Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklının, davacı üçüncü kişiye gönderdiği haciz ihbarnamesindeki davacı üçüncü kişinin borçlu şirkete olan borcunun dayanağının, borçlu anonim şirketin yönetici ortağı olan davacının kötü yönetimi nedeniyle tazminat ödeme sorumluluğuna ve sermaye artırımından kaynaklanan sermaye koyma borcuna dayandığından, 6545 sayılı kanun ile 5235 sayılı kanunun 5. maddesinin 3. bendinde yer alan yasal düzenlemeler nedeniyle anonim şirket yönetici ortağının sorumluluk davasına heyet halinde bakılması gerektiği kanaatiyle, davaya heyet olarak bakılmasına karar verilmiştir. İhbarnamenin gönderildiği icra takibi, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu şirkete karşı kambiyo senedine dayalı olarak yapılmış bir takip olup, TTK’nın 4. maddesi kapsamında ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının da ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, Yargıtay 19....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/561 E. sayılı dosyasının tetkikinden; davacının bir kısım hissesini Promed Şirketine devrederek ve devir bedelini sermaye borcuna mahsup ederek sermaye borcunu yerine getirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalı şirket yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir....

      Maddesinde şirket sermayesine ilişkin, 7. İlanlara ilişkin düzenlemelerin yapıldığı, davacının ana sözleşmenin 6. Maddesi ile üstlendiği 45.000,00 TL sermaye koyma borcunu yerine getirmediği, Konya . Noterliğinin 11/12/2019 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya sermaye koyma borcunun ödenmesi için ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 13/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ıskata yetkili organ olan yönetim kurulu tarafından davacı ...'e sermaye ödenmesine ilişkin davet ihtarının (apel işleminin) TTK'nun 481. Maddesi ve şirket ana sözleşmesinin 7....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca 2014/406 E. 2018/260 K. sayılı ilamında özetle “kiracısının ödemediği kira borcuna karşılık ondaki eşyaları alıp depoya koyma eyleminin TCK'nın 144. maddesinde kalan suçu oluşturacağı” yönünde karar verdiği göz önüne alındığında sanık hakkında mahkumiyet hükmü yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik CMK'nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığın üzerine atılı TCK'nın 144/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu nedenle hırsızlık suçundan uzlaştırma işlemi yapılması gerekliliğinin ortaya çıkması karşısında...

          ndeki hisselerini 15.03.2009 tarihli sözleşme ile davalılara devrettikleri, sözleşmede hisselerin şirket kayıtlarında görünen ödenmiş sermaye üzerinden satıldığı ve bedelin ileride ödeneceğinin düzenlendiği, TTK ve VUK gereği şirket defter ve belgelerinin saklama ve ibraz yükümünün yönetim kurulu üzerinde bulunduğu, davalıların şirketi fiilen devraldıkları, tescil ve ilana tabi kararlar tesis ettikleri, zayi ve kayıpla ilgili TTK'nın 82/7. maddesindeki hak düşürücü süre içinde sürecin başlatılmadığı, suç duyurusunda bulunulmadığı, basiretli tacir gibi davranılmadığı, ibraz yükümünün yerine getirilmediği, bu durumda davacıların sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ...'in davalı ...'tan 8.000,00 TL, davalı ...'dan 8.000,00 TL, davacı ...'nun davalı ...'dan 8.000,00 TL, davacı ...'nun davalı ...'den 8.000,00 TL ve davalı ...'...

            nin 138 adet hissesini 02.09.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile 69.000 TL bedelle davalıdan devraldığını, bedeli nakden ve tamamen ödediğini, devir sonrasında devralınan hisselere ait davalının ödenmemiş sermaye koyma borcunun ortaya çıktığını, davalıya bu meblağı ödemesi hususunda ihtar göndermesine rağmen davalının ödemeye yanaşmadığını, bu nedenle borcun 01.05.2011 tarihinde müvekkilince ödendiğini ileri sürerek müvekkilinin yapmış olduğu mükerrer ödeme nedeniyle şimdilik 10.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "....Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile davacı ve davalı arasında ticari defter ve kayıtlara yansıyan bir ticari ilişkinin varlığı tespit edilememekle birlikte ortada imzası inkar edilmeyen bir makina kiralama sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayanak olarak düzenlenmiş bono bulunduğu, esasen makina kiralama sözleşmesine konu makinaların 2015 yılından bu yana davacı şirketin elinde olup kullanıldığı, bu makinaların teşvik belgeleri olup davalı adına kayıtlı makinalar olduğu, her ne kadar davacı tarafça söz konusu makinaların şirketin eski imza yetkilisi Halit Balkan tarafından sermaye koyma borcuna karşılık şirkete getirildiği ileri sürülmüş ise de davacı şirketin sermaye arttırım kararının 11/04/2017 tarihli olup sermayenin tamamının daha önce ortaklardan alınan (ortaklara borçlar)hesabından karşılandığı, Halit Balkan'ın şirkete nakit sermaye borcunun bulunmadığı, davalı adına...

              koyma borcuna karşılık olarak verildiğini, ...'...

                A.Ş. maddi manevi kayıpları olduğunu, müvekkili şirketin kaderi ve menfaatleri bakımından sermaye artırımı kararı alınması bir zaruriyet olduğunu, müvekkili şirket, ... tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantı tutanağının ...nolu kararı uyarınca sermaye arttırımına gittiğini, müvekkili şirket, menfaatlerini gözeterek faaliyetlerine devam edebilmek adına kaçınılmaz ve zorunlu olarak sermaye arttırımına gittiğini, davalı müvekkili şirketçe yasal mevzuata uygun olarak alınan, sermaye arttırımına ilişkin ... tarihli Genel Kurul kararı, ... tarihinde tescil edilmiş olup ... tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilanı yapıldığını, müvekkili şirket ... ili ......

                  Mahkemece, dosyaya sunulan ticari defterlerin davalı şirketin gerçek defterleri olmayıp, sonradan düzenlenen defterler oldukları, gerçek kayıtların tespit edilemediği, dolayısıyla dosyaya sunulan mizan ve mevcut defterler doğrultusunda sorunun çözümünün gerektiği, davalı tarafından sunulan defterlerde davacının sermaye borcunu ödemediği belirtilmiş olmakla birlikte sunulan defterlerin sonradan düzenlendiği, yine davalı tarafından sunulan mizana göre ise davacının sermaye borcunun 215.000,00 TL olduğu, defterler ile mizan arasında çelişki bulunduğu, mizan davalı tarafından sunulmuş olmakla mizana itibar edildiği, mizana göre davacının şirketten ihraç edildiği 23/03/2010 tarihi itibariyle sermaye borcunun en azından 1/4' ünün ödendiği, bu durumda davacının sermaye borcunu hiç yerine getirmediği hususundaki davalı iddiasının yerinde olmadığı, yine mizana göre hiçbir ortağın sermaye koyma borcunu tam olarak yerine getirmediği, ancak şirkete ait 2009 yılı yevmiye defterine göre davacı dışındaki...

                    UYAP Entegrasyonu