WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddeler ile ortakların sermaye borçlarını yerine getirme zorunluluğuna ve sermaye borçlarının ortaklardan tahsili usulüne ilişkin olarak çeşitli maddelerdeki (...’nun 405 ve devamı maddeleri gibi) düzenlemeler göz önüne alındığında ortaklar şirkete karşı sermaye borcunu ödemekle yükümlü olup, bu yükümlülüklerine uymamaları halinde şirkete tazminat isteme hakkı da tanınmıştır. Borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu malvarlığı ile sınırlı bulunan anonim şirketlerin bu nedenle de sermayelerinin 3. kişiler için bir teminat ve şirketin mali gücünün ölçüsü yönünden de önemli bir gösterge niteliğinde olması nedeniyle şirket sermayesinin ödenmiş olması 3. kişilerin haklarını da etkileyen bir husustur. Öte yandan, bir şirketin devamını sürdürebilmesi ve ticari faaliyette bulunabilmesi için paraya ihtiyacı olduğundan ortakların şirkete karşı olan sermaye borçlarını yerine getirmemelerinin şirketi mutlak şekilde zarara uğrattığının kabulü gerekir....

    Dosya içeriğine göre, el koyma işlemi CMK hükümlerine uygun olarak yapılmış ancak el koyma koruma tedbiri nedeniyle tazminat verilmesini öngören CMK’nın 141/1-j maddesi gereğince el konulan çayların “korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması” dolayısıyla davacının oluşan maddi zararları nedeniyle tazminata hak kazanacağı, ancak haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gözetilerek davacı lehine manevi tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davacı yararına hükmedilen tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir....

      Mahkemece iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacı şirketin ortaklarından olduğu, 04.08.2001 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında, şirket sermayesinin 200.000,00 TL'den 500.000,00 TL'ye çıkartırılmasına karar verildiği, davalının bu toplantıya katıldığı ve sermaye artırımı yönünde olumlu oy kullandığı, ilgili Genel Kurul Kararında, artırılan sermaye payından davalının payına isabet eden sermaye miktarının 1/4'ünün tescil tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde, kalanının ise 12.07.2003 tarihinde ödenmesinin öngörüldüğü, sermaye koyma borcunun muaccel olacağı tarihin genel kurul kararında belirtildiği, şirket ana sözleşmesinde de bu hususta değişiklik yapıldığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda faiz hesabı yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, alınan raporun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının ... 2....

        Oysa, sermaye koyma borcunun yerine getirilmesi için anasözleşmede kesin bir vade belirlenmediği gibi, gönderilen ödemeye davet ve ihtarnamelerde yer alan meblağ ile anasözleşmedeki sermaye borcu miktarlarının örtüşmediği, gecikme faizlerini de içerdiği anlaşılmaktadır. Keza ödemeye davet yazısının gönderildiği tarih itibariyle, şirketin kuruluşunun tesciline nazaran, sermaye koyma borcunun ödenmesi için konulan üç yıllık sürenin de henüz dolmadığı anlaşılmaktadır....

          Sayılı ilamı benzer doğrultudadır.) genel kurulda şirket müdürleri için belirlenen huzur hakkının makul miktarda olduğu, zaten oy birliği ile karar alındığı, 5.nolu gündem maddesinde sermaye taahhüt yükümlülüğünü yerine getirmeyen ortakların ödenmemiş sermaye borcuna ilişkin konunun görüşüldüğü, Limited şirketlerde sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi halinde anonim şirketlere ilişkin TTK'nun 482.ve 483....

            taahhüdünün tamamını ödediğini, şirketin 31.12.2005 tarihinde sonra defalarca yapılan genel kurullara sunulan tasdik edilen onaylanan şirket bilançolarında hiçbir şekilde müvekkilinin sermaye koyma borcunun ödenmediğine ilişkin kayıt bulunmadığını, aksine tüm kayıtların sermaye koyma borcunu ödediğini gösterdiğini, davalı şirketin 31.12.2005 tarihinden sonra müvekkilinin de katıldığı iki defa genel kurul kararı ile sermaye artırımına gittiği gözetildiğinde esas sermayesi tamamen ödenmemiş şirketin sermaye artırımına gidemeyeceğini, hissesine düşen sermaye artırım bedelini ödediğini, müvekkilinin sermaye yapı taahhüdüne ilişkin ödemenin usulsüz olduğunu ileri süren davalının bu durumu şirket kayıtları ile açıkça ortaya koyması, eğer usulsüz bir ödeme var ise bu durumu usulsüz ödeme yapılan tüm ortaklara bildirmesi ve ortaklardan alacağın tahsilini gerektiren bir işlem iken bu durumun bir ortaklıktan çıkarma nedeni olarak ortayla konulmaya çalışılmasının ortaklar arasındaki mevcut durumda...

              Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, sermaye koyma borcunun şirket ile ortak arasındaki iç ilişkiden kaynaklandığı, sermaye koyma borcu yönünden şirket ortağının şirkete göre üçüncü kişi sayılamayacağı ve şirket ortağına sermaye koyma borcundan dolayı haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, ancak ortakların, şirkete şahsi borçları bulunması halinde, şirket ortağına İcra ve İflâs Kanunu 89/1’e m. dayalı haciz ihbarnamesi çıkarılabileceği gerekçesiyle direnme kararının değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü savunulmuşsa da yukarıda açıklanan nedenlerle bu görüşler Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir....

                Dava sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının iptali davasıdır. Mahkemece red kararı verilmiş ise de 6102 sayılı TTK 462-2 hükmüne göre sermaye artırımını iç kaynaklardan karşılama olanağının gerçekten varolduğunun, onaylanmış yıllık bilanço ve yönetim kurulunun vereceği açık ve yazılı bir beyanla doğrulanması gerekmektedir. Beyanın şekli aynı kanunun 457. maddesinde belirtilmiş olup 457-2-b bendi gereği de yönetim kurulu tarafından iç kaynağın varlığı hakkında garanti verilmelidir. Beyanın amacı sermaye artırımı hakkında gerekli olan ve pay sahiplerine eksiksiz, doğru, açık şekilde bilgilerin verilmesidir. Bu nedenle beyan verilmeden ya da eksik ya da yanlış bilgiler içeren beyana istinaden iç kaynaklardan sermaye artırımına karar verilmesi hali genel kurul kararının iptal nedenidir....

                  Bölge adliye mahkemesince; taraflar arasında yazılı adi ortaklık sözleşmesi bulunmadığı, miktar itibariyle davada tanık dinlenemeyeceği, davacı ortaklığa konu otobüsün alımı sırasında çekilen banka kredisine kefil olmuş ise de, kredi borcunu ödediğine ilişkin dosyada herhangi bir banka kaydına rastlanılmadığı; aksine, kredi ödemelerinin büyük bir kısmının davalı ... tarafından ödendiği, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Uyuşmazlık; taraflar arasında adi ortaklık kurulup kurulmadığı, bu kapsamda sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesinin adi ortaklığın mevcudiyetine etki edip etmeyeceği ve tasfiye sırasında nasıl değerlendirilmesi gerektiğine ilişkindir. 6100 sayılı...

                    Şti'nin 138 adet hissesini 02.09.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile 69.000,00 TL bedelle davalıdan devraldığını, bedeli nakten ve tamamen ödediğini, devir sonrasında devralınan hisselere ait davalının ödenmemiş sermaye koyma borcunun ortaya çıktığını, davalıya bu meblağı ödemesi hususunda ihtar göndermesine rağmen davalının ödemeye yanaşmadığını, bu nedenle borcun 01.05.2011 tarihinde müvekkilince ödendiğini, müvekkilinin yapmış olduğu mükerrer ödeme nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu