Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : Davacı partinin Zonguldak İli … İlçe Örgütünün kiracı olarak bulunduğu taşınmaz nedeniyle davalı idarece adına tesis edilen gelir (stopaj) vergisi mükellefiyetinin terkin edilmesi ile tahakkuk ettirilen stopaj gelir vergilerinin terkini istemiyle yaptığı başvurusunun davalı idarece reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesinde, Türk Kanunu Medenisi ile Dernekler Kanununun ve dernekler hakkında uygulanan diğer kanunların bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin, siyasi partiler hakkında da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinde, Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların...

    Mahkemece, ilçe seçim hakiminin bu konuda daha önce bir karar verdiğini, kararın bir hakim tarafından verilmiş olması nedeniyle idari mahiyette olmayıp kazai nitelikte olduğunu, bu haliyle taraflar arasında kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 4. maddesi siyasi partilerin, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olduğunu belirttikten sonra aynı Kanunun 21. maddesinde de siyasi partilerin genel merkez, il ve ilçe organları seçimleri ile il kongresi ve büyük kongre delegelerinin seçimlerinin yargı gözetimi altında gizli oy ve açık tasnif esasına göre yapılacağını, 10. fıkrasında ise seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazların hakim tarafından aynı gün incelenip kesin olarak karara bağlanacağı öngörülmüştür. 6100 sayılı HMK. nun 303.maddesine göre; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer...

      bulunup bulunmadığı ile parti ilçe başkanlığına ait 2820 sayılı Kanun'un 60. maddesine göre tutulması zorunlu defter ve belgelerin parti yöneticilerine teslim edilip edilmediği hususları araştırılıp, 2820 sayılı Kanun ile ilgili partinin tüzük ve varsa iç yönetmeliğine göre; ilçe teşkilatında zorunlu defterlerin tutulmasından münhasıran yetkili ve sorumlu kişilerin tespit edilmesi ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunu belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- ... ilçe teşkilatı başkanlığını yaptığı dönemde Siyasi Partiler Kanunu'na göre tutulması zorunlu defter ve kayıtları tutmadığı iddiasıyla hakkında kamu davası açılan sanığın ifade ve savunmasında, 2006 veya 2007 yıllarında, kim olduklarını hatırlayamadığı bazı kişilerin ... ilçesine gelerek burada teşkilat kurmak ve kendisinden başkan olarak görev almasını istediklerini, kabul etmesi üzerine de kimlik fotokopisini alarak gittiklerini, 5-6 ay sonra kendisinin de kayıtlı olduğunu düşündüğü Partiden ayrılma talebinde bulunduğunu, böyle bir teşkilatın resmen oluşturulup oluşturulmadığını dahi bilmediğini beyan etmesi karşısında; 26/05/2007 tarihinde yapılan 2. olağanüstü büyük kongrede kapanma kararı alan ... bu tarih itibarıyla ... ilçesinde teşkilatının bulunup bulunmadığının, bulunuyor ise sanığın suç tarihi itibariyle partinin ... ilçe başkanı olup olmadığının ve suçun...

          Tüzüğünün 51. maddesi gereğince verilen ret kararının da Tüzüğün 51/B maddesine göre kesin olduğundan mahkemenin görevi dahilinde bir dava olmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 4. maddesinde, siyasi partilerin, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olduğu belirtildikten sonra aynı Kanun'un 21. maddesinde de, siyasi partilerin genel merkez, il ve ilçe organları seçimleri ile il kongresi ve büyük kongre delegelerinin seçimlerinin yargı gözetimi altında gizli oy ve açık tasnif esasına göre yapılacağını, 10. fıkrasında ise seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazların hakim tarafından aynı gün incelenip kesin olarak karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 303. maddesine göre, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki...

            gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesİ uyarınca REDDİNE, B-2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 113. maddesine muhalefet ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde; 1-2820 sayılı Kanun'un 113. maddesine göre, aynı Kanunun 60. maddesi gereğince tutulması zorunlu olan defter ve kayıtları tutmayanlar ile bu defter veya kayıtları tahrif veya yok edenler veya gizleyenler hakkında ceza öngörüldüğü gözetilmeden, sanıklar ... ve ... hakkında, yevmiye defterini zamanında tasdik ettirmemek, defteri kebire sayfa numarası vermemek ve hiç tasdik ettirmemek şeklindeki ve 2820 sayılı Kanun'un 113. maddesi kapsamında suç teşkil etmeyen eylemleri nedeniyle beraatları yerine mahkumiyetlerine hükmedilmesi, 2-Sanıkların, partinin gider makbuzlarının mükerrer olarak defterlere kaydedilmek suretiyle partinin zarara uğratıldığı iddiaları ile ilgili, ... yoğunluğunun fazla olduğu, mükerrer kayıtların ... yoğunluğu nedeniyle sehven olabileceği,...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı borçlu ... ile kurumları arasında imzalanan abonelik sözleşmesi ile davalıya taahhütlü hatlar kullandırıldığını, davalının ödemelerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlattığı takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek; ... 23. İcra Müdürlüğünün 2014/10960 Esas sayılı dosyasına yapılmış olan itrazın iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 71. Maddesi ve Parti Tüzüğünün 78....

                Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, ihtisas komisyonlarına üye seçiminin nisbi çoğunlukla gerçekleştirileceği, bununla birlikte komisyondaki üyelerin parti dağılımının, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle belirleneceği, dolayısıyla anılan hususta basit oran yönteminin benimsendiği sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, basit oran yöntemiyle komisyondaki partiler arası üye dağılımının belirlenmesi, temsilde adalet ilkesine, çoğulcu demokrasi anlayışına ve ihtisas komisyonlarının kurulmasından beklenen faydaya daha uygun düşmektedir....

                  Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait fotoğrafın seçim otobüsü afişinde aşağılayıcı ifadeler eşliğinde sergilenerek halkın göreceği şekilde dolaştırılması fiiliyle davacının kamoyu nezdinde küçük düşürülmek istendiği, davacının fotoğrafının bu şekilde kullanılmasının MK'nın 24 ve TBK'nın 58. Ve FSEK 86. maddelerine aykırılık oluşturduğu, Siyasi Partiler Kanunu 71. maddesinin işbu davada uygulama imkanının bulunmadığı, seçim propagandasının parti adına yapılması ve otobüsün de ...'...

                    Siyasi partiye üye olma ve bir siyasi partinin çatısı altında siyasi faaliyetlerde bulunma örgütlenme özgürlüğü kapsamında iken, özgürlüğün topluca kullanımı bağlamında ifade özgürlüğü ile de ilişkilidir. Demokrasilerde özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek bir meşruiyete sahip bulunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, başka özgürlükler gibi; terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceği açıktır. Nitekim bir takım siyasi faaliyetteki asıl hedef ve amaçların, açıklanan hedef ve amaçlardan daha başka olabileceği gibi, asıl hedef ve amaçların gizlenebileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin “yazar ve diğerleri” kararında da vurgulanmıştır. Anayasamızın 68. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesi ile tanınan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün kötüye kullanımı Anayasamızın 14/2. maddesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 17. maddesi uyarınca yasaklanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu