Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir kısım müdahiller vekilleri, şirket ortaklarının sermaye koyma borcunu ödemediklerini, ortaklarının şirkete borcu varken iflas erteleme talebinin iyiniyetle bağdaşmadığını, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığını, talebin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, her iki şirketin borca batık olduğu, şirketlerin öngörülen ihracat plan ve tutarları, siparişler, sermaye artırım taahhütleri, ortaklarınca sağlanacak nakit girişleri ile şirketlerin giderleri ve borç ödemeleri dikkate alındığında her iki şirketin de iyileştirme projesini hayata geçirebilme imkanının olduğu, iflasın ertelenmesi talebinin kabul edilmesi yönünde mahkemede kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü, şirketlerin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir....

    Ancak; limited şirketlerde karın dağıtımına ilişkin esaslar, 6762 sayılı TTK'nın 533 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK'nın 533. maddesi hükmüne göre, ortaklık sözleşmesinde aksine kural bulunmadıkça, ortaklar, sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri oranda, yıllık bilançoda gösterilen safi kârdan pay alırlar. Bir sermaye ortaklığı sayılan limited ortaklıkta, çıkarılan ticari bilançoya göre saptanan kâr dağıtılabilir. Kârın dağıtılması için çıkarılması gereken ortaklık bilançosu, TTK'nın 539. maddesi hükmüne göre, ortaklar kurulunun kararı ile kesinleşir. Bu cümleden de anlaşılacağı üzere, kârın dağıtımına ortaklar kurulu karar verebilir. Mahkemece, ortaklar kurulunun yerine geçilerek, kâr dağıtımına karar verilemez. Kâr dağıtımına ilişkin kararları almak yetkisi ortaklar kuruluna ait olup, bu yetki başka bir organa devredilemeyeceği gibi ortaklar kurulu, kâr dağıtımı için bir karar vermedikçe şirket ortağı dava açarak kendisine ait kârı isteyemez....

      nin çoğunluk pay sahibi olarak şirketin yönetim kurulunu oluşturdukları, davacı şirketin kuruluşuna ilişkin olarak, ... tarih ve ... sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde, şirketin sermayesinin 10.000.000,00 TL tutarında olduğu, şirketin sermayesinin 1/4'ünün tescil tarihinden itibaren üç ay içinde ödeneceği, kalan kısmın ise 31/07/2008 tarihine kadar ödeneceği hususlarının ilan edildiği, 2014 yılı yasal defter ve kayıtları incelendiğinde ödenmemiş sermaye borcunun 9.840.000,00 TL tutarında olduğunun görüldüğü, sermaye taahhüt borcunun ortaklar tarafından ifa edilmemesi durumunda, ortağın taahhüt ettiği sermaye tutarının şirket tarafından kullanılamaması ve kullanılamayan tutar kadar şirketin bir menfaat kaybının söz konusu olacağı, böylelikle şirketin, ortakların taahhüt etmiş olduğu sermaye borcunun yerine getirilmemesi sebebiyle doğan alacağı için faiz ve tazminat haklarını kullanmayarak ilişkili kişi olan ortak lehine maddi çıkar sağlamış olacağı, dolayısıyla ortağın sermayenin...

        nin çoğunluk pay sahibi olarak şirketin yönetim kurulunu oluşturdukları, davacı şirketin kuruluşuna ilişkin olarak, 17/08/2005 tarih ve 6370 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde, şirketin sermayesinin 10.000.000,00 TL tutarında olduğu, şirketin sermayesinin 1/4'ünün tescil tarihinden itibaren üç ay içinde ödeneceği, kalan kısmın ise 31/07/2008 tarihine kadar ödeneceği hususlarının ilan edildiği, 2013 yılı yasal defter ve kayıtları incelendiğinde ödenmemiş sermaye borcunun 9.840.000,00 TL tutarında olduğunun görüldüğü, sermaye taahhüt borcunun ortaklar tarafından ifa edilmemesi durumunda, ortağın taahhüt ettiği sermaye tutarının şirket tarafından kullanılamaması ve kullanılamayan tutar kadar şirketin bir menfaat kaybının söz konusu olacağı, böylelikle şirketin, ortakların taahhüt etmiş olduğu sermaye borcunun yerine getirilmemesi sebebiyle doğan alacağı için faiz ve tazminat haklarını kullanmayarak ilişkili kişi olan ortak lehine maddi çıkar sağlamış olacağı, dolayısıyla ortağın sermayenin...

          Dava Konusu 2018/1 (1780) sayılı Genelge'nin "M - Mali Yönü" başlıklı bölümünün 3. maddesinde yer alan "yetki alanı dışında yapılan işlemler için döner sermaye hizmet bedeli yöresel katsayısı daha yüksek olan müdürlüğün döner sermaye hizmet bedelinin 2 (iki) katı oranında tahsil edilir." ibaresinin incelenmesi: 6083 sayılı Kanun'un dava konusu Genelge'nin hazırlanarak yürürlüğe konulduğu tarihte yürürlükte bulunan döner sermaye hizmet bedeline ilişkin 8. maddesi ve ekindeki (III) sayılı tarife cetveli incelendiğinde; döner sermaye hizmet bedeli hesaplanırken yetki alanı dışında yapılacak tapu işlemlerinde yöresel katsayısı daha yüksek olan müdürlüğün katsayısının kullanılacağına ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı görülmektedir....

            Bunun için konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir heyetçe, proje kapsamındaki işlerin yerinde görülmesi ve hesaplarının incelenmesi suretiyle, elde edilecek gelir ve kârın belirlenmesi, şirketin ödemeleri, iflas erteleme tedbirleri kapsamında geciktirmesi karşısında, ortaklara borçların ödenmesi konusundaki tutumu; şirketin ödenmemiş sermaye taahhütlerinin, projenin ciddiliği ve inandırıcılığına etkisi ve özellikle sermaye taahhütlerine karşılık olarak verilen bonoların vadeleri de göz önünde tutulduğunda, bunların ifa uğruna verildikleri ve ancak tahsili anında sermayeye katılabileceğinin dikkate alınması, nihayet ortaklara borçlar kalemi ile ortakların sermaye koyma taahhüdünü geciktirmelerinin değerlendirilmesini içeren, denetime elverişli bir rapor düzenlenmesi istenmelidir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir....

              Asıl davada davacı şirket müdürünün sermaye koyma borcunu yerine getirmediği, bilirkişilerin tespitlerinden anlaşılmıştır. Davacı şirket müdürü sermaye koyma borcunu yerine getirmeden huzur hakkı istemektedir. Limited şirketlerde esas sermaye borcunun ödenmesi anonim şirket hükümlerine atıfla düzenlenmiştir. Esas sermaye pay bedellerinin ödenmesi, ödeme yeri, ifa borcu, ifa etmemenin sonuçları, bedelleri tamamen ödenmemiş payların devri hususlarında bu Kanunun anonim şirketlere ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır (TTK m.585, f.1).TTK'nın 482,f.1 hükmüne göre, sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi, ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Davacı, sermaye koyma borcunu eş deyişle edimini yerine getirmeden karşı edim olan huzur hakkını isteyemez. Bu sebeple, bu istemi reddedilmelidir. Birleşen davada: Birleşen davada, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Asıl davada, "......

                nın bir sermaye şirketi olan anonim şirkette hissedar sıfatının bulunmadığını, davacının ancak davalının üzerine kayıtlı olmayan hisse oranı yönünden yeddiemin / vekil, namı müstear statüsü bulunduğunu ve bu durumun taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesinin yanı sıra imzalanan yedieminlik sözleşmesinin ilgili hükümlerinden de anlaşıldığını, davacı ...'nın sermaye koyma borcunu hiç bir şekilde yerine getirmediği dikkate alınmadan, sermaye koyma borcunu TTK'nın anonim şirkete dair hükümlerine aykırı olarak hiç yerine getirmeyen davacı lehine ve diğer tarafta sermaye koyma borcunu tam olarak yerine getiren davalı aleyhine yazılı şekilde kanuna aykırı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, Dosyada bulunan belgelere göre ... A.Ş.'...

                  İcra Müdürlüğü'nün 2018/14732 esas sayılı dosya borcuna karşılık müvekkiline 87.000,00- TL ödemeyi kabul ettiğini, davalının bu taahhüdünü de yerine getirmediğini, bu sebeplerle, dava konusu taşınmazın, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline; bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazın hisse değerinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/473 D.İş sayılı 02.04.2009 tarihli el koyma kararı doğrultusunda bloke konulduğunu, el koyma sonucunda müvekkilinin el koyma tarihinde sahip olduğu 200.000 "OLMKS" ve 1.586,263 "VANET" olmak üzere toplam değeri 7.988,854 TL değerinde olan hisse senetlerinin İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.'...

                    UYAP Entegrasyonu