Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şirket sermaye koyma borcu kapsamında ödenip ödenmediğinin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir....

    Maddesi gereği rüçhan haklarını kullanmaya davet edilerek bu kararın ilan tarihinden itibaren 35 günlük süre içinde rüçhan hakkı ile ilgili beyanda bulunmayan ya da sermaye artışına katılacakların sermaye koyma borcu süresi içerisinde yerine getirmemeleri halinde ihtara gerek olmaksızın haklarından vazgeçmiş sayılacakları, arttırılmasına karar verilen sermaye miktarının yönetim kurulu tarafından diğer bir ortağa veya ortak olmayan üçüncü şahıslara kullandırılmasına dair karar alınmış, işbu karar 07.12.2022 tarihli ve 10720 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmiştir....

      Maddesi gereği rüçhan haklarını kullanmaya davet edilerek bu kararın ilan tarihinden itibaren 35 günlük süre içinde rüçhan hakkı ile ilgili beyanda bulunmayan ya da sermaye artışına katılacakların sermaye koyma borcu süresi içerisinde yerine getirmemeleri halinde ihtara gerek olmaksızın haklarından vazgeçmiş sayılacakları, arttırılmasına karar verilen sermaye miktarının yönetim kurulu tarafından diğer bir ortağa veya ortak olmayan üçüncü şahıslara kullandırılmasına dair karar alınmış, işbu karar 07.12.2022 tarihli ve 10720 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmiştir....

        sermaye koyma borcunun ifası pay sahiplerinin borcu olup, bunun tahsilinin yapılmaması müdürlerin sorumluluğuna gidilmesine yol açabilecek ise de bilirkişi raporuna göre davacı ortağın da sermaye koyma borcunu tamamen ödemediği halde davalı müdür/ ortağın sorumluluğuna gidilmesini talep etmesi ------- düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği kanaatine varılmıştır....

          Davalı vekili, müvekkilinin şirkete baştan itibaren gerek emeği ile gerekse kendi bütçesinden masraf ederek katkı yaptığını, müvekkilinin davacı şirkette tek ortodonti uzmanı olarak çalıştığını ve buna karşılık kendisine aylık 5.000 TL ücret ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sermaye koyma borcunu yerine getirmek üzere 28.000 TL yatırdığını, 2007 yılından beri müvekkilinin aylık ücretlerinin ödenmediğini, ödenmeyen ücretlerin davacı tarafından sermayeye dahil edileceğinin ifade edildiğini, müvekkilinin alacağının takip konusu alacaktan fazla olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

            Davacının eşit işlem borcuna aykırılık tazminatı ve eşit işlem borcuna aykırılık fark alacaklarına ilişkin taleplerinin değerlendirilmesinde; yukarıda da tespit edildiği üzere ,hizmet alımının muvazaalı olması,davacının başından beri davalının işçisi sayılmasının yalnız başına eşit işlem borcuna aykırılık olarak değerlendirileyeceği gibi davalı üniversitenin mevzuat nedeniyle ortaya çıkan personel ihtiyacının giderilmesi amacıyla hizmet satın alma yoluna gittiği,bununla düşük maliyetli istihdamın amaçlanmadığı,emsal çalışanın TİS hükümlerinden faydalandığı,döner sermaye geliri elde ettiği,döner sermaye gelirinin taşeron şirket çalışanları da dahil tüm işçiler dahil edilerek bölüştürülmesi,emsalin kıdemi,TİS hükümleri uyarınca ücret zammı uygulanarak temel ücret belirlenmemesi durumunda ücret farkı kalmayacağı,bu nedenlerle işverenin eşit işlem borcuna aykırı davranmadığı kanaatine varıldığından, davacının bu taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....

            Ortakların katılım payı koyma eylemi o ortak yönünden bir borç, diğer ortak yönünden ise bir hak olup, ortaklık sözleşmesinin temel unsurlarından biridir. Bir ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmemiş olması, o kişinin ortak olma sıfatını kendiliğinden ortadan kaldırmadığı gibi ortaklığı da kendiliğinden sona erdirmez.Çünkü ortaklık karşılıklı borçları kapsayan bir akit değildir. Herkesin belli bir amaca ermek için bir takım borçlar altına girdiği bir akit olup, borçlar hukuk bakımından birbirinin karşılığı sayılamaz. Somut olayda davacı Musa'nın ortaklık sözleşmesine göre sermaye koyma borcun 01/07/2012 tarihinde yerine getireceği öngörülmüş, ortaklık 23/03/2012 tarihinde hayata geçmiştir. Bir ortağın sermaye borcunu yerine getirmekten kaçınması ancak ve ancak diğer ortağa 6098 Sayılı TBK'nun 639/1.fıkra 7.bendi (818 Sayılı BK'nun 535/1.fıkra 7.bendi) gereğince sadece ortaklığın feshini isteme yetkisi verir....

            toplamda 100.000,00 TL ve İrfan Bezci hesabından davalı şirket hesabına toplamda 99.343,00 TL gönderildiğini ileri sürerek fazla ödenen sermaye bedeli 199.343,00 TL'nin 100.000,00 TL'sinin davalı ...'...

              Sermaye artırımına ilişkin karara istinaden sermaye koyma borcunun ödenmesi için müvekkillerine süre verildiğini bildirerek, Sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi ve genel kurulda alınan 4, 7, 8, 9, 10 sayılı kararları için yoklu, kabul edilmediği taktirde mutlak butlanla batıl olduklarına, bu da kabul edilmediği takdirde genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE VE HÜKÜM : Dava, TTK'nun 445 vd.madde hükümlerine göre açılmış, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Mahkememizin .......

                , davacının şirkete 59.250,00 TL sermaye koyma taahhüdünün bulunmasının hukuken değeri olmadığını, sermaye payı 550,00 TL olan davacının 61.220,00 TL ödeme yaptığı iddialarının da bu ödemelerin ancak kuruluş ve örgütlenme giderleri olabileceği, bu ödemelere ilişkin herhangi bir kaydın defterlerde bulunmadığı, davacının şirkete sermaye arttırımı söz konusu olmaksızın fiilen öz sermaye sağlamasının dosyada ispatlanamadığı, ortağın şirkete ödünç para vermesi veya sermaye arttırımına katılarak şirketten pay alabileceği, aksi halde yapılan ödemelerin ortağa faydasının bulunmadığı, davacının 55 pay karşılığı 550,00 TL taahhüt ettiği sermaye payına mahsuben ödediği 34.045,00 TL'nin karşılığı pay sahibi olmadığı, ...'...

                  UYAP Entegrasyonu