"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kayyım Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * Siyasi Partiler Kanunundan kaynaklanmakta olup, karar Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiş olmakla Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 11.11.2007 tarihli 2007/681 ve 2007/645 esas sayılı kararları uyarınca inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.01.2008 (Prş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Muarazanın Meni Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * Siyasi Partiler Kanunundan kaynaklanmakta olup karar Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiş olmakla, Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 1.11.2007 tarihli 2007/681 ve 2007/645 esas sayılı kararları uyarınca inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.01.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina veya eşyaya zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 12.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 2820 sayılı Kanuna aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: İddianamede açıklanan eylem, sevk maddesi ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun ceza daireleri arasındaki iş bölümüne dair kararına göre, sanık hakkında 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na aykırılık suçundan kamu davası açılmış bulunmakla, işin incelenmesinin Yüksek 19. Ceza Dairesi'nin görevine girdiği anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daire'ye gönderilmesine, 14.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 04/04/2017 tarih ve E:2016/51121, K:2017/10017 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararla; dosyada yer alan bilgi, belge, soruşturma raporu ve tanık ifadelerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının bir siyasi parti aleyhine, diğer bazı siyasi partilerin lehine siyasi faaliyette bulunduğunun sabit olduğu, davacının, bu fiilleriyle, 633 sayılı Kanunun 25. maddesinde ifade edilen, dini görevi içinde veya dışında, her ne suretle olursa olsun, siyasi partilerden herhangi birini veya onların tutum ve davranışını övme ve yerme yasağını ihlal ettiği sonucuna varıldığından, davacının görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Ceza Dairesince 14.12.2011 gün ve 10367–23369 sayı ile; “Sanığın iş arayan şikâyetçileri, siyasi parti bürolarına bıraktıkları kişisel bilgilerinden ulaşarak işe yerleştireceği vaadiyle dolandırdığı ve bir siyasi parti binası içerisinde yakalandığında üzerinde sahte sürücü belgesinin ele geçirildiğinin iddia ve kabul olunmasına, iddianamedeki sevke, suç ve iddianame tarihlerine, hükmün konusuna, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği suçu yanında daha ağır ceza yaptırımını içeren dolandırıcılık (5237 sayılı TCK’nun 158/1–d) suçundan dava açıldığının kabul edilmesi gerektiği ve kurulan hükümlere yönelen temyiz itirazlarını inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu …” Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 07.02.2012 gün ve 492–7205 sayı ile; “İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre sanığın eyleminin Yargıtay 11....
İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Bu durumda, her ne kadar 28/09/2017 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı internet sitesinden yapılan online sorgulamada davacının siyasi parti üyeliği bulunduğu tespit edilmiş ise de, ilgili siyasi partinin ilçe teşkilatında davacıya ait üyelik başvuru dilekçesi ile üyelik formunun bulunmadığı da dikkate alındığında, davacının üyelik kaydının kendi iradesi dışında yapılmış olduğu beyanına itibar edilmek suretiyle herhangi bir siyasi partiye üyeliğinin bulunmadığı sonucuna varıldığından, siyasi parti üyeliği bulunduğundan bahisle davacının öğrenci adaylığına son verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ......
, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerektiği, İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabul edildiği, Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisinin varlığının, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlendiği, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin, hukuken korunması gereken bir menfaat bağının bulunmasının dava açma ehliyeti için gerekli sayıldığı, Bu bağlamda; dava konusu Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile davacı Siyasi Parti arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir...
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk Devleti olduğu; 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olduğu hükmüne yer verilmiştir 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılabilecekleri kurala bağlanmıştır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun ''Genel Başkan'' başlığını taşıyan 15. maddesinde, partiyi temsil yetkisinin genel başkana ait olduğu; kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisinin, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine ait olduğu kurala bağlanmıştır....