Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmazlar hakkındaki tellallık sözleşmesi TBK' nun 520. maddesi uyarınca yazılı şekilde yapılması zorunludur. Somut olayda yazılı bir biçimde akdedilmiş bir simsarlık sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı tellallık sözleşmesinden kaynaklanan alacağını ispat edememiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2017/649 Esas, 2017/718 Karar Sayılı İlamı da bu yöndedir. Diğer taraftan davalı vekilince cevap dilekçesinde, davacının kötüniyetli olarak icra takibi açması nedeni ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı talep edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi uyarınca, davacı takip alacaklısı aleyhine takibinde haksız ve kötü niyetli olması durumunda kötüniyet tazminatına hükmedilir. Davacı taraf simsarlık sözleşmesinden kaynaklı 7.000,00- TL alacağı olduğunu savunmuş olup bu meblağ tanıkla ispat sınırının üzerindedir. Ayrıca geçerlilik şekli olan yazılı şekilde yapılmış bir tellallık sözleşmesi de ibraz edilmemiştir....

ücretinin tamamını ödeme hem de simsarlık ücreti kadar cezai şart ödeme borcu----- altına gireceğinin kararlaştırıldığı, ne var ki dava konusu simsarlık sözleşmesinde, davalıların-------davacı/simsarı devre dışı bırakarak sözleşme konusu taşınmazı bizzat kendilerinin üçüncü kişiye kiraya vermesi ya da satması durumunda davacı/simsara, sadece normal simsarlık ücretini ödemekle yükümlü olacaklarının kararlaştırıldığı, sözleşme konusu taşınmaz, simsarlık sözleşmesi süresi içinde davalılar tarafından, davacı/simsar devre dışı bırakılmak suretiyle dava dışı ------ kiralandığı, bu durum nedeniyle kanaatlerince davalıların, ----- maddesinde öngörülmüş olan normal simsarlık ücreti tutarını davacı----- nolu maddesi hükmüne göre; davacı/simsarın hak kazandığı simsarlık ücretinin tutarı ----- yaptığını, davacı faturasını düzenleyip sunduğu takdirde ---- göre; simsarlık sözleşmesinde aşırı bir simsarlık ücreti kararlaştırılmışsa, borçlunun ----- üzerine, bu hakim tarafından hakkaniyete uygun olarak...

    İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içerisindeki "Satılık Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmeyle İstanbul ili Kadıköy ilçesi Zühtü Paşa Mahallesi no:4 1 nolu bağımsız bölümün sözleşmeye konu edildiği, taşınmazın satım bedelinin 980.000,00 TL ile 1.150.000 TL olarak belirlendiği, hizmet bedelinin satım bedelinin % 3 'ü olarak kararlaştırıldığı görülmüştür....

    Somut olayda; uyuşmazlık, davacı ... şirketi tarafından ödenen sigorta bedelinin kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi ile davacı arasında akdedilmiş herhangi bir sigorta sözleşmesi bulunmayıp davacı haksız fiile dayalı olarak davayı açmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın ..... Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ..... Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Davalı ---- vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer davalının müvekkili şirket bünyesinde hiçbir zaman çalışmadığını, ---- müvekkili şirketi temsile yetkili de olmadığını, davaya konu adreste müvekkilinin merkez ya da şubesinin olmadığını, diğer davalının temsilci olduğu kabul edilse bile sadece yer göstermeye dayalı olarak simsarlık ücreti talep edilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, simsarlık sözleşmesine dayalı ücret hakkının davalılardan tahsili talebine ilişkindir. Davacı, davalılardan ----- tarihinde taşınmaz simsarlık sözleşmesi imzalanmış olduğunu, sözleşmeye konu taşınmazın davalının çalışan olduğu diğer davalı tarafından kiralandığını, dava konusu taşınmazın sözleşme süresi içerisinde kiralanması sebebiyle simsarlık sözleşmesi gereği ücrete hak kazandığını, dava konusu simsarlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, davacıya ait dairenin dava konusu villa satışı nedeniyle davalıya devredildiği ve satış bedelinin davalı tarafça kapora olarak kabul edilmesi nedeniyle davacıya ödenmediği sonucuna ulaşılmaktadır. Esasen, dosyada yer alan tapu kaydı ve dayanak akit tablosundan, davacının maliki bulunduğu 19 nolu daireyi sözleşmeden bir gün önce (25.10.2005 tarihinde) tapuda gerçekleştirilen satış işlemi ile davalıya devrettiği sabittir. Buna göre, mahkemece; davacıya ait dairenin (bedelinin), iş bu davaya konu villanın satışı nedeniyle davalı tarafça kapora olarak kabul edildiği, dolayısıyla davanın kapora olarak kabul edilen bu bedel yönünden ispatlanmış olduğunun gözetilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın tümden reddi doğru görülmemiştir. 3- Dosya kapsamından; davacı tarafınça sözleşme ile kararlaştırılan (kapora dışındaki) diğer ödemelerin davalının kardeşi ve aynı zamanda vekili olan dava dışı .... ...'...

          Davacı, davalı ile araç satışı için anlaştıklarını, araç üzerindeki hacizlerin kaldırılması için araç bedelinin yarısını davalıya gönderdiğini, davalının araç satış işlemini gerçekleştirmediğini, yapılan ödemenin iadesini istemesine rağmen paranın 10.000-TL eksik olarak iade edildiğini, bu nedenle bu paranın tahsili için icra takibi başlattığını iddia ederek davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, anlaşılan zaman içinde araç bedelinin tamamının davacı tarafça ödenmediğini, bu nedenle satışın gerçekleşmediğini, aracı beklettiği dönem için kapora olarak 10.000-TL düşerek, kendisine ödenen parayı iade ettiğini, 10.000-TL'nin cayma bedeli olduğunu iddia etmiştir....

            Bölge adliye mahkemesince; taraflar arasında düzenlenen 23/07/2017 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca, satış bedelinin 1.200.000 TL olarak belirlendiği, 97.200 TL’nin bir hafta içerisinde, kalanının ise tapu devri sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşme tarihinde kapora olarak 2.800 TL’nin, akabinde ise 28.000 USD’nin davalıya ödendiği, ancak sözleşmeden vazgeçen tarafın davacı olduğu, bu nedenle kapora bedelinin iadesinin istenemeyeceği, yine sözleşme bedeli TL olarak kararlaştırıldığından satış bedeline mahsuben Dolar üzerinden yapılan ödemenin de TL olarak iadesinin gerektiği, sözleşme ile TL karşılığının 97.200 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle; tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, 97.200 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              C-) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGI Tüm dosya kapsamına göre taraflar simsarlık sözleşmesi kapsamında davalı tarafından tahsil edilen ücretin davacıya iadesi hususunda uyuşmazlık içerisindedirler. Davacı vekili taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin bulunmadığı, ayrıca davalıya gönderilen paranın mal sahibine ödenmek üzere gönderildiği ücretin hileli olarak alındığı gerekçeleri ile davalıya ödenen 46.020,00TL'nin davacıya ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davacının müvekkilinden danışmanlık hizmeti aldığını, hizmet karşılığı bedeli ödemeyi kabul ettiğini, ücretin tahsili için davacıya gönderilen faturaya süresi içerisinde itiraz edilmediğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....

              Eğrice'nin ise komisyoncu olarak yer aldığı harici taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle, davacı tarafından davalılara ödenen 16.500 TL'nin, taşınmazın resmi satışının gerçekleşmemesi nedeniyle, davalılardan tahsiline ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL kapora bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 11.500 TL'nin ise davalı ... Eğrice'den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin diğer sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Somut olayda, mahkemece; davanın davalı ... açısından kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, reddedilen miktar üzerinden lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                UYAP Entegrasyonu