Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işverenin davalı Sendika ile aynı işkolunda sadece bir işyeri bulunduğu, tespitinin işyeri toplu ... sözleşmesi yetki tespiti niteliğinde olduğu, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihi itibarıyla 89 işçi çalıştığı, bunlardan 46 işçinin sendika üyesi olduğu davalı Sendikanın yarıdan fazla çoğunluğu sağladığı gerekçe gösterilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal......
Dosya içeriğine göre, yetki tespiti için başvuru tarihinden önceki 10 günlük süreçte (09/02/2018 ilâ 17/02/2018 tarihleri arasında) 9 işçinin davalı sendika üyeliğinden çekildiği görülmektedir. 6356 sayılı STİSK’nın “Sendika üyeliği ve üyeliğin kazanılması” başlıklı 17 nci maddesinin beşinci fıkrasına göre “Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde üyelik, red kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılır.”...
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; işyerinin enerji işkolunda bulunduğunu, yetki tespitinde de gösterildiği gibi işyeri düzeyinde yetki tespiti düzenlendiğini, işyerinde 25 işçinin çalıştığını bunlardan 22'sinin adı geçen sendika üyesi olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir. 2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın örgütlenerek toplu ... sözleşmesi yapabilmek için diğer davalı ......
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendika tarafından müvekkili Şirkete ait işyerinde toplu ... sözleşmesi imzalamak için gerekli çoğunluğu sağlamış olduğundan bahisle 29.11.2021 tarihinde diğer davalı olan Bakanlığa başvurarak yetki tespiti isteminde bulunulduğunu, diğer davalı Bakanlık tarafından 09.12.2021 tarihli ve 68968 sayılı yazı ile davalı Sendikanın müvekkili Şirkete ait işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için yetkili olduğunun tespit edildiğini, davalı Bakanlığın işbu yetki tespitinin hatalı olup iptali gerektiğini, öncelikli olarak Bakanlığın hatalı olan bu olumlu yetki tespiti kararının müvekkili Şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı Kanun) ile ilgili tüzük ve yönetmeliklerde belirlenen düzenlemelere aykırı bir şekilde tebliğ edildiğinden yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunu, müvekkili Şirketin şubesine tebliğe çıkarılan yetki tespit yazısının E.Ö.Ş. isimli personele tebliğ edildiğini, adı geçen çalışanın Şirket yetkilisi olmadığı gibi evrak...
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, işverene ait işyerinde çalışan toplam işçi sayısının 32, davalı Sendika üye sayısının 17 olduğu tespit edildiğini, buna ilişkin 26.....2020 tarih ve 1296380 ... yetki tespiti yazısının taraflara gönderildiğini, davalı Sendikanın 6356 ... Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 ......
B) Davalılar Cevabının Özeti: Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde, davalı sendikanın 30/07/2012 tarihli başvurusu üzerine yapılan incelemelerde yetkili sendika olduğunun tespitine dair verilen karar aleyhine, davacı işveren tarafından itiraz edildiğini, 18.İş Mahkemesi'nin 2013/682 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 7.Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 27/01/2015 tarihli kararı ile onandığını, bu karar sonrasında sendikanın 11/01/2013 tarihli ikinci yetki tespiti başvurusunun değerlendirildiği ve yapılan incelemeler neticesinde çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, yapılan işlemlerde hata olmadığı, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı sendika vekili cevap dilekçesinde, üye kayıt fişlerinin işverene bildirilmediği ve yeterli çoğunluğun sağlanamadığı iddialarının doğru olmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı sendika tarafından kurulan sendika isminin “...” olarak tescil ettirilmesinin, kanun ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olup müvekkili sendikanın isim hakkının ihlali niteliğinde bulunduğunu, müvekkili sendikanın ticari bir işletme olmadığını, sendikaların ticari faaliyette bulunamayacağından hareketle, davalı sendika tarafından müvekkili sendikanın marka/isim hakkının kullanımının marka hakkının ihlali ve haksız rekabet sayılmayacağı yönündeki değerlendirmenin yerinde olmadığını, “... ... markasının müvekkili sendika adına tescil ettirildiğini, davalı sendika kurucu ve yöneticileri tarafından, müvekkili sendikanın ulusal ve uluslararası kamuoyu ile işçiler nezdindeki tanınırlığından faydalanmak, iltibas oluşturma amacıyla kullanıldığını, 41 yıldan bu yana kullandığı ve tanınır hale getirdiğini “...” isminin kullanılarak, aynı iş kolunda sendika kurulduğunu, davalı eyleminin haksız rekabet teşkil...
Davalı ... vekili, açılan davanın usul ve kanuna aykırı olduğunu, öncelikle Bakanlığa husumet düşmediğini, sendika üyeliğinin diğer davalı Sendikayı ilgilendiren bir husus olup, husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı sendika tarafından yetki tespitine itiraz etme hakkı veren istatistiğin yayımlanmadığını, henüz herhangi bir hak kaybından söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, delil tespiti mahiyetinde karar verilemeyeceği, 4688 sayılı Kanun'un 30. maddesinin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe ve Sonuç : Dava davalı sendika üyesi olarak gözüküp de üyelik formu olmayan ve gerçekte davalı sendika üyesi olmayan çalışanların tespiti ile 2011 yılı yetki döneminde bunların dikkate alınmaması için tedbir kararı verilmesine ilişkindir....
Kaldı ki, aynı yasanın genel kurulların oluşmasını düzenleyen 10/1 fıkrasında “ İşçi sendika şubesi genel kurulu üyelerden oluşur" kuralına yer verildikten sonra 2. fıkrasında üyelerin çok sayıda olması halinde, genel kurulun delegelerle toplanacağı kurala bağlanmıştır. Şube genel kurul delegesi olma, üyelik hakkından kaynaklanmaktadır. Şube genel kurul delegesi iken üyelik sıfatını yitiren bir işçinin delegeliğinin varlığından söz edilemez. Ayrıca bu maddede delege veya üye olarak genel kurula katılmak için fiilen işyerinde çalışır olma koşulu aranmamaktadır. Hatta sendika üyesi işçinin delege adayı olması değil, doğrudan şube veya sendika organlarında görev almak için aday olması da mümkündür. Aynı yasa hükmünün son fıkrasında “ Sendika tüzüklerinde delege seçilmeyi engelleyici hükümler konamaz.” Şeklindeki düzenleme ile yasa koyucu sendika organlarında görev almayı dolayısıyla sendika içi demokrasiyi sağlamayı amaçlamıştır....