Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu sözleşmede, sözleşmeye taraf sendika üyelerinin sendika tüzüğünde belirtilen oranda üyelik aidatı ödemeleri koşuluyla sözleşmeden yararlanabileceklerinin belirtildiği, ancak sendika üyelik aidatının, sözleşmeden yararlansın ya da yararlanmasın, hatta hiç sözleşme yapılmasa dahi, tüm üyelerin ödemek zorunda oldukları bir aidat olduğu, sözleşmeye taraf sendika ve tüm memur sendikalarının, yetkili sendika olmasa da tüm üyelerinden tüzüklerinde belirtilen oranda üyelik aidatı aldıkları, sözleşmeye taraf sendikanın, sözleşmeden yararlanma koşulu olarak kendi üyelerinden herhangi bir sözleşme aidatı almadığı, 4688 sayılı Kanun'da sendika gelirleri arasında bu aidat türünün bulunmadığı, zaten üyesi olduğu sendikaya her ay %1,3 oranında üyelik aidatı ödediği, sosyal denge tazminatı sözleşmesinde ancak görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre...

    Sendika Yönetici ve Temsilcilerin Teminatı” başlıklı toplu iş sözleşmesinin 16. maddesinin C fıkrasında “Sendika yönetici ve temsilcilerinin iş akidlerinin feshini gerektiren bir halin meydana gelmesinde, işyeri müdürlüğünce durum derhal TTA; Genel Müdürlüğüne bildirilir. Genel Müdürlük gerekli incelemeyi yaptıktan sonra, konuyu Çalışma Barışı Üst Komitesi’nde görüşmek üzere, sendika Genel Merkez'ine çağrıda bulunur. Sendika Genel Merkezi, bu çağrıyı aldığı tarihten itibaren 3 işgünü içinde çağrıya uymak zorundadır. Sendikanın bu süre içerisinde çağrıya icabet etmemesi veya Çalışma Barışı Üst Komitesince bir sonuca varılamaması halinde, işveren gerekli yasal işlemi yapmakta serbesttir. İş Kanunu'nun 26. maddesindeki 6 işgünlük süre, sendikaca çağrıya uyulmaması veya Çalışma Barışı Üst Komitesince sonuca varılamadığının tespiti veya kararın verildiği tarihten itibaren başlar.” hükmü bulunmaktadır....

      TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu sözleşmede, sözleşmeye taraf sendika üyelerinin sendika tüzüğünde belirtilen oranda üyelik aidatı ödemeleri koşuluyla sözleşmeden yararlanabileceklerinin belirtildiği, ancak sendika üyelik aidatının, sözleşmeden yararlansın ya da yararlanmasın, hatta hiç sözleşme yapılmasa dahi, tüm üyelerin ödemek zorunda oldukları bir aidat olduğu, sözleşmeye taraf sendika ve tüm memur sendikalarının, yetkili sendika olmasa da tüm üyelerinden tüzüklerinde belirtilen oranda üyelik aidatı aldıkları, sözleşmeye taraf sendikanın, sözleşmeden yararlanma koşulu olarak kendi üyelerinden herhangi bir sözleşme aidatı almadığı, 4688 sayılı Kanun'da sendika gelirleri arasında bu aidat türünün bulunmadığı, zaten üyesi olduğu sendikaya her ay %1,3 oranında üyelik aidatı ödediği, sosyal denge tazminatı sözleşmesinde ancak görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre...

        İşyerinde, 28.8.2000 tarihinde sendika tarafından verilen yetkiye istinaden 16.2.2001 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesi 1.10.2000- 30.9.2002 tarihleri arasında yürürlükte kalmıştır. Toplu iş sözleşmesini imzalayan sendika yetkililerinin bir kısmı ile işveren temsilcileri arasında 19.11.2001 tarihinde imzalanan protokolle, 1.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren ücret artış hükmü tadil edilmiş ve ücret artışı oranı düşürülmüştür. Yine 1.4.2002 tarihinde yürürlüğe girecek olan ücret artışı hükmünde değişiklik yapılmıştır. Sözü edilen protokolü sendika adına imzalayanlardan 5 kişi 28.8.2000 tarihli sendika yetki yazısında münferiden ve müştereken toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkili kılınmışlardır. Toplu iş sözleşmesi imzalama konusunda verilen yetki sendika tarafından daha sonra geri alınmış değildir. Toplu iş sözleşmesinde değişiklik yapılması için ise sendika tarafından özel bir yetki verilmesine gerek bulunmamaktadır....

          İşyerinde, 28.8.2000 tarihinde sendika tarafından verilen yetkiye istinaden 16.2.2001 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesi 1.10.2000- 30.9.2002 tarihleri arasında yürürlükte kalmıştır. Toplu iş sözleşmesini imzalayan sendika yetkililerinin bir kısmı ile işveren temsilcileri arasında 19.11.2001 tarihinde imzalanan protokolle, 1.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren ücret artış hükmü tadil edilmiş ve ücret artışı oranı düşürülmüştür. Yine 1.4.2002 tarihinde yürürlüğe girecek olan ücret artışı hükmünde değişiklik yapılmıştır. Sözü edilen protokolü sendika adına imzalayanlardan 5 kişi 28.8.2000 tarihli sendika yetki yazısında münferiden ve müştereken toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkili kılınmışlardır. Toplu iş sözleşmesi imzalama konusunda verilen yetki sendika tarafından daha sonra geri alınmış değildir. Toplu iş sözleşmesinde değişiklik yapılması için ise sendika tarafından özel bir yetki verilmesine gerek bulunmamaktadır....

            Gerekçe ve Sonuç: Dava, sendika üyeliğinin işverene geç bildirilmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı ile davalı sendika arasındaki ilişki vekalet ilişkisi değil, sendika üyelik ilişkisidir. Uyuşmazlığın kaynağı maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 2. maddesinde tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlanan sendikaların amacı, yine aynı maddede, üyelerinin ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak olarak ifade edilmiştir. Mülga 2821 sayılı Kanun'un 22. maddesinin üçüncü fıkrasında da, sendika üyeliğinin, üye kayıt fişinin sendikaya verilmesi ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile kazanılacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise üyeliği kesinleşen işçinin üye kayıt fişinin birer nüshasının sendikaca onbeş gün içinde ... Bakanlığına ve işçinin çalıştığı işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğüne gönderilmesi zorunlu olduğu ifade edilmiştir....

              sendika kurulabileceği, ''Sendika Üyeliğinin Kazanılması’’ başlıklı 14. maddesinde; sendikalara üye olmanın serbest olduğu, kamu görevlilerinin çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilecekleri, ''Sendika Üyelerinin ve Yöneticilerinin Güvencesi’’ başlıklı 18. maddesinde; kamu işvereninin, kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayrım yapamayacağı, ''Sendika ve Konfederasyonların Yetki ve Faaliyetleri’’ başlıklı 19. maddesinde; kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların, bu Kanundaki hükümler çerçevesinde, toplu sözleşme görüşmelerinde taraf olmaya yetkili oldukları belirtilerek, kuruluş amaçları doğrultusunda hangi faaliyetlerde bulunabilecekleri, ''Toplu Sözleşmenin Kapsamı’’ başlıklı 28. maddesinde; toplu sözleşmenin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam...

                Davacılar vekili tarafından, Sendika tüzüğünde olağan genel kurulun dört yılda bir yapılacağının açıkça belirtilmesine karşın 5 ay önce yapılan genel kurulun ancak olağan üstü genel kurul olabileceğini, sendika yönetimi tarafından süresinden önce genel kurul yapılmasının tam kanunsuzluk olduğunu, bunun yaptırımı yokluk olduğundan dava açmakta hukuki yararları bulunduğunu, sendikanın şubelerinin kendi genel kurullarını yapmadan üst kurul delegeleri seçilmeden genel kurulun yapıldığını, İstanbul-1 ve İstanbul-2 Şubeleri ile 49 il başkanlığında seçilecek sayıda delege adayı çıkmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, genel kurulun 438 delege ile toplanması gerekirken sendika tüzüğündeki düzenleme yok sayılarak 260 delege ile toplanmasının tam kanunsuzluk olduğu şeklinde yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, sendika genel kurulunun iptaline ilişkindir....

                DAVA : Davacı, sendika aidat alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  sendika çalışanı olan davacı hakkında verilen bu kararın sendika içi demokrasiye aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu