eldeki davada; davacı, 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun, ......

        olunmadığının tespitine ilişkin olarak açılan işbu davada mahkemece yapılan yargılama sonunda, tahsis talebi tümüyle, menfi tespit istemi kısmen reddedilerek davacının faiz borcundan sorumluluğunun bulunmadığına karar verilmiştir....

          davalı Kurum tarafından 1.353,48 TL tutarında aylık bağlandığını, 29.08.2019 tarihinde kuruma fuzulen yapılan 1.514,53 TL ödeme ve aylıklarının 01.06.2019 tarihi itibariyle bağlanması gerekirken 01.09.2019 tarihi itibariyle bağlanması nedeniyle zarara uğradığı belirtilerek, davalı kuruma 29.08.2019 tarihinde yaptığı 1.514,53 TL ödeme ile yoksun kalınan aylıkların ödeme günleri esas alınarak faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          tarafından Ankara 9.İş Mahkemesinin 2005/94 E,2005/1078 K sayılı dava dosyası ile tespit davası açılarak davacıya 506 sayılı Yasanın 24.maddesi uyarınca 1.1.2005 tarihinden itibaren iş kazaları ve meslek hastalıkları sigorta kolundan aylık bağlanmasına karar verildiği bu kararın Dairemizin 25.9.2006 gün ve 2006/11411 E,2006/8859 K sayılı kararı ile onandığı anlaşılmaktadır Alınan hesap bilirkişi raporuna göre davacı anne yönünden tüm maddi kaybının SGK tarafından bağlanan gelirle karşılandığı tespit edilmiştir.Baba yönünden ise yukarıda açıklanan doğrultuda, gelir bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yapılan başvuru reddedildiğinden davacı babaya SGK aleyhine dava açmak üzere önel vermek, o davayı bu dava için bekletici mesele saymak, kesinleşen mahkeme kararı ile dava reddedilmiş ise maddi tazminat isteminin reddine karar vermek, dava kabul edilmiş ise Kurumca bu işlemlerin yapılmasından sonra davacı babaya bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihteki en son...

            Ancak yaşlılık aylığı bağlanması kanunlarda belli koşullara bağlanmıştır. Bunlar hizmet akdine tabi olarak çalışan sigortalılar yönünden belli bir yaşa ulaşma, belli bir süre sigortalı olma ve prim ödeme ile yaşlılık aylığı bağlanması için Kuruma yazılı istekte bulunma olarak sayılabilir. 6. Türk sosyal güvenlik sisteminde hizmet akdine tabi olarak çalışanlar ile kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar yönünden zorunlu emeklilik öngörülmediğinden yaşlılık aylığı tahsis koşullarının oluşması üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalının talebi olmadan aylık bağlanması mümkün değildir. Bu itibarla sigortalının yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunması zorunludur. 7....

              Sigortalının ölümü ile eşine ve çocuklarına bağlanabilecek gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının %70'inden aşağı değilse ana ve babanın gelir bağlanma hakları düşer.” hükmünü getirmiştir. 506 sayılı Yasanın 69.maddesi ise; “Sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı olursa, artanı, eşit hisseler halinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına aylık olarak verilir. Ancak, bunların her birinin hissesi sigortalıya ait aylığın %25'ini geçemez. Sigortalının ölümü ile eşine ve çocuklarına bağlanabilecek aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı değilse ana ve babanın aylık bağlanma hakları düşer.” hükmünü getirmiştir. Somut olayda; Cavit Yalçın'ın iş kazası sonucu, bekar ve çocuksuz olarak öldüğü anlaşılmaktadır....

                Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesiyle, özellikle; Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki 2829 sayılı Kanunun amacı, hiçbir Kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ya da hak sahiplerine, değişik Kurumlardaki hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle aylık bağlanmasını sağlamak, bu suretle değişik Kurumlardaki hizmetlerin ziyan olmasını önlemek olup, bazı Sosyal Güvenlik Kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının tek başına veya birleştirilmek suretiyle aylık bağlanmasına yeterli olması halinde, diğer Kurumlarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde, sigortalının ya da hak sahibinin iradesinin de bu doğrultuda olması koşuluyla zorunluluk bulunmamakta olduğunun kabul edilmesi gerekmesine ve bu yönde iradesi olduğu anlaşılan davacının 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığının...

                  UYAP Entegrasyonu