Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması HÜKÜM : Beraat Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 209/2. maddesi aracılığıyla 204/1. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışma görevi hüküm tarihi itibariyle üst dereceli asliye ceza mahkemesine ait ise de; 28.06.2014 tarihinde yayımlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 84/6. maddesi hükmü karşısında tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Katılanın, oğlunun borcuna karşılık teminat olmak üzere imzalayarak boş bir şekilde sanığa verdiği senedin alacaklı kısmına sanık tarafından hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen ... adı yazılarak ona verildiği ve ... tarafından icra takibine konulduğu olayda, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 01.05.2001 tarih ve 2001/6-70-2001/77 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık ile ...'...

    artışına giderek paylaşlarından payları oranında sermaye getirmelerini istediklerini ve müvekkilin zor durumundan faydalanmak istediklerini, 12/12/2015 tarihli şirket genel kurulu kararı ile sermayenin 4.800.000,00 TL'ye, 13/02/2016 tarihinde şirket genel kurul kararı ile de 11.200.000,00 TL'ye yükseltildiğini, müvekkilinin sermaye arttırımından dolayı kendisine düşen payı ödemekte güçlük çektiğini ve 14/01/2017 tarihli protokolle 391.000,00 TL sermaye borcuna karşılık % 2 hissenin şirket ortaklarından ... ...'...

      Dava, limited şirket ortağının kar payı alacağı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Limited şirkette karın dağıtımına ilişkin kurallar, 6762 sayılı TTK'nın 533 ve devamı maddelerinde öngörülmüştür. TTK'nın 533. maddesi hükmüne göre, ortaklık sözleşmesinde aksine kural bulunmadıkça, ortaklar, sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri oranda, yıllık bilançoda gösterilen safi kardan pay alırlar. Bir sermaye ortaklığı sayılan limited ortaklıkta, çıkarılan ticari bilançoya göre saptanan kar dağıtılabilir. Karın dağıtılması için çıkarılması gereken ortaklık bilançosu, TTK'nın 539. maddesi hükmüne göre, ortaklar kurulunun kararı ile kesinleşir. Bu cümleden de anlaşılacağı üzere, karın dağıtımına ortaklar kurulu karar verir. Mahkemece, ortaklar kurulunun yerine geçilerek, kar dağıtımına karar verilemez....

        Ayrıca, davacının iptaline karar verilmesini istediği sermaye artırımına ilişkin 6 nolu genel kurul kararının davacının yokluğunda alınmış olması davalı şirketin kuruluş tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun sermaye artırımına ilişkin 388 maddesi (genel kurul ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasa'nın 421/1.) hükmü uyarınca geçersizlik sonucunu doğurmadığı gibi, sermaye artırımına ilişkin kararın iptalini gerektiren bir durum da yoktur. Ancak, sözkonusu kararda sadece sermayenin artırılması kararı ile yetinilmemiş, artırılmasına karar verilen sermaye miktarının tamamı ortaklardan davacı dışındaki diğer ortaklar tarafından aynı toplantıda taahhüt edilmiştir. 6762 sayılı TTK’nun 394. (6102 sayılı TTK'nun 461) maddesinde, artırma kararında aksine hüküm olmadıkça her ortağın sermayesi nispetinde esas sermayenin artırılmasına iştirak etmeyi isteme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir....

          Madde 412 düzenlemesi çerçevesinde talepte bulundukları ve taleplerinin sonuçsuz kaldığına ilişkin bir iddia ileri sürülmediği gibi buna ilişkin herhangi bir ispat vasıtasının da sunulmadığı, dolayısıyla TTK. 412....

            Madde 412 düzenlemesi çerçevesinde talepte bulundukları ve taleplerinin sonuçsuz kaldığına ilişkin bir iddia ileri sürülmediği gibi buna ilişkin herhangi bir ispat vasıtasının da sunulmadığı, dolayısıyla TTK. 412....

              Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesiyle; Davacı şirket tarafından müvekkillerinin 398,79 TL sermaye ödeme borcunu ifa etmedikleri iddia edildiğini, fakat bu borcun kaynağına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadığını, davacı tarafından alacak iddiasının kaynağının açıklanması gerektiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir....

                Mahkemece şirket ortaklarının sermaye koyma borcunu yerine getirmediği, şirketin hiçbir malvarlığı bulunmadığı, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesiyle erteleme takibinde bulunan şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 20.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  nın 406. maddesi uyarınca, sermaye koyma borcunun ödeneceği tarihin anasözleşmede öngörülmemiş olması halinde yetkili organın apel işlemini yapması ile bu borcun muaccel olacağı, davacının ....000,00 TL asıl alacak miktarına, bozma ilamı doğrultusunda temerrüt tarihi olan .../07/2003 tarihinden takip tarihi olan 02/.../2006 tarihine kadar ....802,60 TL faiz alacağı hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı borçlu ...’nın ... .... İcra Müdürlüğü'nün 2006/2435 Esas sayılı dosyasının üzerinden yürütülen takibe ilişkin itirazının iptali ile ....000 TL asıl alacak miktarı, ....802,60 TL faiz olmak üzere toplam 6.802,60 TL yönünden takibin aynen devamına, İİK'nın 67/.... maddesi gereğince hükmolunan alacak miktarının % 40 oranında belirlenen ....720,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

                    Müdürlüğünce ve iflas dairelerince ....Salonunda yapılan gayrimenkul satış ihalelerine ve araç ihalelerine girilip, hisseler oranında ortaklarca sermaye konularak gayrimenkul ve arsa alınması yasa koşullarında satışının yapılması için," BK.520.md.uyarınca adi ortaklık kurulduğu, davacının adi ortaklık adına alınan gayrimenkuller için ödenecek paraya ve masraflara hisse oranında katıldığı, sermaye koyma borcunu yerine getirdiği, adi ortaklık adına alınan taşınmazların bir kısmın ortaklık adına bir kısmının davalılar .... adına tescil edildiğini, satıldığında hisse oranında ortaklara dağıtıldığını, 2 yıl ortaklığın bu şekilde devam ettiğini, 2009 yılı Ağustos ayında ise davacıya ortaklık hissesi verilmeyeceği bildirildiğinden, ortaklığın bu şekilde devamı mümkün olmadığından; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini, mallarının tespitini, davacının koyduğu sermaye, masraf ve kar payı için 1.000.000 TL'nin faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu