Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle, sözleşmede yer alan taraf vekillerinin, bir gayrimenkulün alım satımına ilişkin protokol imzaladıklarını, sözleşmede alıcı T1 vekili olarak Adil Gündoğan, satıcı Murat Bozkurt vekili olarak T3'ın yer aldığını ve sözleşmenin bu kişiler tarafından imzalandığını, her iki vekilin de noterden alınmış bir vekaletnamesi olmadığını, taraf vekilleri arasında yapılan sözleşmenin taşınmaz simsarlığı sözleşmesi olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, taşınmaz simsarlığının bir gayrimenkule ilişkin sözleşme yapılmasına aracılık etmek olduğunu, simsarlık sözleşmesinin, başka bir sözleşmenin kurulmasını sağlamaya yönelik yapılması gerektiğini, simsarın faaliyetinin de tarafları bir araya getirme ve uzlaşmalarını sağlamaya yönelik olduğunu, tam da bu noktada simsarlık faaliyetinin külfet olması nedeni ile iş sahibinin edimin ifasına zorlama ya da faaliyetin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeni ile tazminat isteme imkanının olmadığını...

Simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar, TBK'nın 147. maddesinin 5 nolu bendi uyarınca, beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Taraflar arasında imzalanan 22.08.2012 tarihli "Gayrimenkulün satın alınması hakkında alıcı ile emlak komisyoncusu arasında komisyon akdi"nde dava konusu edilen taşınmazların satış bedeli olan 230.000,00- 150.000,00 TL üzerinden %3 simsarlık ücretinin sözleşmenin imzalanması ile ödeneceği öngörülmüştür. Buna göre simsarlık ücret alacağı sözleşmenin imzalandığı anda muaccel hale geldiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, aynı alacak iddiasına dair Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/10 Esas sayılı dosyasında dava açılmış ise de söz konusu davanın takip edilmemesi neticesinde 04.03.2015 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ve bu karar kesinleşmiştir....

Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller neticesinde; davacı ve davalı arasında Simsarlık (Tellallık) Sözleşmesi mevcuttur. Tellallık sözleşmesinde taşınmazlar için istenen satış bedeli yazılıdır. Sözleşme geçerlidir. Komisyoncu edimini yerine getirip davalıya müşteri bulmuş ve bulduğu müşteriyi satış bedelini belirlemek suretiyle ( bedel olarak bildirmek yerine sözleşme bedeli ile bulduğunu bildirmesi de yeterli ) davalı sözleşme tarafına noter ihtarı ile göndermiştir. İhtar da aranan tüm şartlar vardır. Davalı taraf ihtarın tebliğine itiraz etmiş ise de ihtar sözleşmede ki adrese ve cevap dilekçesinde belirtilen adrese yapılmıştır. Tebligat memuru tebligat anını açık açık ve usulünce tebligat parçasına yazmıştır. Muhtemelen site görevlisi olan ----------vasıtasıyla tebligatları olduğunun davalıya bildirildiği ve sonra beklemeye geçildiği ancak tüm beklemeye rağmen davalı tarafından tebligat alınmaya gelmediği bu nedenle Tebligat kanunu 21....

    Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı TBK’nın 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli değildir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde (BK m. 404/2) "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: Bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır. Fakat bu buluşma her zaman kolay bir şekilde olmaz; hatta çoğu zaman bazı zorluklarla karşılaşılabilir....

    c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme (asıl sözleşme), herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Simsarlık sözleşmesi vekalet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK.m.520/2.maddesine (BK m.404/2) göre "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir....

    nin 02.03.2010 tarih, 2009/3691 Esas, 2010/1159 karar ) Tüm açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 37094 ada 3 parselde bulunan 38 nolu binanın 5 nolu bağımsız bölümünün davacıya devri için sözlü olarak simsarlık sözleşmesi yapıldığı, yazılı olarak taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, bu taşınmaz bakımından dava dışı ... ile simsarlık sözleşmesi yapıldığı,.... ada 3 parselde bulunan 38 nolu binanın 5 nolu bağımsız bölümün tapu kaydından anlaşıldığı üzere davacıya devredilemediği, davalının sunduğu sözleşme örnekleri içinde de davalı ile davacı arasında yapılmış sözleşmeye rastlanmadığı, şu halde taraflar arasında davacıya devri sağlanan ve sağlanmayan taşımazlar için TBK'nun 520. maddesinde öngörülen şekil şartlarını taşıyan, usulüne uygun bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığı, sözlü olarak yapılan veya davalının satıcı olarak gözüktüğü sözleşmelerin da geçersiz olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır....

      Dava, taşınmaz satışından kaynaklanan simsarlık hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davalı şirkete ait Tekirdağ ili Çorlu Misinli köyündeki 1887- 1888 ve 1889 parsel sayılı gayrimenkullerin satışında simsarlık yapıldığı, ancak simsarlık ücretinin ödenmediği belirtilerek, simsarlık hizmet bedelinin davalı şirketten tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde, davanın reddi ile birlikte, davacı ve vekili hakkında ayrı ayrı HMK 329 madde yaptırımlarının uygulanmasına karar verilmesi talebi bulunmaktadır. Mahkemece davalı vekilinin bu talebi hakkında gerekçesi de gösterilmeksizin olumlu/olumsuz bir karar verilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil ve gecikme bedelinin (kira bedeli) tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, arsa payı karsılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye düşen bağımsız bölümün davacıya satışı nedeniyle tapu iptali, tescil, gecikme bedeli (kira bedeli) tahsili mümkün olmaz ise ödenen bedelin yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece dava esastan incelenerek sonuçlandırılmıştır....

        Tellallık (simsarlık) sözleşmesinden doğan hukuk davaları ise TTK 4 anlamında ticari dava sayılmamıştır. Dosya kapsamından, davacı ... ile satıcı .... arasında yapılan adi yazılı 21.02.2008 tarihli sözleşme emlak satıcına yapılan aracılık karşılığında ve satış sözleşmesinin gerçekleşmesi halinde hak edilecek ücrete ilişkindir. Davacı, emlak satışı gerçekleştiği halde sözleşmede kararlaştırılan ücretin kendisine ödenmediğini iddia etmekte ve bu ücretin tahsili için yaptığı ilamsız icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini istemektedir Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, emlak satışına yapılan aracılık karşılığında sözleşme ile kararlaştırılan ücretten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında 6102 sayılı TTK 520 vd maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesi bulunmaktadır....

          Tellalık (simsarlık) sözleşmesinden doğan hukuk davaları ise TTK 4 anlamında ticari dava sayılmamıştır. Dosya kapsamından, davacı ... ile satıcı .... arasında yapılan adi yazılı 21.02.2008 tarihli sözleşme emlak satıcına yapılan aracılık karşılığında ve satış sözleşmesinin gerçekleşmesi halinde hak edilecek ücrete ilişkindir. Davacı, emlak satışı gerçekleştiği halde sözleşmede kararlaştırılan ücretin kendisine ödenmediğini iddia etmekte ve bu ücretin tahsili için yaptığı ilamsız icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini istemektedir Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, emlak satışına yapılan aracılık karşılığında sözleşme ile kararlaştırılan ücretten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında 6102 sayılı TTK 520 vd maddelerinde düzenlenen simsarlık (telallık) sözleşmesi bulunmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu