İcra Müdürlüğü'nün 2009/21321 sayılı dosyasından 06.07.2009 tarihinde konulan 28.800-TL tutarındaki haciz blokeleri bulunduğunu, sözkonusu haciz blokelerinin müvekkili bankanın alacağına istinaden yapılmadığını, ilgili icra müdürlüklerinden alınmış yazılı bir talimat olmadan hacizli hesaptaki paranın iade edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davaya cevap vermemiş, 12.11.2014 tarihli dilekçesinde ''...hesap numarasına sehven 2.450-TL para geldiğini,...sehven gelen bu paranın ilgili hesaba iade edilmesini'' talep ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ...'...
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davalının takibe itirazının kısmen kabulü ile takibin asıl alacak 37.000,0 TL ve 712,25 TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre rücuan tahsili istemine ilişkindir....
Yerel mahkeme tarafından, davalıların iade yükümlülüğünün, sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olmakla birlikte davalıların murisinin hukuki işlem ehliyeti bulunmadığından davalıların iade sorumluluğunun kapsamının, muris Harun'un iptal edilen satıştan eline geçen bir para varsa bu paradan ölüm tarihinde elinde kalan miktarla sınırlı olduğuna ilişkin tespiti yerinde olmakla birlikte, mahkemece yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir....
Cep Şube Fatura Bedeli’’ açıklaması ile gönderilen 108.000,00 TL tutarlı bakiyenin 159-Verilen Sipariş Avansları hesabında kayıtlı olduğu, davacı tarafın davalı taraftan mevcut bakiye kadar mal/hizmet satın aldığına ilişkin kayıt bulunmadığı, Davacı taraf ticari defterlerinde; davalı taraftan 108.000,00 TL tutarında alacaklı olduğunun kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir. Derdest dava davacı taraf dava konusu edilen bedelin sehven havale edildiği iddiası ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdadına ilişkin olup öncelikle davacı ... Döküm Metal A.Ş ile Davalı ... ... arasında ticari bir ilişkinin olup olmadığının tespit edilmesi öncelikli uyuşmazlık noktası olarak belirlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03.02.2021 tarih ve 11/30 sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi ve süresi içinde ibraz edilen gönderme talebi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve mahkememiz esasının 2021/245 sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizce karşı görevsizlik kararı verilmiş, ancak karar Samsun BAM 2.HD.nin 09.07.2021 tarih ve 744/824 sayılı kararı ile ortadan kaldırılmış ve merci kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir. Mahkememizce bankacı bilirkişiden rapor alınmış ve taraflara usulünce tebliğ edilmiştir. Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili bankanın mudisi olan ... Adi Ortaklığı hesabından davalıya sehven ödeme yapıldığını ileri sürüp ödenen tutarın sebepsiz zenginleşen davalıdan iadesini talep etmekte, davalı vekili ise müvekkilinin münferiden para çekme yetkisini haiz olduğunu belirtip sebepsiz zenginleşme iddialarını reddetmektedir....
Keşideciye karşı ise uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabilir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep yönünden ispat külfeti keşidecide olup keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesine gelince; mahkemece taraflar arasında temel ilişki bulunduğu kabul edilerek hüküm oluşturulmuştur. Oysa davacı kendisinden önce gelen cirantaya karşı temel ilişkiye, keşideciye karşı ise sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak istemde bulunabilir. Davacı vekili 16.08.2012 tarihli dilekçesinde, hem sebepsiz zenginleşmeye hem de temel ilişkiye dayandığını açıkladığından aynı davalı hakkında hem sebepsiz zenginleşme hem de temel ilişki hükümlerine dayalı talepte bulunamaz....
Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın taşınmaz maliklerine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle sebepsiz zenginleşme, satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Bu durumda, sebepsiz zenginleşmeye dayanan dava hakkı ve zamanaşımının başlangıç tarihi ortaklığın giderilmesine konu taşınmazın, satışının yapılıp bedelinin taşınmaz maliklerine ödendiği tarihte başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada, Pamukova Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; talebin kira sözleşmesine dayanmayıp taşınmazın 3. kişilere kiraya verilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olduğu, kira dönemine ait herhangi bir talebi bulunmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)4. Maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevleri sayılmıştır....
ile satılmadığı anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının yaptırdığı imalat bedelinin 17.545 TL olduğu açıklanmıştır.Davada, dava konusu taşınmaza davacı tarafından yapılan faydalı ve zorunlu masrafların tamamının sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalılardan tahsili talep edilmektedir.Uyuşmazlık, taşınmazın davacı tarafından dava tarihine kadar kullanılıp kullanılmadığı ve iade borcunun kapsamı noktasında toplanmaktadır.02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirleme de öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir....
Maddesine göre "Zenginleşen zenginleşmeyi iyi niyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını iade etmekle yükümlüdür".Sebepsiz zenginleşmede iyi niyetli olma halinde kasıt, zenginleşmenin sebepsiz olduğunun bilinmemesi ya da bilinebilecek durumda olmamasıdır. Somut olayda, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre iadesi gereken borç para borcu olduğunda, iadesi zamanında borçlunun elinden çıkmış olması veya harcanarak tükenmiş olması borçlunun iade yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır. Davacı eldeki davada, kasko sigortalı aracın kazada tamamen yanarak pert olması üzerine davalı sigortalıya iki kez tazminat ödendiğini ileri sürerek sigorta şirketinin sistemlerindeki bir problem sebebiyle davalıya sehven yapılan 2. Ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini talep etmiştir....