Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden, ölen sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona ereceği ve prim iadesinin ise ancak zorunlu sigortalılık halleri ile çakışma halinde mümkün olduğu gözetildiğinde, aylık tahsisi için yeterli olan gün sayısı haricindeki sürelere yönelik ödenen primlerin iadesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Birinci fıkra kapsamında olan ve 2008 Ekim ayı başından önce ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından artan hisse bulunması hâlinde ana ve babaya 506 sayılı Kanunun mülga maddelerindeki, bu tarihten sonra ölen sigortalının ana ve babasına ise Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartları aranmaksızın gelir ve aylık bağlanır....

    nun 01.06.1998-31.12.1999 tarihleri arasında ... sigortalısı olduğunun ve askerlik borçlanması yapabileceğinin tespiti ile borcu ödendiğinde aylığa hakkazandığına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı,20.05.1998-28.02.2002 tarihleri arasında murisi ... ...’nun ... sigortalısı olduğunun tesbitine, askerlik borçlanması yapabileceğinin tesbitine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi vererek talebini 01.06.1998-31.12.1999 tarihleri arası ile sınırlandırmış, askerlik borçlanması yapabileceğinin tesbitine ve borcu ödediğinde aylığa hak kazandığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı, tahsisen tescil işleminin dayanağı olan hak sahipliği belgesinin halen geçerliliğini sürdürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalının hak sahipliğinin iptal edilmesine ilişkin İskan Komisyon Kararının İdare Mahkemesince iptaline karar verildiği, tescilin dayanağının halen ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından; hak sahipliği belgesinin iptaline ilişkin komisyon kararının Bölge İdare Mahkemesi 2....

        Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir. Şu durumda yukarıda sıralanan maddeler ve T3 ilkeleri dikkate alındığında yasal mevzuat ve aylık bağlama koşulları kendi içerisinde ayrıştırılmalı, sigortalıya ait şartlar sigortalının ölüm günü itibarıyla yürürlükte olan yasal mevzuat kapsamında değerlendirilmeli, hak sahiplerine ilişkin koşullar ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir....

        ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2018 NUMARASI : 2017/5 ESAS - 2018/376 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalı Murislerinin Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ;Müvekkilinin babası Veli Cırrık’ın Kurtuluş Savaşı gazisi olup Emekli Sandığından 1005 sayılı kanuna göre vatani hizmet aylığı almakta iken 1975 yılında vefat ettiğini, 1005 Sayılı kanunda değişiklik yapan 5595 ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıkların Bağlanması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesinde (Değişik:24.11.1994- 4049/2md.) Bu kanun gereğince "aylık alanların ölümü halinde ölüm tarihini izleyen aybaşından başlamak üzere ölenlerin dul ve yetimlerine ;5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 67....

        TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Dava, yurt içi ve yurt dışı hizmet süreleri birleştirilerek yurt içinde geçen hizmet süresi ile orantılı olarak kısmî aylık bağlanan ve daha sonra talebi üzerine, 61 yaşında bulunması nedeniyle 15 hizmet yılını tamamlayacak şekilde borçlandırılarak kısmî aylığı tam aylığa dönüştürülen davacının, 25 hizmet yılını tamamlayacak şekilde borçlanması gerektiğinden bahisle tam aylığın tekrar kısmî aylığa dönüştürülmesine ilişkin işlem ile yersiz ödendiği ileri sürülen emekli aylığı farklarının adına borç çıkartılarak, emekli aylıklarından 1/4 oranında kesileceğine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 02.07.2021 tarihli ve 2021/214 Esas, 2021/1154 Karar sayılı kararı ile; 5510 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince davanın yasal dayanağı olan ve davacının hak sahipliğinin doğduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 506 sayılı Kanun’un 68 inci maddesinde dul eşe ölüm sigortası kolundan aylık bağlanacağı ve bu aylığın tekrar evlenme ile sona ereceğinin hüküm altına alındığı, hak sahibine ölüm aylığı bağlanması ve kesilmesine ilişkin şartlar arasında sigortalının hak sahibi tarafından öldürülmemesi yönünde bir koşula yer verilmediği, öte yandan Sosyal Güvenlik Hukuku anlamındaki hak sahipliği ile mirasa hak kazanmanın yasal dayanaklarının ve tabi olduğu şartların farklı olduğu, Yargıtay 10....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava konusu 417 No.lu parselin kayıt malikinin ... olduğunun anlaşılması karşısında, yasal mirasçıları kayden araştırılıp katılanların hak sahipliğinin tespiti ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre ise; a- Sanığın eylemlerinde fikri içtima koşullarının bulunmadığı, atılı suçlardan ayrı ayrı cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması, b- Sanık hakkında verilen adli para cezasının ödenmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. madde ve fıkrası uyarınca adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması, c- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma...

              TASARIM HAKKI SAHİPLİĞİNİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE HAK SAHİBİ ADINA TESCİL 554 S. ENDÜSTRİYEL TASARIMLARIN KORUNMASI HAKKINDA KAN... [ Madde 19 ] 554 S. ENDÜSTRİYEL TASARIMLARIN KORUNMASI HAKKINDA KAN......

                UYAP Entegrasyonu