Ancak usule ilişkin red sebepleri varken hem bu sebebin, hem de esasa yönelik sebebinin hükme gerekçe yapılması doğru olmamakla birlikte, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu husus eleştirilmekle yetinilmiş ve sonucu itibariyle yasaya uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İcra ve İflas Kanunu’nun 366 ncı maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, İİK'nın 142/1. maddesine dayalı olarak açılan sıra cetveline itiraz davasıdır. Sıra cetveline itiraz davalarında husumet, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan icra dosyası alacaklısına yöneltilir ve ayrılan payın kendi dosyasına ödenmesi talep edilir. Mahkemece, yargılama sonucunda davacının iddiası yerinde bulunursa, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere davacının alacağının karşılanmasıyla tahsisine, artan kısmın davalıya bırakılmasına karar verilir. Bu nedenle, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılmayan alacaklıya karşı itiraz davası açılmasında hukuki yarar yoktur. Somut olayda, dava konusu sıra cetvelinde elde edilen paranın tamamının 1. sıra davalı ...'in icra dosyasına ödenmesine karar verilmiş, davalı ...'ün alacaklı olduğu icra dosyası ise 2. sıraya yazılmış ve pay ayrılmamıştır. Bu durumda davacının, davalı ...'e karşı işbu davayı açmakta hukuki yararı yoktur....
Somut olayda şikâyetçinin itirazı, lehine tesis edilen kanuni rehin hakkının, gemi ipoteğinden önce ödenmesi gerektiği noktasında olup, bu itiraz şikâyet olunanın alacağının esas ve miktarına değil, sırasına yöneliktir. Öte yandan şikâyetçi alacağı Deniz İhtisas Mahkemesi’nce verilen ilamlara dayalı olup, alacağın varlığının başka bir mahkemece tartışılması da artık mümkün değildir. Ne var ki, bu husus Dairemizin bozma kararında gözden kaçırılmıştır. Açıklanan nedenle şikâyetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin ....06.2012 gün ve 2012/2747–4406 E.K. sayılı kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Şikâyetçi vekilinin esasa ilişkin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince, tesis tarihinde yürürlükte bulunan 6762 s....
İcra ve İflâs Kanunu'nun 142 nci maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. Sadece sıraya yönelik itirazlar İcra Mahkemesi'nce incelenir. Şikayetçinin hem sıraya ve hem de esasa yönelik itirazları bulunduğundan inceleme görevinin genel mahkemede olduğu hususu gözden kaçırılarak görevsizlik kararı verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünnü 2019/12 esas sayılı icra takibinin haciz tarihinin sıra cetvelinde 05/01/2019 olduğu belirtilmesine rağmen SGK haciz raporunda bu alacaklının haciz tarihinin 15/01/2019 olduğu, bu sebeple ileride hak kaybına ve uyuşmazlığa sebebiyet verilmemesi için derece kararına itiraz edildiğinin belirtildiği, sırasına itiraz ettiği dava dışı alacaklının sıra cetvelinde kendisinden sonra 3. sırada bulunduğu, kendisinden sonraki sırada bulunan alacaklı açısından haciz tarihinin düzeltilmesini talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla davanın HMK'nun 114/1- h ve 115. maddeleri gereğince hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....
Şikayet olunan vekili, şikayetçinin, reddedilen alacağının sırasına itiraz ettiğini, oysaki yalnızca sıraya itiraz edilebilmesi için alacağın kabul edilmesi gerektiğini, öte yandan alacağının esasına ilişkin açacağı kayıt kabul davasında sıraya ilişkin itirazlarının da değerlendirilebileceğini, bu açıdan dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; sıra cetvelinde sıraya şikayet edilebilmesi için alacağın iflas idaresince kabulü gerektiği, bunun ön koşul olduğu, oysa alacak başvurusunun tamamen reddedildiği, esasa ilişkin dava açma hakkını saklı tuttuğunu şikayet dilekçesinde belirten şikayetçinin, olası bir kayıt kabul davası açması halinde, hem alacağın esasına, hem de sıraya yönelik itirazlarının anılan davada ileri sürmesi ve mahkemece incelenmesi mümkün bulunduğundan, şikayetçinin bu aşamada sıraya ilişkin itirazında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....
İİK'nın 235/1. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar (kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görülür. Şikayetçi sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumet iflas idaresine yöneltilerek İİK'nın 235/son maddeleri uyarınca icra mahkemesinde ileri sürmelidir. İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nın 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede (Asliye Ticaret Mahkemesinde) ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayetçi tarafça, şikayet olunanın iflas sıra cetvelinde 4. sırada yer alan alacağının imtiazlı olarak 1. sırada kayıt ve kabulü gerekitiğini ileri sürülmüş ve husumet iflas idaresine yöneltilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveline konu .... A.Ş.'de bulunan paranın ....'den olan borçlu alacağı olup aynı para olduğu sıra cetvelinin ....'ye bildirilen hacizlere göre yapılması gerektiğinden bahisle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunanlar .... Ltd. Şti., ... vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1-Birleşen 2012/747 E. sayılı dava dosyasında davacı vekili temlikle ilgili muvazaa iddiası bulunmaktadır. Sıra cetveline itiraz niteliğinde olan bu tür davalara bakma görevi İİK'nın 142/3. maddesi uyarınca genel mahkemelere ait olduğundan bu dosya ile ilgili görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus düşünülmeden esasa girilip yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. 2- Ayrıca sıra cetvelinde yer alan bazı alacaklar ile ilgili .... 41....
Hem sıraya hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itiraz İcra Mahkemesine yapılmış ise, ayırma kararı verilmeden, şikayet ve itiraz HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddesi hükümleri uyarınca görev yönünden usulden reddedilmelidir. Somut olayda ise, şikayet asıl dosyaya, şikayetçinin alacağına itiraz karşı davaya konu olup, şikayetçi asıl dosyada, şikayet olunanın alacağının esasına bir itirazda bulunmamış, sadece sırasına şikayette bulunmuştur. Bu durumda, asıl dosya konusu şikayetin karşı davadan bağımsız olarak sonuçlandırılması doğru olmuştur....