Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Bu durumda, her ne kadar 28/09/2017 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı internet sitesinden yapılan online sorgulamada davacının siyasi parti üyeliği bulunduğu tespit edilmiş ise de, ilgili siyasi partinin ilçe teşkilatında davacıya ait üyelik başvuru dilekçesi ile üyelik formunun bulunmadığı da dikkate alındığında, davacının üyelik kaydının kendi iradesi dışında yapılmış olduğu beyanına itibar edilmek suretiyle herhangi bir siyasi partiye üyeliğinin bulunmadığı sonucuna varıldığından, siyasi parti üyeliği bulunduğundan bahisle davacının öğrenci adaylığına son verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ......

    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 3) Bir siyasi partinin faaliyetini engellemek suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Artan şehit olayları nedeniyle ülke genelinde protesto gösteri yürüyüşleri düzenlendiği, bu kapsamdaki protesto gösteri yürüyüşlerinden birisinin de Ankara da düzenlendiği ve sanığın aralarında bulunduğu bir grubun HDP genel merkezine geldikleri, görevlilerin müdahalesine rağmen toplulukta bulunan kişilerin parti binasına taş atmaya devam ettikleri, çevik kuvvet şube müdürlüğü görevlilerince gaz ve Toma ile müdahale edildiği, bu olaylar sırasında sanıklardan Doğan'ın topluluktan ayrılarak parti binasının önüne gittiği ve kırılmış olan kapı camından içeriye girerek yangın çıkarması şeklinde gerçekleşen eylemde, olay anında aktif bir siyasi parti faaliyetinin bulunmadığı gözetilmeden unsurları oluşmayan suçtan...

      Ceza Dairesince 14.12.2011 gün ve 10367–23369 sayı ile; “Sanığın iş arayan şikâyetçileri, siyasi parti bürolarına bıraktıkları kişisel bilgilerinden ulaşarak işe yerleştireceği vaadiyle dolandırdığı ve bir siyasi parti binası içerisinde yakalandığında üzerinde sahte sürücü belgesinin ele geçirildiğinin iddia ve kabul olunmasına, iddianamedeki sevke, suç ve iddianame tarihlerine, hükmün konusuna, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği suçu yanında daha ağır ceza yaptırımını içeren dolandırıcılık (5237 sayılı TCK’nun 158/1–d) suçundan dava açıldığının kabul edilmesi gerektiği ve kurulan hükümlere yönelen temyiz itirazlarını inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu …” Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 07.02.2012 gün ve 492–7205 sayı ile; “İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre sanığın eyleminin Yargıtay 11....

        Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....

        Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz..." hükmü de bulunmaktadır. 5237 sayılı TCK'da geçen "belirli etkinlik" kavramının anlamı; "... İnsanın çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinim..." dir. Kişilerin bir siyasi partinin yönetim kuruluna üye olması eylemi, sadece dış dünyada etkisi hissedilen beşeri bir davranış olmasının yanında, çerçevesi yasalarca belirlenen ve koruma altına alınan, statüleştirilen bir tanımı kapsamakta, bu suretle siyasi bir faaliyet olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla kişilerin bir siyasi partiye ve partinin organlarına üye olması eylemi, Anayasa'nın 67. maddesinde belirtilen "...bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma..." tanımı ve kapsamı içinde değerlendirildiğinden, siyasi temel hak ve özgürlükler kapsamındadır....

          Bu yönetmelik ekinde yer alan örnek kıyafet biçimleri, bu maddede yer alan düzenlemelere aykırı olarak yorumlanamaz ve uygulanamaz.” düzenlemesinin iptali istemiyle açılan davada; Danıştay İkinci Dairesince verilen davanın reddine ilişkin 19/11/2020 tarih ve E:2017/1671, K:2020/3436 sayılı kararı, davacı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun ''Genel Başkan'' başlığını taşıyan 15. maddesinde; partiyi temsil yetkisinin genel başkana ait olduğu; kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisinin, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine ait olduğu kurala bağlanmıştır....

            , idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerektiği, İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabul edildiği, Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisinin varlığının, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlendiği, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin, hukuken korunması gereken bir menfaat bağının bulunmasının dava açma ehliyeti için gerekli sayıldığı, Bu bağlamda; dava konusu Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile davacı Siyasi Parti arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Siyasi Partiler Kanununa muhalefet HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmayan şikayetçi Milli Emlak Müdürlüğü'nün dava ve duruşmalara katılmasına karar verilmesi hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçi vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. Maddesi uyarınca REDDİNE, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununa Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmayan T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hükmü temyiz hakkı bulunmadığından, adı geçen Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi UÇ : 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununa Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmayan T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın davaya katılmasına karar verilmesi hükmü temyize hak vermeyeceğinden, adı geçen Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 22/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu