Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/211 Esas KARAR NO: 2023/604 DAVA: Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ: 23/03/2023 KARAR TARİHİ: 23/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının maliki olduğu taşınmazın davacının tek hissedar olduğu şirkete ayni sermaye olarak koymak istediğini belirtmiş söz konusu taşınmazın 6102 sayılı TTK'nın 342 ve 343. Maddeleri uyarınca sermaye artırımında kullanılmak üzere bu taşınmazın mahkemece görevlendirilecek bilirkişiler marifetiyle sermaye değerinin tespitinin yapılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, şirkete ayni sermaye olarak konulacak taşınmazın değerinin bilirkişi marifetiyle tespiti istemine ilişkin öz sermaye tespit davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 342....

    Buna göre, uyuşmazlığın, "Davacının istemine konu taşınmazların kurulacak veya ortağı olunan şirket için öz sermaye olarak koyulmasının mümkün olup olmadığı, mümkünse değerlerinin ne kadar olduğu, bu konuda düzenlenen bilirkişi raporlarının kanuna uygun olup olmadığı" noktalarında toplandığı tespit olunmuştur. TTK'nin 342. Maddesi gereğince, üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilen, devolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamda dahil mal varlığı unsurları aynı sermaye olarak konulabilir. Kurulacak şirketin anonim şirket olması halinde ise sermayenin taahhüt yoluyla arttırımı halinde ayni sermaye konulmasına ilişkin TTK 342 ve 343 maddeleri uygulanır(TTK m.459/3). TTK'nin 342. maddesine göre ise, ancak üzerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen mal varlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/582 Esas KARAR NO: 2021/754 DAVA:Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ:27/10/2020 KARAR TARİHİ:27/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasında, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili tarafından, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numaralı üyesi ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ... vergi kimlik numaralı Kurumlar vergisi mükellefi olan ... A.Ş.'ye ayni sermaye olarak konulması düşünüldüğünden, Anonim Şirket ayni sermaye işlemlerine esas olmak üzere Türk Ticaret Kanununun 343. maddesi hükmü mucibince; müvekkilinin tek pay sahibi olduğu ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numaralı üyesi ve ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı kurumlar vergisi mükellefi olan ... ve A.Ş'nin şirket değerinin, Mahkemece tayin olunacak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından verilmiş şirket değerleme lisansına sahip bir değerleme firması marifetiyle tespit edilmesini talep etmişlerdir....

        D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın cevap dilekçesinde hisse devri sırasında ödeme işlemlerinin babası tarafından yapıldığını belirttiği, ancak mahkemenin davalı tarafça ileri sürülmemesine rağmen tanığın beyanını esas alarak şirketin kurulumu esnasında murisin sermaye koymadığı iddiasını kabul ederek davalı açısından söz konusu olan savunmanın genişletilmesi yasağını ihlal ederek karar verdiğini, kararın yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan tanığın beyanlarının asılsız olduğunu, şirketin 1990 yılında kurulduğunu, tanığın ise 1992 yılında şirkette çalışmaya başladığını söylediğini, dolayısıyla kendisinden önceki dönemde murisin sermaye koymadığını bilecek durumda olmadığını, tanığın görgüye dayalı bilgisi olmadığını, şirket hisse devri satış olarak gösterilmesine rağmen aslında bedelsiz olduğunu, taraf iradeleri bağış olduğundan bedelli satış şeklinde düzenlenen devir sözleşmesinin taraf iradesine aykırı olup muvazaa sebebiyle yok hükmünde...

        Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine; dönemlere uyularak ödenmelidir. 4857 sayılı Kanun'un 32. maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir. İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunu'nun 323. maddesinin 2. fıkrasına göre tespit olunmalıdır....

          Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı, 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de, davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olayda, Davacı vekili dava dilekçesinde bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş olup, iddiasını ispat açısından dava dilekçesinde, tanık, keşif, bilirkişi raporu, emsal satışlar ve her türlü sair delillere dayanmış olup, davacı tarafın tanık ismi bildirmediği, mahkemece keşif neticesi tanzim edilen bilirkişi raporuna istinaden davacı tarafın bedelde muvazaa iddiasının kabulü ile bilirkişi raporuyla tespitlenen değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca keşifte bilirkişinin belirlediği değer tek başına bedelde muvazaayı ispatlamaya yeterli değildir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile taşeron firmalar arasında muvazaa olduğunu, bakanlığın gerçek işveren olduğunu, muvazaa nedeniyle ücret farkı alacağına ve ilave tediye alacağına hükmedilmesi gerektiğini, çalıştığı süre içerisinde çok daha fazla çalışmasına rağmen fazla mesai ücretinin ödenmediğini, fazla çalışma ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekirken bir kısmına karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          Ayni sermaye değer tespiti için bu raporun esas alınmasında sakınca görülmemiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; Davacı ... ...L ANONİM ŞİRKETİ'ne aynî sermaye olarak konulmak istenen ve Konaklı Mahallesi, Nilüfer İlçesi, Bursa İli, ... Parsel Sayılı, 6.100,00 m2 taşınmazın piyasa rayiç değerinin 762.500,00-TL olduğunun tespitine, Taşınmazın bu değer üzerinden ayni sermaye olarak kullanılmaya uygun olduğunun belirlenmesine, Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40 TL harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Yargılama giderlerinin tespit isteyen üzerinde bırakılmasına, Tespit isteyen tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının istem halinde yatırana iadesine dair tespit isteyen vekili yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi.03/09/2020 İş bu kararın gerekçesi 03/09/2020 tarihinde yazılmıştır. Başkan ... e-imzalıdır Üye ......

            Sermaye Avanslarının Durumu başlıklı bölümünde "(Ek bölüm:RG-5/8/2016-29792) İleride gerçekleştirilecek sermaye artırımından kaynaklanan sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinde kullanılmak amacıyla, sermaye artırımına ilişkin karardan önce ortaklar tarafından sermaye avansı olarak şirketin banka hesabına yatırılan tutarların; a) Banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren şirketin bilançosunda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi ve b) Banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi, şartıyla, söz konusu kararın ticaret siciline tescil ettirildiği tarih esas alınarak indirim uygulamasında dikkate alınması mümkündür....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/646 Esas KARAR NO : 2021/1154 DAVA : Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ : 21/09/2021 KARAR TARİHİ : 25/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisinin ------- üzere şirkete ayni sermaye olarak koymak istediğini bu nedenle araçlarının değerinin tespitini talep etmiştir. Dava; Hukuki niteliği itibariyle öz sermaye tespiti isteminden ibarettir. Mahkememizin---- açılırken gider avansı olarak yatırılan tutar yeterli olmadığından davacıya eksik olan --- zaptı ile iki haftalık kesin süre verildiği, tensip zaptının davacıya 06/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği ancak eksik avansın davacı tarafından verilen kesin sürede yatırılmadığı anlaşıldığından tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu