Bu başvuruda özetle; İlk derece mahkemesi tarafından zamanaşımı ve husumet itizarlarının değerlendirilmediğini, sendika aidat alacağının ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu, davacı sendika tarafından müvekkil belediyenin temerrüde düşürülmediğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, faiz başlangıç ve türünde hata yapıldığını, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; davacı sendika ile davalı Belediye arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmeleri gereğince davacı sendikaya ödenmesi gereken davalı belediyeye bağlı işyerlerinde çalışmakta olan işçilerden sendika üyesi olanlardan yapılan üyelik ve dayanışma aidatı kesinti tutarlarının davacı sendikaya talep edilen faiziyle birlikte tahsili talebine ilişkindir....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Ayrıca, Mahkemece sendika üyesi işçiler dışında da yeni kurulacak fabrikada görevlendirilen işçiler olduğu gerekçesi ile sendikal feshin ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren tarafından kaç işçinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirilen işçi olup olmadığı, sendika üyesi olmadığı halde görevlendirmeyi kabul etmediği için iş akdine son verilen işçi olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulmuştur. Tanık beyanlarına göre 11 kişinin yeni kurulacak fabrikada görevlendirildiği, bu kişilerden 9'unun sendika üyesi olduğu, 2'sinin sendika üyesi olmadığı kabul edilmiş ise de bu konuda tanık beyanları ile yetinilmesi hatalıdır....
Yine tüzüğün 63. maddesinde, “a) Sendika ve şubelerin yönetim kurulu üyeleri ile başkanlarına verilecek ücretler, her türlü ödenek ve sosyal yardımlar, b)Sendika ve şubelerin Denetleme, Disiplin Kurulları üyeleri ile istişari organlarında görevlilere verilecek ödenekler, c)Sendika hizmetleri için geçici olarak görevlendirilen üyelere verilecek ücret, gündelik ve yollukların tavanı, Sendika Merkez Genel Kurulunda tespit olunur. ç) Sendika ve sendika şubelerinde çalıştırılanların iş akitlerini yapmaya, feshe, bunlara ödenecek ücret, ödenek, yolluk ve tazminat ile diğer sosyal hakları tespite, Sendika Merkez Yönetim Kurulu yetkilidir. Toplu iş sözleşmeleri ve yasal hakları saklıdır.” hükmü yer almıştır. Somut olayda, davacı ...’in 10.06.2006 tarihinde yapılan Ankara 1 nolu şube genel kurulunda en çok oyu alan yedek yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, başkanlığa ise...’ nın seçildiği görülmektedir....
Maddesi uyarınca , üyelik aidatı olarak sözleşmeden yararlanan üyelerin toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren önceki uygulamalar doğrultusunda bir günlük yevmiyelerinin % 80 ' inin net olarak ve yine 01.05.2011 tarihinden itibaren hesaplanacak farklardan da sendika aidatlarının kesilmesi ve sendika hesabına yatırılması gerektiği hususunun davalı tarafa 21.09.2011 tarihli yazı ile bildirdiği , 26.10.2011 tarihli sendika yazısında da sendikaya üye işçilerden varsa dayanışma aidatı ödemek suretiyle ...' den yararlanan işçilerden kesilen aidatların banka hesabına intikal etmediğinin vurgulandığı, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı, gelinen aşamada 2011/ Ağustos ile 31.12.2011 tarihleri arası beş aylık dönem itibariyle Türkiye genelindeki şubelere nazaran toplam sendika üyelik aidatı tutarı 339.272,00 TL ' nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Sendika tüzüğünün 15. maddesinin “n” bendinde ise, sendika merkez, bölge şube ve şubelerde görev alan yöneticilere verilecek ücretler ile ikramiye, yolluk ve tazminatların tespit edilmesi konusu, genel kurulun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Yine tüzüğün 80. maddesinin “a” bendinde, yöneticilere ödenecek ücret ve diğer ödemelerin bütçe ile belirleneceği ifade edilmiştir. Sendika ile sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekalet ilişkisi olduğu kabul edilmelidir. Ücret, vekalet sözleşmesinin zorunlu unsuru değildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu olduğunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile sağlanacak diğer menfaatleri belirleme yetkisi ise münhasıran genel kuruldadır....