Aynı hazırlık dosyasında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan alacaklı T5 ise kolluk ifadesinde, davalılara 300.000,00 Tl borç verdiğini karşılığında takibe dayanak senedi aldığını beyan ettiği davalı alacaklının senedin teminat senedi olduğu yolunda ikrarının bulunmadığı davalı takip alacaklısının taraf olmadığı , imzası bulunmayan sözleşmede teminat olarak verildiği belirtilen 300.000,00 TL bedelli senedin keşide tarihi, vade tarihi, lehtarı gibi unsurlarının belirtilmediği, takibe dayanak senede açıkça bir atıf da yapılmadığı, davacı borçlular tarafından takibe dayanak senedin teminat senedi olduğu iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı borçluların borca itirazlarının reddine, İİK'nun 169/a-2 maddesi uyarınca takibin muvakkaten durdurulmasına karar verilmediğinden iik'nun 169/a-6 maddesi gereğince şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir." şeklinde karar verilmiştir....
Kaldı ki, bono üzerinde teminat ibaresi olsa bile, neyin teminatı olduğu ayrıca açıklanmadığı sürece, bu durum, bononun başlı başına teminat bonosu olduğunu göstermez. Diğer yandan teminat iddiasının kabulü için, bu hususun, taraflarca ayrı bir sözleşmede belirtilmesi de zorunlu değildir. Takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarihli kararı). Somut durumda, davacı, takip dayanağı senedin sözleşme kapsamında verilen teminat senedi olduğunu beyanla borçlu olmadığını beyan etmiş davalı ise senedin borcun ifası için verildiğini iddia etmiştir. Davalının senedin teminat senedi olduğuna dair açık ikrarı bulunmamaktadır. Senette tanzim nedeni de bulunmamaktadır....
Davalı taraf senedin teminat senedi olarak verildiği iddiasını kabul etmemiştir. Bu durumda senedin tadili söz konusudur. Davacı taraf ticari defterlerini sunmamıştır. Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde ise söz konusu senedin kayıtlı olmadığı görülmüştür Senedin ticari defterlerde kayıtlı olmaması teminat senedi olduğunu tek başına ispat etmeye yeterli olmadığı gibi senedin sebepten mücerret olduğu hususu da göz önünde bulundurulmuştur. Takip konusu bononun teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın hangi ilişkinin teminatı olduğu, senet üzerine konulmuş bir kayıtla ya da takip dayanağı senedin tanzim ve vade tarihi ile miktarı belirtilmek suretiyle açık atıf yapılan bir sözleşme ile ispatlanması gerekir.(Bkz. Yargıtay 12....
Davacılar tarafından senedin genel kredi sözleşmesi kapsamında verildiği iddia olunmuş, senedin keşide tarihi ile sözleşme tarihinin aynı olduğu, kredinin bir kısmının ödenmesi sebebi ile senet miktarından düşük tutarın takibe konulduğu, iddianın ispatına yönelik olarak banka defter ve kayıtlarının incelenmesi ve muhasebe kayıtlarında teminat senedi kodunun farklı olması sebebi ile bu kayıtların incelenmesi talep edilmiş ise de; takip konusu senet üzerinde teminat olgusuna ilişkin herhangi bir ibare olmadığı, borçlu tarafça da bu konuda İİK.'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu edilen senedin teminat senedi olduğunu, davalı ile müvekkil arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğunu, bilindiği gibi bir çok firmada işe başlatılan işçiden teminat senedi alındığını, müvekkilden de bu itibarla senet alındığını, hatta senet üzerinde bir de kefilin imzasının bulunduğunu, bir işçi ile işveren arasında bu kadar yüksek meblağda bir borç alacak olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde dolaylı olarak senedin teminat senedi olduğunu kabul ettiğini, her ne kadar davalı tarafça senedin müvekkilinin işverene verdiği iddia edilen zarara ilişkin olduğu beyan edilmiş ise de, bunun doğru olmadığını, zira müvekkilin hiç bir şekilde suçlamaları kabul etmediğini, dolayısıyla iddia edilen zarara dair verilmiş bir senet olmadığını, davalı vekilinin dava konusu senedin müvekkili şirketine verilmiş zararın tazmin için verildiğini iddia etmesi sonucunda ispat yükünün...
DAVA Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde; takip dayanağı senedin, alacaklı ile aralarında akdedilen 29.12.2011 tarihli devir sözleşmesi gereğince düzenlenen teminat senedi olduğunu,senedin sözleşmeye aykırı şekilde doldurularak takibe konu edildiğini, alacaklıya hiç bir borcu bulunmadığını, devir sözleşmesinin dördüncü maddesinde belirtilen teminat senedinin takip dayanağı senet olduğunu, senedin boş olarak verildiğini, daha sonra devir sözleşmesine aykırı şekilde vade ve bedel kısmının tamamlanarak takip yapıldığını, teminat senedi bedelinin tahsilinin yargılamayı gerektirdiğini belirterek takibin iptali talep etmiştir. II....
Davalı tarafından davacı aleyhine bonoya dayanılarak takip yapılmış, davacı, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesinin kurulduğunu, takibe konu edilen senedin teminat olarak verildiğini, davacının davalıya borcunun olmadığını ve senedin teminat vasfını yitirdiğini ileri sürmektedir. Davalı ise senedin teminat senedi olmadığını, iddianın yersiz olduğunu savunmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 201.maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispatı gerekmektedir. Somut olayda davacı, dava konusu nakden düzenlenen senedin teminat olduğunu ileri sürdüğü gözetilerek davacının senet metnini talili nedeniyle artık senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiğine göre ispat külfeti davacıda olup, davacı bu yöndeki iddialarını yazılı delille kanıtlamak zorundadır. Dava konusu senedin ihdas nedeni bölümünde ise “nakden” kaydı bulunmaktadır. Bu durumda hem davacı, senedin ihdas nedenini talil etmekte hem de senedin teminat senedi olduğunu iddia etmektedir....
Normal koşullarda teminat senedi üzerine senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir takım ifadelerin usulüne uygun olarak yazılması veya senedin hangi ilişkinin teminatı olduğu açıklayan yazılı bir belge (sözleşme, protokol vs.) ile birlikte düzenlenmesi yahut da kredi sözleşmesinde söz konusu senedin teminat olarak verildiğinin düzenlenmesi ve senedin bilgilerinin açıkça yazılmak suretiyle belirtilmesi gerekmektedir. Teminat amaçlı verilmekle birlikte senet üzerinde veya senedin asıl düzenlenme nedeni olan hukuki ilişkide senedin teminat amaçlı verildiğine ilişkin herhangi bir ifade geçmediği durumlarda; borçlu, senedin teminat amaçlı verildiğini, senette belirtilen borcun kayıtsız şartsız olmaması yani bir hukuki ilişkinin teminatı olması sebebiyle kambiyo senedi vasfını taşımadığını, dolayısıyla böyle teminat senediyle kambiyo takibi yapılamayacağını ileri sürebilir....
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili, takibe konu senette teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığını, teminat senedi olduğunun yazılı bir belge ile kanıtlanması gerektiğini, sunduğu kira sözleşmesinde de bu yönde bir düzenleme mevcut olmadığını, senedin bononun tüm unsurlarını taşıdığını, davacının teminat senedi olduğuna dair iddialarının reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince toplanan deliller doğrultusunda; ‘’davacı tarafça takibe konu senedin teminat senedi olduğu iddia edilerek takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, takibe konu senedin incelenmesinde keşidecinin T1 lehtarın ise T3 olduğu, 500.000,00 TL bedelli olarak keşide edildiği, davacının dayanak aldığı kira sözleşmesinde kiralayanın T3, müteselsil kefilin ise T1 olduğu, davacının kira sözleşmesinin 17. Maddesi uyarınca teminat senedi olduğu iddiasını ileri sürdüğü, sözleşmenin 17....
in iş yerinde doğabilecek zararlara karşılık müvekkilinden teminat amacı ile davaya konu senedi aldığını, senedin boş olarak müvekkili tarafından imzalandığını, davalının müvekkili tarafından teminat amaçlı olarak verilen bedelsiz senedi doldurarak takibe koyduğunu belirterek müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili; davacının dava dışı ...'in ortağı olduğu şirkette işe alındığını, ancak senedin kesinlikle teminat senedi olarak alınmadığını, davacının zimmetine geçirdiği parayı daha sonra ödeyeceğini belirterek dava konusu senedi düzenleyip gönderdiğini, davacının iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....