Levazım Sitesi yönetiminin KMK anlamında yasal organ olmadığının tespiti ile G bloklarına ait gelirlerin davalı yönetim tarafından toplanması yönündeki müdahalesinin men'ine, iş bu yönetimin yaptığı işlemlerin geçersizliğine, tedbiren işten el çektirilerek G blok kat malikleri ve/veya yönetiminin yetkili olduğunun tayin ve tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacıların tespit taleplerinin kabulüne, 2. Levazım Sitesinin toplu yapı statüsünde olmadığının tespitine, 2. Levazım Sitesi yönetiminin 01/11/1976 tarihli yönetim planına göre sitenin yasal yönetim organı olduğunun tespiti ile davacıların müdahalenin men'i, işten el çektirme ve G blok kat maliklerinin yetkili olduğunun tespiti yönündeki taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı G blok kat malikleri temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık hakim müdahalesi istemine ilişkindir....
Limitet, hisseli komandit ve kolektif şirketlerde yönetim yetkisi şirket ortaklarından birine bırakıldığında, bu kişi müdür sıfatıyla kişi-organ sayılır. Türk Ticaret Kanununun 319 uncu maddesine göre, anonim şirketler yönünden yönetim ve temsil yetkisinin yönetim kurulu üyelerine bırakılması halinde, bu kişi veya kişiler kişi-organ sıfatını kazanır. Şirketi temsil ve yönetime yetkili kişi-organ sıfatını taşıyan kişiler işveren konumunda bulunduklarından işçi sayılmazlar. Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Öncelikle; Dosya içindeki ticaret sicil kayıtlarına göre yetki tespit başvuru tarihi itibari ile anonim şirket vasfındaki davacı şirketin ortakları Ha.. M.. Öz.., Mu.. As.. Öz.., A.. U.., H.. U.. Y.., M.. U.., A.. Ö.., F.. U.., Ha.. Ö.., H.. M.. Ö.., B.. Ü.., E.. Ö..,E.. Ö.., A.. B.. Ö..l ve M.. İ..; şirkete temsile ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyeleri ise H.. M.. Ö.., M.. A.. Ö.., A.. Ö.., A.. U.. ve H.. M.. Ö..'dır....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı hakkında yazılan 23.....2020 tarihli ve 174 sayılı yazı ile davacının kaç aylığına üyelikten çıkarıldığı hususunun bildirildiğini, üyelikten geçici olarak çıkartma cezasının genel kurula sunulması gereken bir ceza olmadığını, ceza süresinin ne kadar olduğu ile davacı tarafın savunma hakkının kısıtlanması arasında hiçbir ilişkinin bulunmadığını, davacıya savunma imkânının tanındığını, ancak davacının savunmasını Sendika genel başkanı ve Yönetim Kuruluna hakaretlerde bulunarak yaptığını, Sendika Yönetim Kurulu tarafından yapılan tüm işlemlerin ise Sendika Genel Kurulunun Yönetim Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak hukuka uygun biçimde yapıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı hakkında tesis edilen üyelikten geçici olarak çıkarma işleminin iptali istemine ilişkindir. 2....
kararı ile işten çıkarıldığını, müvekkile işten çıkarılırken sık sık rapor aldığı ve devamsızlık yaptığı için iş yerinde olumsuzluklar yaratması, iş gücü planlamasının olumsuz etkilenmesi gibi gerekçeler gösterildiğini, müvekkilinin keyfi olarak rapor almış gibi gösterildiğini, davalı işveren ...A.O.'...
in, sendikamız genel başkanı ... ile genel yönetim kurulu üyeleri hakkında asılsız ihbar, hakeret, iftira vb. yalan beyanlarda bulunması, eylemleri nedeniyle gerekli soruşturma ve işlemleri yapmak üzere sendikamız ana tüzük çerçevesinde genel disiplin kuruluna sevkedilmesine, gerekli işlemleri yapmak üzere genel disiplin kurulunun toplantıya çağrılmasına” ilişkin 355 sayılı kararı aldıklarını yönetim kurulunun bu karar üzerine son derece hızlı toplanarak 12.01.2018 tarih ve 4 nolu kararı alarak genel başkan ve genel yönetim kurulu üyelerine yönelik iftira, tahkir, hakaret ve asılsız ihbarda bulunma olaylarıyla ilgili savunmasını vermek üzere 22.01.2018 tarihinde hazır bulunmasına veyahut aynı tarihe kadar yazılı savunmasını sendikanın genel disiplin kuruluna ulaştırmasına karar verdiğini, davacının savunma talep yazısına ulaşması üzerine 22.01.2018 tarihinde yazılı savunmasını verdiğini, sendika genel disiplin kurulunun 23.01.2018 tarihli ve 5 sayılı kararı ile davacının yürütmekte olduğu...
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 51 inci maddesinin birinci fıkrasında da “Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için” sendika ve üst kuruluşlar kurabileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin son fıkrasında ise sendika ve üst kuruluşların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağı vurgulanmıştır. 4688 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde, genel kurulun, konfederasyonların zorunlu organlarından olduğu belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri, 4688 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre, konfederasyon organlarının seçimi yetkisi de genel kuruldadır. Bu itibarla, sendika ve konfederasyonların yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir....
DAVA KONUSU : İş (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından 03/02/2021 tarihli Tensip 1 nolu ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresinde davacı vekilince, dava konusu 23/11/2020 tarih ve 744 sayılı Sendika Genel Yönetim Kurulu Kararının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
DAVA KONUSU : İş (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından 03/02/2021 tarihli Tensip 1 nolu ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresinde davacı vekilince, dava konusu 23/11/2020 tarih ve 744 sayılı Sendika Genel Yönetim Kurulu Kararının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
, davacı ve arkadaşlarının tüm dayatmalara rağmen sendikadan istifa etmeyeceklerine kanaat getiren davalı şirket yönetim kurulunun bu tarihten 3 gün sonra 18.09.2014 tarihinde toplanarak Botanik Park İçi Bakırköy-İstanbul adresindeki kafeterya işletmeciliği ile iştiğal eden şubesinin 30.11.2014 tarihinde kapatılmasına ve burada çalışan 25 işçinin iş akitlerinin feshedilmesine karar verildiğini, Toleyis Sendikası 19.09.2014 tarihinde İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'ne müracaat ederek; 6356 sayılı yasanın 50. maddesi uyarınca arabulucu tayini yapılması talebinde bulunduğunu, 22.10.2014 tarihinde resmi arabulucunun eşliğinde sendika ve işveren temsilcisinin bir araya geldiğini, işveren vekilinin, yönetim kurulu kararı ile işyerinin kapatılacağını ve bu nedenle toplu iş sözleşmesi yapamayacaklarını bildirdiğini, durumun tutanak altına alınıp, arabulucu safhasının kapatıldığını, Toleyis Sendikası, toplu iş sözleşme görüşmelerinin arabulucu düzeyinde de uyuşmazlıkla sonuçlanması...
Davacı tanık anlatımlarında, davacının sendikaya üye olması ve sendikal faaliyetlerde bulunması nedeni ile işten çıkarıldığı davalı tanık anlatımlarında ise, ekonomik kriz nedeniyle işten çıkarıldığı ifade edilmiştir, Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) 04.10.2019 tarihli yazısında; Salteks Sanayi ve Tic....