WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğinin kabul edilebilmesi için bu konuda kanun hükmünün varlığı veya maddi hukuk anlamında o mal veya hakkın satış ve devrine engel yasal bir düzenlemenin bulunmasının gerekmesine, şirket ortağı, ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğinden ayrı bir kişiliğe sahip olup şirkete göre 3. kişi sıfatına haiz bulunmasına, şirket ortakları ana sözleşme gereğince koymayı taahhüt ettikleri sermaye borcundan dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından bu doğrultuda şirket ortağına İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmasına, öte yandan sermaye koyma borcunun bulunup bulunmadığı hususunun gönderilecek haciz ihbarnamesi sonrasında yapılacak itirazlar üzerine değerlendirilmesinin gerekmesine...

Maddesinin tadiline ilişkin 2 no'lu kararın iptali istemiyle açılan davada; söz konusu genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 12.09.2019 tarihli genel kurulda alınan sermaye artırım kararı gereği davacının ve dava dışı ...'in sermaye koyma borcunu ifa etmeyip sadece ...'nun sermaye koyma borcunu yerine getirdiğini, davacı ve eşi sermaye koyma borcunu yerine getirmediklerinden bu kararın tescil edilemediğini, bu durumda sermaye artırımına katılan ortağın sermaye koyma borcunu üstlenmiş olması sebebiyle iptali istenen 19.12.2019 tarihli genel kurulun yapıldığını, davacının bu davaları şirketi sermayesiz bırakarak çalışamaz hale getirmek için açtığını, davacının iddiasının aksine 12.09.2019 tarihli genel kurulda alınan sermaye artırım kararı uyarınca 15 gün içinde ekli 25.11.2019 tarihli dekonttan da anlaşılacağı üzere ...'...

    Ancak dosya arasında mevcut 15/05/2017 tarihli ticaret sicil gazetesinin incelenmesinden, davacı şirketin 10/05/2017 tarihli genel kurul kararı ile sermaye arttırımına gittiği ve ortakların pay oranlarının gösterildiği, buna göre şirketin sermayesinin her biri 25,00 TL itibari değerde 640.000 paya bölündüğünün ve toplam 16.000.000,00 TL olduğu, bu sermayenin ortaklar arasında paylaşımına göre ...'in 320.000 paya karşılık 8.000.000,00 TL ile ortaklık kaydının gösterildiği, 10/05/2017 tarihli sermaye arttırımı sonrasında sermaye yapısında değişikliğe ilişkin Ticaret Sicil Müdürlüğüne bir başvuru bulunmadığı gibi sermaye yapısında değişikliğe ilişkin bir Mahkeme kararı da bulunmadığı, bu nedenle davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce en son tescil edilen ortaklık kaydı gözetilerek 24/08/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının hazirun cetvelinde ...'...

      Sayfasında ilan edilen sermaye taahhüdü borcuna ilişkin tebligata ilişkin olarak, ... ... Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinde sermaye taahhüdünü yerine getirmediği ile ilgili iddialarına ilişkin olarak sermaye ödemelerinin yapıldığını ve bu durumunda genel kurul toplantısında sermaye ödeme kayıtlarının incelenmesini talep ettiğini, konu ile ilgili şirket müdürünün bir açıklamada bulunmadığı gibi şirket ile ilgili bilgilendirmeleri de davacıya yapmadığını,27/03/2024 Tarihinde Antalya ... Noterliğinden Müvekkilin düzenlediği İhtarname ile; şirketin bu güne kadar yapılmamış olağan genel kurulların yapılmasını, şirketin finansal tablolarının incelenmesi, şirkete müdür olarak atanması, sermaye taahhüdü ödemelerinin yapıldığı ile ilgili kayıtların incelenmesi ve şirketimizin ortağı olduğu ......

        ilişkin payları satış sureti ile sermaye koyma borcunu yerine getirmek için devretmiş olup işbu hususa ilişkin müvekkil şirket kayıtlarını dilekçe ekinde ibraz ediyor ve şirket kayıtlarına delil olarak dayandığını, söz konusu pay satışının esasında şirkete sermaye koyma niteliğinde olduğundan söz konusu pay satışlarına ilişkin ön alım hakkı kullanılması mümkün olmadığını, İstanbul İli Beyoğlu ilçesi, Emekyemez Mahallesi, 255 ada, 6 parselde kayıtlı asma katta 2 numaralı bağımsız bölüm, çay ocağı vasfındaki taşınmazın 25.02.2022 tarihinde şirkete sermaye konulması amacı ile satış yolu ile devri yapıldığını, ekte sunulan vergi tahsil alındı belgelerinden de anlaşılabileceği üzere 28.02.2022 ve 14.03.2022 tarihlerinde pişmanlıktan yararlanılarak 195.000 TL'ye yükseltilmiş ve bu miktar üzerinden harç tamamlandığını, bu düzeltme işlemi, eldeki ön alım davasının açılma tarihinden önce tamamlandığını, davalı tarafın satış sözleşmesinde yer alan ve satış bedelinden kaynaklanan hatayı dava...

        İşletme sermayesi ihtiyacı olan şirketin ortaklarının sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi halinde iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı kabul edilemez. Ortakların sermaye koyma borcunu yerine getirip getirmediği konusunda raporlar arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece bu çelişki giderilmeden karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi işletme sermayesi ihtiyacının işletme ortağı olarak bir firma ile anlaşma yaparak nakit girişinin sağlanacağına ilişkin iddia üzerinde durulmadan karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, ortağın sermaye koyma borcunu ödememesi nedeniyle ...'nın 529. maddesi gereğince açılan, ortağın şirketten çıkarılması talebine ilişkin olup, mahkemece dosya içerisinde bulunan şirket ana sözleşmesine göre şirketin iki ortaklı olduğu, iki ortaklı limited şirkette çıkma veya çıkarılmanın istenemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak mahkemece davacı şirketin kurulduğu tarihteki ana sözleşmeye bakılarak iki ortaklı olduğuna karar verilmiş ise de şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmemiş olup dosya kapsamından dava tarihi itibariyle şirketin kaç ortaklı olduğu anlaşılamamaktadır....

            Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir." düzenlenmiş olup, iş bu yasal düzenlemeye göre, şirkete ayni sermaye koymak için değer tespiti ve buna ilişkin rapor talebinde bulunanın, hangi şirkete ayni sermaye koyma taahhüdünde bulunduğunu açıklaması ve bunun üzerine yapılacak inceleme sonucu, kanunun aradığı şartlarda rapor düzenlenmesi gerektiği ve raporu hazırlayacak bilirkişi ücretinin de peşin olarak yatırılması gerektiği halde, davacı Adalet İlkme tarafından açılan iş bu davada, değer tespiti istenen taşınmaza ilişkin bilgiler sunulmakta ise de, değer tespiti istenen taşınmazın hangi şirkete ne oranda sermaye olarak konulacağı açıklanmadığı gibi, raporu hazırlayacak bilirkişi ücretinin yatırılmadığının tespiti üzerine, mahkememizce hazırlanan tensip zaptı ile davacıya dava dilekçesinde belirtilen eksikliği tamamlaması ve ek delil gider avansını yatırması hususunda ihtaratlı davetiyenin, davacıya 28/09/2021 tarihinde tebliğine rağmen verilen iki haftalık kesin süre içerisinde...

              e gönderilen 17/12/2019 tarihli, şirket sermaye arttırımına iştirak konulu ihtarname ile 29/03/2019 tarihli ortaklar kurulu toplantısında kendisine davalı şirket uhdesinde tutulduğu bildirilen ve Eylül 2018 tarihinden itibaren davacıya ödenmeyen maaş ve kar payı alacağının, 30.000,00-TL sermaye borcuna mahsup edilerek davalı şirket hesabına yatırılmasının ve sermaye attırımına iştirakinin sağlanmasının ihtar edildiği, dava dışı ...'...

                Uyuşmazlıkta, yukarıda sözü edilen Kanun hükümleri uyarınca emlak vergilerinin 9/10'u tecil edilen taşınmazın, kısmi bölünme hükümleri uyarınca davacı şirket tarafından 996 hisse ile kurulan şirkete ayni sermaye olarak konulduğu, bu sermaye koyma işlemi ile davacı şirketin yeni kurulan şirkette pay sahibi olduğu, karşılığında bu şirketin hisselerini aldığı, şirketteki mesuliyetinin ayni sermaye olarak koyduğu taşınmaz nedeniyle aldığı paylarla sınırlı bulunduğu ve şirkete karşı bir takım haklara sahip olduğu gibi borç ve sorumluluklar da yüklendiği, ayni sermaye olarak koyduğu taşınmaz nedeniyle sahip olduğu hisse senetlerini Yasa hükmü uyarınca iki yıl geçmeden devredemeyeceği ve en önemlisi ayni sermaye koyma işleminin kayıtlı değerle yapıldığı ve bu şartlarla devredildiği görülmüş olup, olayda yasanın aradığı anlamda gerçek bir satış işlemi bulunmadığından, tecil edilen vergilerin muaccel halde geldiğinden söz etmeye olanak bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu