Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kolektif sendika özgürlüğü gereği sendika temsilcisinin atanması ve görevden alınmasında Tüzük hükümlerine aykırı olmaması hâlinde sendika yönetim kurulunun takdir yetkisi bulunduğu, zira temsilcinin fonksiyonunun işverenle, sendika ile işçiler arasında köprü ve iletişim görevi olduğu, somut olayda da Tüzük hükümlerinde Genel Yönetim Kuruluna sendika temsilcisini resen görevden alma yetkisi verildiği, bu yetkinin de takdir yetkisi kapsamında kullanıldığı anlaşıldığından Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. B....
Profesyonel sendika yöneticiliği kadrosunun açık olması, sendika yöneticisinin kendiliğinden o kadroya atanmış sayılacağı sonucunu doğurmaz. Sendika yöneticisinin de profesyonel sendika yöneticiliğini talep etmesi gerekir. Bir başka ifadeyle profesyonel sendika yöneticiliği, sendika yöneticisinin tercihine bağlı bir pozisyondur. 6. Yöneticinin, özellikle sendikanın sağlayacağı maddi menfaatlerle, çalışması durumunda elde edeceği menfaatleri ve profesyonel yöneticilik nedeniyle üzerine aldığı risk gibi hususları birlikte değerlendirmesi neticesinde amatör sendika yöneticiliğini tercih etmesi mümkündür. Bunun sonucu olarak sendika yöneticisinin talebi yoksa profesyonel sendika yöneticiliği kadrosu açık olsa bile sendikanın yöneticinin profesyonel sendika yöneticisi olarak değerlendirme yükümlülüğünden söz edilemez. 7....
Söz konusu fıkraya göre; "...çekilme, göreve son verilmesi veya sair nedenlerle kamu görevinden ayrılanların üyelikleri, sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri, farklı bir hizmet koluna giren kuruma atananlardan sendika üyesi olanların ise üyelikleri, varsa sendika şubesi ve sendika organlarındaki görevleri sona erer, ancak varsa konfederasyon organlarındaki görevleri devam eder. Emekliye ayrılanların sendika şubesi, sendika ve konfederasyon organlarındaki görevleri seçildikleri dönemin sonuna kadar devam eder..." şeklindedir....
3-Dava konusu sendika yönetim kurulu karar tarihi olan 29/09/2020 tarihini kapsayan dönemde geçerli olan ve sendika genel kurulu tarafından karara bağlanmış olan dönem bütçesinin tam metninin sendika genel merkezinden” temini için Bölge Adliye Mahkemesine yazı yazılmış, 31.05.2022 tarihinde yazı tekit edilmiş ancak eksiklik giderilmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Davacının Sendika Üyeliğini Reddeden İşleminin İptali Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı üyelik başvurusunun reddine ilişkin sendika işleminin iptali ile üyeliğe kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sendika davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile; davalı sendikanın, davacının sendika üyelik başvurusunun reddine ilşikin işleminin iptaline, davacının davalı sendika üyeliğinin tespitine karar verilmiştir....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı üyelik başvurusunun reddine ilişkin sendika işleminin iptali ile üyeliğe kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sendika davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile, davalı sendikanın, davacının sendika üyelik başvurusunun reddine ilişkin işleminin iptaline, davacının davalı sendika üyeliğinin tespitine karar verilmiştir....
Dönem 01.07.2013-30.06.2015 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmesi imzalandığını, davalının her dönemde toplu iş sözleşmesi hükümlerinden sendika üyesi olmayan işçilerini de yararlandırdığı hâlde müvekkili sendikaya dayanışma aidatı ödemediğini, toplu iş sözleşmesi imzalandığında sendika üye listelerinin, aidat miktarının ve ödeme yapılacak banka hesabının davalıya bildirildiğini, davalı tarafın sendika üyelik aidatlarını ödemesine rağmen üye olmasa da toplu iş sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlandırdığı işçilerine ilişkin sendika dayanışma aidatlarını ödemediğini, sendika dayanışma aidatının Mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu (2821 sayılı Kanun) ve Mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu (2822 sayılı Kanun) dönemindeki üyelik aidatının 2/3’ü ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) dönemindeki üyelik aidatı tutarında hesaplanması gerektiğini ileri sürerek sendika dayanışma aidatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ) Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçinin davalı işveren yanında çalışmış olduğu 01.01.2005-31.12.2005 dönemine ait Toplu İş Sözleşmesinin ve davacının toplu iş sözleşmelerinin yürürlükte olduğu her bir dönem sendika üyesi olduğuna dair belgelerin dosya içerisinde olmadığı anlaşılmıştır. Dosyanın bu eksikliklerini gidermek üzere, Yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş olup, karar gereğinin tamamı yerine getirlmemiştir. Davacının toplu iş sözleşmelerinin yürürlükte olduğu her bir dönem sendika üyesi olduğuna dair belgelerin dosya içerisinde olmadığı ve taraflar arasında dava konusu yapılmayan 2012 ve 2013 yıllarına ait sendika üye kayıt fişlerinin gönderildiği görülmüştür. Davacının dava konusu dönemlerin tamamında sendika üyesi olup olmadığı anlaşılamamaktadır....
Sendika şubelerinin genel kurul faaliyetleri de dahil faaliyet ve işleyişleri aynen sendikalarda olduğu gibi demokratik ve hür sendikacılığın ilkelerine ve hukuk devletinin esaslarına uygun olmalıdır.Kanuni ve hukuka uygunluk birlikte aranmalıdır.( .. DEMOKRATĐKLĐK VE HUKUKA UYGUNLUK ACISINDAN SENDiKA SUBE GENEL KURULLARI Kamu-is; C: 9, S: 1/2007, s . 26) Sendikalar hukukunda, tüzel kişiliğin sadece sendika genel merkezlerine ait olması ve sendika şubelerinin tüzel kişiliğinin bulunmaması sebebiyle, sendika şubelerine dava yöneltilemeyeceği söylenilebilirse de, şube genel kurulunun iptali davaları söz konusu olduğunda konuya ihtiyatla yaklaşmakta zaruret bulunmaktadır. Nitekim sendika şubelerinin, merkez ile menfaat çatışması bulunması durumunda anılan davada taraf olarak yer almaması, şubelerin haklarını yeterince savunamama sonucuna yol açabilmektedir....
Toplu iş sözleşmesinin tarafı olan Tarım İş Sendikasının 29/01/2014 tarihli kararı ile davacı işyeri sendika temsilcisi olarak atanmış ve atama aynı tarihli yazı ile işverene de bildirilmiştir. Sendikanın atama işlemi de 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun niteliktedir. Kanun metninde de açık olarak belirtildiği üzere, işveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez. Davacı davalı idarenin atama karar tarihinde işyeri sendika temsilcisi değil ise de, atama kararının davacıya bildirildiği 31/01/2014 tarihinden önce Sendika Kanununa uygun olarak atama yetkisini kullanarak davacıyı 29/01/2014 tarihinde işyeri sendika temsilcisi olarak tayin etmiştir. Davacı bu tarihten itibaren artık işyeri sendika temsilciliğinin güvencesinden faydalanacağından, 6356 sayılı yasanın 24.maddesi gereğince işyeri değişikliğine muvafakati olmayan davacı açısından işyeri değişikliği işlemi geçersizdir....