Asliye Hukuk ile ... 6. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, nüfusta kızı olarak kayıtlı olan ...'un kendi kızı olmadığı, kızının davalı ... oduğunu belirterek nüfus kaydının tashihini talep etmiştir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile mahkemesi tarafından ise, anne ve baba adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, nüfus kaydında kızı olarak gözüken ...'un kendi çocuğu olmayıp davalı ...'...
Hukuk Dairesinin 2021/888 Esas, 2021/2586 Karar ve 08/06/2021 tarihli benzer nitelikteki kararında da belirtildiği üzere davacının, doğum tarihi 23/05/1959 olup tarafların evlenme vaadi ile kendi rızaları ile görüştükleri, davacının evlenme vaadi ile görüştüğü davalı ile olan ilişkisinin sonuçlarını bilecek ve kavrayabilecek durumda olduğu, bu nedenle evlenme vaadi ile görüşmelerine rağmen sonradan ayrılmış olmaları şeklindeki davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği ve davacı lehine manevi tazminat ödetilmesi şartları oluşmadığı kanaatine varıldığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı değerlendirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Aralarında evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık ... hakkında aralarında resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçundan tayin edilen 660 TL adli para cezasına ilişkin hüküm 21.07.2004 gün-25529 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK.nın 305. maddesi uyarınca kesin olup, temyizi kabil olmaması nedeniyle sanık ... müdafiin anılan suça yönelik temyiz isteminin de 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanıklar .... ve.... haklarında kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verdildikten sonra gereği düşünüldü: Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Yüzüne karşı usulüne uygun olarak tefhim edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra 06.03.2015 günü temyiz eden sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi evlenme işlemi olmadan, evlenmek için dinsel tören yapma ve hakaret HÜKÜM : Hakaret suçundan beraat; resmi evlenme işlemi olmadan, evlenmek için dinsel tören yapma suçundan hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Hakaret suçundan kurulan beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteğinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca oybirliğiyle (REDDİNE), Anayasa Mahkemesi'nin 10.06.2015 tarihli 29382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Kocaeli 2.Aile ve 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Sibel Kaya'nın nüfus kaydında yazılı olan Leman anne adının iptaliyle ,anne adının Fatma olarak nüfusa kayıt edilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddeleri gereğince soybağına ilişkin olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, anne adının düzeltilmesi talebi, soybağına ilişkin olmadığı,nüfus kaydının düzeltimi olduğu, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydındaki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, "davada nüfus kaydının iptaline ilişkin hükümlerin değil, soybağına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Samsun 2. Aile Mahkemesi ise "Talebin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesinin talep edildiği" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, gerçek anne babasının İsmet ve Nuriye olduğu kendisinin ... ... olarak kayıtlı olduğu nüfus kaydındaki kişilere evlatlık olarak verildiğini, ... ...'un ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... cilt, ... aile sıra no, ... sıra numarasıyla baba adı ..., anne adı ... olan .../.../... ... doğumlu kaydının baki kalmak kaydıyla ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, tehdit, evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Hakaret eyleminden verilen kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...'in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, II-Tehdit ve evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
Bilindiği üzere çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur (4721 sayılı Kanun md. 282). Evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının sonradan birbiriyle evlenmesi hâlinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tâbi olur (4721 sayılı Kanun md. 292). Tanıma ise babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla mümkündür (4721 sayılı Kanun md. 295/1). Görüldüğü gibi gerek sonradan evlilik, gerekse tanımada "babanın iradesine" dayanılarak kurulan bir soybağı söz konusu olduğundan, gönüllülük esastır. Hâkim hükmü ile kurulan soybağında ise babanın rızası aranmaz. Dolayısıyla biyolojik babanın, çocuk ile arasında soybağı kurulmasına gönüllü olmadığı hâllerde, çocuk ile baba arasında soybağının kurulması mahkemeden istenebilir ve açılan bu dava da babalık davası olarak adlandırılır. 3....
in silah kullanmadığına, sübuta ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelik temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise; Anayasa Mahkemesi'ne 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 Esas, 2015/51 sayılı Kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....