Fıkrası '' Bakanlık ,yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri T3 Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır.'' şeklindedir. Toplu İş Sözleşmesi kapsamına girecek işyerinde yetki başvurusu tarihinde çalışan işçilerin %50 'sinin sendikanın kendi üyesi olması gerekmektedir. Söz konusu yetki tespitinin işyeri düzeyinde yapıldığı anlaşılmakla sigortalı sayısının 9 ,üye sayısının 9 olduğu tespit edilmekle davaya konu 07/07/2022 tarihli E - 58736034- 553.02- 147570 sayılı olumlu yetki tespitinin iptalini gerektirir bir husus bulunmadığı kanaat ve sonucuna varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur....
İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir....
Bakanlığının kararı ile davalı sendikanın müvekkili şirkette Toplu İş Sözleşmesi yapmaya yetkili kılındığını, müvekkili şirketlerin aynı iş kollarında yer aldığından işletme toplu iş sözleşmesi kapsamına girdiğini, dolayısıyla davalı sendikanın müvekkili şirket ve bağlı iş yerlerinde üye çoğunluğunu sağlayamadığını, bu nedenle T.C. ... ve ... ... Bakanlığının 07/12/2016 tarih ve 24971 sayılı yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı Bakanlık Vekili, 6356 sayılı kanunun 34/2....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Bakanlık tarafından 12/04/2018 tarihinde davacı işyerinde davalı sendikanın yetkili olduğunun tespit edilerek yetki tespiti kararının davacı şirkete 19/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 20/04/2018 tarihinde davalı Bakanlığın Bursa İl Müdürlüğü'ne kayıt ettirildiğini, yetki tespitinde davacı şirkette çalışan ve sicil nosu farklı gösterilen işçilerin hesaplamaya dahil edilmediğini, yetki tarihinden önce de bu işyerinde çalışan işçilerin sehven inşaat siciline kaydedilmiş olduklarını, yetki tespiti yapıldığı iddia edilen 03/04/2018 günü davacı şirketin körük üretimi yaptığı işyerinde 155 çalışan olduğu ve bunlardan 78 inin davalı sendikaya üye olduğu tespitte gösterilmesine karşın 8 personeli olduğunu, işçilerin sendikaya üye olmaları konusunda ciddi baskıya maruz kaldıklarını belirterek, yetki tespiti kararının iptal edilerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Bakanlık tarafından 12/04/2018 tarihinde davacı işyerinde davalı sendikanın yetkili olduğunun tespit edilerek yetki tespiti kararının davacı şirkete 19/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 20/04/2018 tarihinde davalı Bakanlığın Bursa İl Müdürlüğü'ne kayıt ettirildiğini, yetki tespitinde davacı şirkette çalışan ve sicil nosu farklı gösterilen işçilerin hesaplamaya dahil edilmediğini, yetki tarihinden önce de bu işyerinde çalışan işçilerin sehven inşaat siciline kaydedilmiş olduklarını, yetki tespiti yapıldığı iddia edilen 03/04/2018 günü davacı şirketin körük üretimi yaptığı işyerinde 155 çalışan olduğu ve bunlardan 78 inin davalı sendikaya üye olduğu tespitte gösterilmesine karşın 8 personeli olduğunu, işçilerin sendikaya üye olmaları konusunda ciddi baskıya maruz kaldıklarını belirterek, yetki tespiti kararının iptal edilerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen kanuni düzenleme karşısında, yetki tespitinin iptaline ilişkin açılacak davaların görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-ç maddesine göre de, yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması hususu dava şartlarındandır. Yine 6100 sayılı Kanun'un 115/2. maddesine göre de, dava şartı yokluğu durumunda mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. İnceleme konusu davada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 29.05.2015 tarih ve 11074 sayılı yetki tespitine göre, ...Hastanesinde alt işveren sıfatıyla faaliyet gösteren davacı şirkete ait işyerinde davalı sendikanın kanunun aradığı gerekli çoğunluğu tespit edilmiş, bunun üzerine işveren tarafından, olumlu yetki tespitinin iptali talep olunmuştur....
yetki tespiti verilmiş olduğunu, 6356 sayılı yasanın 41/5 maddesindeki düzenleme nazara alınarak, sendikanın 16.09.2019 tarihinde yaptığı yetki tespit başvurusu 31.07.2019 günlü resmi gazetede yayınlanan Temmuz ayı istatistiğinde davalı sendikanın kurulu bulunduğu iş kolundaki işçilerin %2,67 oranında üyeye sahip olduğu ve dolayısıyla %1'lik üye şartını da sağladığı görülmekte olup, bakanlık kayıtlarının incelenmesinde davalı sendikanın davacı Aslanlı Metalürji A.Ş. işyerinde TİS yapmak için 16.09.2019 tarihinde yaptığı başvuru üzerine E-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile SGK'ya yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan dökümlerde başvuru 16.09.2019 itibariyle 94 işçinin çalıştığı ve bunlardan 54'ünün adı geçen sendikaya üye oldukları tespit edilerek buna ilişkin olarak düzenlenen 20.09.2019 tarihli E.-2324248 sayılı yetki tespit yazısının taraflara gönderildiği anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporunda SGK kayıtlarının eksik olduğunun belirtilmesine karşın kayıtlar getirtilmeden karar verildiğini, davalı Bakanlığın çoğunluk tespiti yazısında muhatap işverenliğin Bome ..AŞ olarak gösterilmesine rağmen yetki tespiti için yapılan başvuru tarihi itibari ile bu ünvanda bir şirket bulunmadığını, daha önce müvekkil işverenliğin aynı işyerleri için işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapılması için yetki verildiğini ve söz konusu yetki tespitinin iptali için açılan davada işletme düzeyinde yetki tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini dolayısı ile davalı Bakanlığın işletme düzeyinde yetki tespiti işleminin yargı kararlarına da aykırı olduğunu ve tek hizmet alım hizmet sözleşmesi kapsamında olan aynı işyerleri için işletme düzeyinde yetki tespiti yapılamayacağını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporunda SGK kayıtlarının eksik olduğunun belirtilmesine karşın kayıtlar getirtilmeden karar verildiğini, davalı Bakanlığın çoğunluk tespiti yazısında muhatap işverenliğin Bome ..AŞ olarak gösterilmesine rağmen yetki tespiti için yapılan başvuru tarihi itibari ile bu ünvanda bir şirket bulunmadığını, daha önce müvekkil işverenliğin aynı işyerleri için işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapılması için yetki verildiğini ve söz konusu yetki tespitinin iptali için açılan davada işletme düzeyinde yetki tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini dolayısı ile davalı Bakanlığın işletme düzeyinde yetki tespiti işleminin yargı kararlarına da aykırı olduğunu ve tek hizmet alım hizmet sözleşmesi kapsamında olan aynı işyerleri için işletme düzeyinde yetki tespiti yapılamayacağını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Keskinkılıç Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ'ye ait Aksaray Şeker Fabrikasında 2011 yılında örgütlenme çalışmalarına başlandığını, kısa sürede gerekli yeter sayıya ulaşıldığını, yetki için başvuruda bulunulduğunu, Sendikanın yetkisine yapılan itiraz üzerine başlayan dava sürecinin Yargıtay 22....