Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Siyasi partiye üye olma ve bir siyasi partinin çatısı altında siyasi faaliyetlerde bulunma örgütlenme özgürlüğü kapsamında iken, özgürlüğün topluca kullanımı bağlamında ifade özgürlüğü ile de ilişkilidir. Demokrasilerde özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek bir meşruiyete sahip bulunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, başka özgürlükler gibi; terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceği açıktır. Nitekim bir takım siyasi faaliyetteki asıl hedef ve amaçların, açıklanan hedef ve amaçlardan daha başka olabileceği gibi, asıl hedef ve amaçların gizlenebileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin “yazar ve diğerleri” kararında da vurgulanmıştır. Anayasamızın 68. maddesi ve Avrupa insan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesi ile tanınan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün kötüye kullanımı Anayasamızın 14/2. maddesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 17. maddesi uyarınca yasaklanmıştır....

    Somut olayda, borçlu tarafından imzası inkar edilmeyen kira sözleşmesi, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan takibe itirazın kaldırılmasını sağlayan belgelerden olup (HGK’nun 22.06.2016 tarih ve 2014/6- 1170 E. 2016/840 K. Sayılı kararı) alacağın tahsili için alacaklının ilamsız takip yapmak suretiyle 7 örnek numaralı ödeme emri göndermesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Siyasi Partiler Kanunu'nun 71. maddesinde, "Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzel kişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar , merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur....

    Demokrasilerde özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek bir meşruiyete sahip bulunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, başka özgürlükler gibi; terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceği açıktır. Nitekim bir takım siyasi faaliyetteki asıl hedef ve amaçların, açıklanan hedef ve amaçlardan daha başka olabileceği gibi, asıl hedef ve amaçların gizlenebileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin “yazar ve diğerleri” kararında da vurgulanmıştır....

      Somut olayda; Siyasi Partiler Kanununun 31. maddesine göre "Siyasi partilerin merkez teşkilatı Ankara il merkezinde; il ve ilçe teşkilatları, ilgili il ve ilçe merkezlerinde; belde teşkilatları, il ve ilçe merkezleri hariç olmak üzere, belediye teşkilatı olan yerlerde; yan kuruluşları ve yurtdışı temsilcilikleri ise tüzüklerinde belirtilen yerlerde bulunur." hükmü karşısında derneklere atıf yapan 2820 sayılı Kanunun 121. maddesi ve TMK'nın 87/5 uyarınca derneğe ilişkin hükümler siyasi partiler hakkında uygulanacak olup Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Zonguldak İl Teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talep edilmektedir. Bu halde uyuşmazlığın Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Anılan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Zonguldak 2....

      Siyasi partiler, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununa göre faaliyetlerini sürdürmektedirler. 2820 sayılı Kanunda siyasi partiler tanımlanmış olup, anılan kanunun 3. maddesine göre; “Siyasi partiler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak; milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip” kuruluşlardır. Öğretide de siyasi parti, belirli bir ilkeyle programını belirleyip seçmenin desteğini almak suretiyle, yönetime gelmeyi amaçlayan sürekli ve düzenli etkinliği olan, siyasi bir topluluğun örgütü olarak tanımlanmıştır....

        Davacı vekili, Demokratik Halk Partisinin (DEHAP) 19/11/2005 tarihinde kapanma kararı alarak kapatıldığını, kapanan siyasi partilerin mallarının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 110. maddesi uyarınca Hazine'ye intikal ettiğini, ... Defterdarlığı Muhasebe Denetmenliği aracılığı ile yapılan inceleme sonucunda Partinin il teşkilatında belgelenemeyen 14.822,00 TL tutarında gider gösterildiğinin anlaşıldığını belirterek 14.822,00 TL'nin 22/05/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunmuştur. Bir kısım davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece; kapanma kararı alan Demokratik Halk Partisinin (DEHAP) tasfiye işlemlerinin yapıldığı sırada, hüküm kısmında belirtilen miktarda bedelin nereye harcandığının tespit edilememesi nedeniyle kapatılan DEHAP il yöneticileri olan davalıların oluşan zararı gidermekle yükümlü oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          MAHKEMESİ Dava, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunundan kaynaklanan alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2021/65 ESAS, 2021/309 KARAR DAVA KONUSU : Siyasi Parti İlçe Teşkilatının Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti KARAR : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Genç Parti İlçe Teskilatı'nın 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 19 ve 20. maddeleri ile parti tüzüğü gereği olağan genel kurulunu 2 yılda bir yapması gerekmekte olduğunu, ancak genel kurul toplantısını 2 defa üst üste yapmadığının tespit edildiğini, Genç Parti T3 Hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87. maddesinin 5. fıkrası uyarınca derneğin kendiliğinden sona erdiğinin yasal olarak da tespiti için talepte bulunma zorunluluğu doğduğunu, Genç Parti T3nın Medeni Kanun hükümlerine göre kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Somut olayda, takip dayanağı kira sözleşmesi dava dışı Demokrat Parti adına yetkili sıfatı ile davalı tarafından imzalanmış olup kira sözleşmesinin tarafı davacı alacaklı ve dava dışı Demokrat Parti'dir. Davacı itirazında sözleşmeyi ilçe başkanı sıfatı ile imzaladığını beyan etmiş olup borcun kabulüne dair bir beyanı da bulunmamaktadır. Ayrıca davacının Siyasi Partiler Kanunu'nun 71. maddesi kapsamında sorumlu olup olmadığının tespiti dar yetkili icra mahkemesinden istenemez. Bu haliyle davacının elinde davalı borçlu yönünden İİK'nın 68. maddesinde sayılan itirazın kaldırılmasını sağlayan belge bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesi isabetli olup davacının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Kayyım hukukuna ilişkin davada Van Sulh Hukuk ve Van 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... ... İl Kongresini toplamak üzere kayyım tayini istemine ilişkindir. Van Sulh Hukuk Mahkemesince, siyasi parti merkez yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkin davanın şahıs varlığına ilişkin olduğu ve davanın çekişmeli olarak açıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Van 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının, siyasi parti merkez yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği ve kayyım atanmasına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde Sulh Hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu