"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, şirketler hukuku ile ilgili sermaye koyma borcundan kaynaklanmakta olup dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın Limited Şirketi ortağı bulunan davalılar arasındaki sermaye koyma ediminden kaynaklanmakta olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 27.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin son üç yılda kâr getirici faaliyetinin olmadığı, sermaye artırımı kararına rağmen ortakların sermaye koyma borcunu ödemedikleri, şirket ortaklarına ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin taahhüde de uyulmadığı, yeni ortak alımı konusunda bir gelişme sağlanmadığı, bu haliyle bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere borca batık şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun kabul edilemeyeceği, somut tedbirler içermediği gerekçesiyle iflasın ertelenmesi talebinin reddine, istemci şirketin iflasına dair verilen karar istemci vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 16.02.2011 tarih ve 2010/13721-1903 E-K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, istemci vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının şirket adına harcamalarının 16.689,25 TL tutarında olduğu, 28.10.2008 tarihli ortaklar kararına göre 1/2'si olan 8.344,63 TL'yi davalıdan isteyebileceği, davalı sermaye taahhüdü borcunu yerine getirmediğinden davacının alacağını istemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 8.108,00 TL'nin tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tasfiyesine karar verilen şirkete ait şirketin kuruluş aşamasına ilişkin yapılan harcamaların diğer ortaktan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece; iddia, savunma, kayyım raporları, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı şirket ortağının 1.353.637,51TL sermaye taahhüt borcu bulunduğu, bu taahhüdünü yerine getirdiğinde şirketin borca batıklık durumunun ortadan kalkacağı bu durumda iflas ve iflas erteleme koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davacı şirket ortaklarının ödenmemiş sermaye borcu bulunduğu, sermaye koyma borcunu tam olarak yerine getirmeyen şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı kabul edilemeyeceği, sermaye borcu ödendiğinde borca batıklıktan kurtulacağı anlaşılan davacı şirketin bu aşamada borca batıklığından da gerçek anlamda söz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili; taraflarca imzalanan sözleşmenin adi ortaklığın unsurlarını taşımadığını, ortak amaç ve sermaye unsurunun yer almadığını, gerekçeli kararda da sermaye payı ve masraflara ilişkin delil bulunmadığının açıklandığını, davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, bu nedenle adi ortaklık kapsamında değerlendirme yapılamayacağını, dava konusu araçları davalının aldığını, bakım ve işletme masraflarını karşıladığını, davacı tarafından bildirilen bir kısım faaliyet ve çabanın vekaletsiz işgörme kapsamında değerlendirilebileceğini, bu durumun davacıya makine ve gelirleri üzerinde ortaklık hakkı kazandırmayacağını, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, ortaklığa getirilen katılım payı üzerinden tasfiyenin yapılması gerektiğini, katılım payı getirilmediği için belirlemenin doğru olmadığını, hangi işin yapıldığı, ne kadar kazanç elde edildiğine dikkat edilmediğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve...
Dava, anonim şirket olağanüstü genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık esas olarak sermaye arttırıma dair genel kurul kararının iptali noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, yukarıdaki dava özetinden de anlaşıldığı üzere, sermaye arttırımına ilişkin genel kurul nisabının TTK'nun 421/2. maddesindeki karar nisabına tabi olduğu, bu nedenle sermayenin tümünü oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin oybirliğiyle sermaye arttırım kararı alınabileceği, oyçokluğuyla alınan sermaye arttırım kararının yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, genel kurulda alınan karar sermaye arttırımına ilişkin olup TTK'nun 421/2.a bendinde belirtilen bilanço zararlarının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük koyan kararlardan değildir. Kaldı ki şirketin bilanço zararı da bulunmamaktadır....
Davacının sermaye koyma borcu 18/01/2012 tarihinde Ticaret Siciline tescil edilen sermaye artırımından kaynaklanmakta olup bakiye sermayenin tescilinden itibaren en geç 3 yıl içinde ödenmesi ana sözleşmenin 6. maddesinin açık hükmü gereğidir. O halde bakiye sermaye borcunun vadesi 18/01/2012’den itibaren 3 yıl olup, bu süre 18/01/2015’te dolduğu, bu tarih itibariyle ...’ın temerrüde düştüğü, bunun üzerine şirket tarafından ...’a ödenmeyen sermaye taahhüt borcunun yatırılması için 13/01/2016 tarihli ihtarnameyle 1 aylık süre içinde borcun ödenmesine ilişkin çağrıda bulunduğu, Sicil Gazetesinde 08/02/2016 tarihli nüshasında sermaye taahhüdünü ödeme çağrısı yapılmış olduğu, bu çağrıya uyulmaması üzerine İzmir .......
nin 422.400.000,00-TL bedelsiz sermaye artırımı kararına onay verilmesine ilişkin Kurul kararının iptali istemiyle açılan davanın, işlemi tesis eden idari merciin bulunduğu yer idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi'nce çözümlenmesi gerekmektedir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE, 2. Dosyanın Ankara İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 21/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın sermaye artış tarihinde şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olmadığını, müvekkili ...'nın 09.06.2004 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden ve şirket ortaklığından ayrıldığını, müvekkili ...'nın taahhüt ettiği sermaye artışını ödediğini, ...'nin şirkete el koymasıyla müvekkili ve diğer davalı hissedarlarla ilgisi bulunmadığını, el koyma gerekçesinde ... Bankın bu şirketin sahibi olduğundan bahisle ... Bank'ın ...'ye olan borçları nedeniyle el konulduğunu, el koyma kararına karşı müvekkillerinin ... aleyhine İstanbul 4....