Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, davalı ... ile boşandığını, ..... isimli çocuğun kendi çocuğu olmadığı halde nüfus kaydına yazdırıldığını belirterek çocuğun soybağının reddini istemiş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 283. maddesinde; "Soybağına ilişkin davalar, taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılır.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde ise; "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir." hükümleri bulunmaktadır....

    ile evlenmek amacıyla yanında işçi olarak çalışan müşteki ...'...

      nun kaza tarihindeki yaşının 40 olduğu, buna göre AYİM tablosuna göre evlenme ihtimalinin %9 olduğu ve 18 yaşından küçük iki çocuğu bulunduğu gözetilerek her bir çocuk sebebi ile %5 indirim yapıldığında başvuru sahibi eş Ayşe Topçu'nun evlenme ihtimalinin bulunmadığı gözetilerek evlenme ihtimali adı altında bir indirim yapılmaması gerekirken; hatalı şekilde hesaplanan tazminattan indirim yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. 5-Davalı ... kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları'nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir....

        Davacı; evlenme konusunda ciddi olduğunu söylemesi üzerine davalı ile arkadaşlık kurduğunu, güvenerek borç verdiğini, daha sonra ayrılmak istediğini, ancak davalının kendisine sahip olduğunu ve şiddet uyguladığını, bu birliktelikten hamile kaldığını, davalının, evlenme vaadiyle birlikte olma, hamile bırakma, zorlayarak ve aldatarak bebeği aldırtma, darp ve hakaret etme eylemleri nedeniyle yargılandığını ve cezalandırılmasına karar verildiğini, bu eylemler sebebiyle kişilik haklarının zedelendiğini belirterek maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, resmi evlenme işlemi olmadan evlenmek için dinsel tören yapma, tehdit, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafinin, bir sebebe dayanmayan temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II- Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık, resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise; a- Mala zarar...

            HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK’nın 353- (1)/a-3 maddesi uyarınca, Van 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/52 Esas - 2019/422 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 3- İstinaf başvurusunda davacıdan alınan 44,40 TL peşin karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4- İstinaf incelemesi esnasında yapılan yargılama giderlerinin yeniden yapılacak yargılamada ele alınmasına, 5- Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1- g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi....

            in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan şikâyet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine dair Bulanık Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 24.05.2010 gün ve 2008/95 Esas, 2010/279 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Hükmü temyiz eden sanığın 06.10.2010 havale tarihli dilekçesi ile aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırmak suçundan kurulan hükme yönelik temyizinin bulunmadığı, kasten basit yaralama suçundan kurulan hükmü temyiz ettiği, ancak bu suçtan kurulan hüküm hakkında tebliğnamede görüş bildirilmediği anlaşıldığından, ek tebliğname düzenlenerek bu noksanlığın tamamlanmasından sonra Dairemize iade edilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesi ile Şanlıurfa 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, cumhuriyet savcısı tarfından davaname ile açılan nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkindir.. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, Cumhuriyet Savcısı tarafından, davaname ile küçük......

                in, evlenme tarihinde on yedi yaşını doldurmuş fakat on sekiz yaşını doldurmamış olan ...'ın, yasal temsilcisinin izni olmadan, evlenme için gerekli belgeler tamamlanmadan ve evlenme kütük defterindeki imzaların katılan ...'na ait olmaması nedeniyle katılan ... bulunmadığı halde...ile katılan ...'nun evlenme akdini gerçekleştirmek suretiyle ''kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği'' suçunu işlediği, sanıklar ... ve ...'in ise nikah memuru olan sanık ...'...

                  Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın soybağına ilişkin ve görevin aile mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 2. Aile Mahkemesi tarafından ise; "Davanın gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36.maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir....

                    UYAP Entegrasyonu