Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....
İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğüne atanarak 12.04.2004 tarihinde görevine başladığı, davalıya anılan yasa hükümleri doğrultusunda atamasının yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl süreyle saklı tutularak ödenmesi gereken haklarının, üç yılla bağlı kalınmayarak nisan 2011 yılına kadar fazladan 22424,16 TL ödendiği, mevzuata aykırı olarak sehven davalıya yapılan ödemenin davalıdan istendiği halde iade edilmediği ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 22424,16 TL'nin faiz ve masraflarla birlikte davalıdan istirdadı talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkiline yapılan ödemelerin hukuka uygun olduğunu, fazladan bir ödeme yapılmadığını, davanın 60 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanmayacağını belirterek davanın reddini istemiştir....
’leri ile birlikte müvekkiline iade etmemesi hususları ile diğer hususlar bir arada değerlendirildiğinde davalının kötüniyetli olduğu tartışmasız olup, sehven ödenen sahte çek bedelinin faizleriyle birlikte müvekkiline iade edilmesi gerekiğini, Yasal düzenlemeler gereği davalı sebepsiz zenginleşme sonucu elde ettiği bedeli yasal fer’ileri ile birlikte iade etmediğinden haksız zenginleşmenin gerçekleştiği anda temerrüde düşmüş olup, davalının sebepsiz zenginleşme anından itibaren temerrüt faizi ödemekle yükümlü olduğunu, temerrüt tarihinin 27.11.2019 olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Herkes aldığını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etmekle yükümlüdür. Dosya kapsamına göre; davacı tarafından taşınmazın bedelinin davalı şirketin hesabına gönderildiği tartışmasızdır. Davalı şirket ise sözleşmenin kendisiyle ilgisi olmadığını ve sözleşmenin tarafı olmadığını savunmasına rağmen basiretli bir tacir gibi davranmayarak hesabına gönderilen dava konusu parayı davacının hesabına derhal göndermesi gerekirken asıl hak sahibi olduğunu düşündüğü dava dışı ... 'un hesabına gönderdiğini iddia etmiştir. Davalı şirket dava konusu parayı ... 'a göndermekle sorumluluktan kurtulamaz. Şöyle ki dava dışı ... davacı ile davalı şirket adına sözleşmeyi imzalayan ... arasında yapılan sözleşmenin tarafı değildir. Kural olarak her sözleşme yalnız kendi tarafları için ve hak borçlar doğurur. Ayrıca tacir olan davalının pek çok banka hareketlerinin bulunması hayatın olağan akışı gereği olduğundan ... ile olan bir başka ticari ilişkisi nedeniyle de ......
Bu takdirde geçersiz sayılan işlem nedeniyle verilen satış bedelinin iadesi, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalılardan talep edilebilir. Davalıların iade yükümlülüğü, sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olmakla birlikte, iptal edilen satışı yapan davalılar murisinin hukuki ehliyeti bulunmayan bir kişi olması nedeniyle, davalıların iade sorumluluğunun kapsamı ellerinde bulunan miktarla sınırlıdır. Bir başka anlatımla, davalılar, murislerine verilen satış parasından kendilerine intikal eden bir miktar var ise bu miktardan sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca sorumludurlar(Aynı yönde Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2007/12790 E.2008/4436 K., 2008/6831 E. 13985 K ve 2012/16344 E. 26001 K, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/4532 E. 6372 K., 2014/612 E. 7368 K., 2015/10700 E. 15907 K. sayılı ilamları). Somut olayda; davalılardan ... ve ..., ... 2....
Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Yasal düzenleme ve dosya içeriğine göre, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, Trabzon 2....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan 19.10.2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2017/1413 esas sayılı dosyası ile 72.750,27 TL tutarındaki alacak için aleyhine yürütmüş oldukları takip dosyasında kendisine çıkartılan ödeme emrinin, tebliğine müteakip yasal süresi içinde takibe konu alacağa, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, takibe konu alacağın davacı şirketin hesabından sehven davalı borçlunun belirtilen hesabına havale edildiğini, davalının tüm girişimlere rağmen parayı geri ödemediğini, davalının yapmış olduğu itiraz da borcu olmadığını iddia ettiğini, davacı ile davalının ticari defterlerinin incelenmesinde taraflar arasında her hangi bir ticari ilişkinin olmadığının tespit edileceğini, davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri vermekle yükümlü olduğunu; bu nedenlerle davalının Trabzon İcra Müdürlüğünün 2017/24286 esas...
Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir ./.. -2- Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....
Davalı vekili, sözleşme hükümlerince ödenmesi gerekenden daha çok miktarda bir meblağın ödenmesi halinde, fazla ödenen kısım, hukuki bir sebebe dayanmaksızın yapılan ödeme niteliğinde olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını, davacı tarafça iddia edilen sebepsiz zenginleşme durumunun dava tarihinden çok önceki tarihlerde ve en geç taraflar arasındaki sözleşmenin fesih tarihi olan 01.10.2006 tarihi itibariyle öğrenilmiş olduğunun kabulü ile süresinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. ...-) Dava, haksız fiil suretiyle mal iktisabına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmiştir. Ancak, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, her türlü sebepsiz zenginleşme hallerinde iade borcu, sebepsiz zenginleşilen tarih itibariyle doğmakta olup, iade borcunun doğumu için sebepsiz zenginleşenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmemektedir....