Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geçersiz olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında İstanbul 9....

İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstirdat davası ancak dosya borçlusu tarafından açılabileceğini, İSTANBUL BAM 16.HUKUK DAİRESİ 2020/1707 E - 2020/1564 K. sayılı dosyasından verilen 02.10.2020 Tarihli ilamının da, yine icra takibinde taraf olmayan 3.kişinin alacaklıya karşı açmış olduğu İstirdat Davasının reddine karar veren Yerel Mahkeme kararını onadığını, ayrıca BAM ilamında, 3.kişinin dosya borçlusuna karşı Sebepsiz Zenginleşme Davası açabileceğini, sebepsiz zenginleşme davasının alacaklıya yöneltilemeyeceğini, zira Pasif Husumet Yokluğu söz konusu olacağının vurgulandığını, davayı husumet yokluğundan reddetmesi gerekirken kabulüne karar veren yerel mahkemenin sebepsiz zenginleşmenin mahiyetine dair hukuki yorumu ve dolayısıyla davayı kabul gerekçesinin de yerinde olmadığı ve kararın bu açıdan da usul ve yasaya aykırı olduğunu, uygulanan...

İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstirdat davası ancak dosya borçlusu tarafından açılabileceğini, İSTANBUL BAM 16.HUKUK DAİRESİ 2020/1707 E - 2020/1564 K. sayılı dosyasından verilen 02.10.2020 Tarihli ilamının da, yine icra takibinde taraf olmayan 3.kişinin alacaklıya karşı açmış olduğu İstirdat Davasının reddine karar veren Yerel Mahkeme kararını onadığını, ayrıca BAM ilamında, 3.kişinin dosya borçlusuna karşı Sebepsiz Zenginleşme Davası açabileceğini, sebepsiz zenginleşme davasının alacaklıya yöneltilemeyeceğini, zira Pasif Husumet Yokluğu söz konusu olacağının vurgulandığını, davayı husumet yokluğundan reddetmesi gerekirken kabulüne karar veren yerel mahkemenin sebepsiz zenginleşmenin mahiyetine dair hukuki yorumu ve dolayısıyla davayı kabul gerekçesinin de yerinde olmadığı ve kararın bu açıdan da usul ve yasaya aykırı olduğunu, uygulanan...

    İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstirdat davası ancak dosya borçlusu tarafından açılabileceğini, İSTANBUL BAM 16.HUKUK DAİRESİ 2020/1707 E - 2020/1564 K. sayılı dosyasından verilen 02.10.2020 Tarihli ilamının da, yine icra takibinde taraf olmayan 3.kişinin alacaklıya karşı açmış olduğu İstirdat Davasının reddine karar veren Yerel Mahkeme kararını onadığını, ayrıca BAM ilamında, 3.kişinin dosya borçlusuna karşı Sebepsiz Zenginleşme Davası açabileceğini, sebepsiz zenginleşme davasının alacaklıya yöneltilemeyeceğini, zira Pasif Husumet Yokluğu söz konusu olacağının vurgulandığını, davayı husumet yokluğundan reddetmesi gerekirken kabulüne karar veren yerel mahkemenin sebepsiz zenginleşmenin mahiyetine dair hukuki yorumu ve dolayısıyla davayı kabul gerekçesinin de yerinde olmadığı ve kararın bu açıdan da usul ve yasaya aykırı olduğunu, uygulanan...

    CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarını ileri sürerek, dava konusu ödemenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan ve sebepsiz zenginleşme davalarında zamanaşımını düzenleyen 818 sayılı B.K'nun 66. maddesine göre davanın zamanaşımı sebebiyle, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, İstanbul 12 Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/1172 esas sayılı dosyasında davacı şirket temsilcisi hakkında beraat kararı veril- diği, bu kararın 09/07/2014 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinin davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açma hakkının olduğunu öğrendiği son tarih olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açma süresinin 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının davasını 18/12/ 2015 tarihinde açtığı, buna göre dava zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

    Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibi neticesinde sebepsiz olarak zenginleştiğini, davalının ... Asliye Ceza Mahkemesinin .../......

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince Dairemizin 2020/373 E- 2021/652 K.sayılı kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda; alınan bilirkişi raporunda 04/03/2014 tarihli makbuz içeriğinden dava konusu çekin keşideci tarafından davacıya verildiği, davalı temlik eden faktoring şirketinin İnsomnia İletişim- T3 ile akdettiği faktoring sözleşmesi kapsamında dava konusu çeki devir aldığı, faktoring işlemi sonrasında finansman sağlandığı, davalı faktoring firmasının faktoring işlemine konu çeki faktoring müşterisinden faturaya dayalı olarak aldığının tespit ediliği, dava konusu çekin çalıntı olduğunun davacı tarafça davalı şirkete direkt olarak bildirilmemiş olduğu, davalı faktoring şirketinin iktisapta iyiniyetli yetkili hamil olduğu, TTK uyarınca sebepsiz zenginleşme talebinin keşideciye ileri sürülebileceği, somut olayda çek hamiline karşı ileri sürüldüğü, ayrıca faktoring şirketinin sebepsiz zenginleşmediği, müşterisine finansman sağladığı, çek nedeniyle istirdat...

      ve herhangi bir dava açmayacağına ilişkin ibraname bulunduğu, davalının depo ücreti ile ilgili açılan dava ile ilgili olarak herhangi bir itirazda bulunmadığı, yasal hakkın kullanımının hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilmesi için geçerli sebep olamayacağı, protokol hükümleri doğrultusunda yediemin depo ücretinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmakla sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması imkanı bulunmadığı, ödemenin kesinleşmiş mahkeme kararları ve protokol uyarınca yapılmış bir ödeme olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        Zenginleşen kimsenin malvarlığının, herhangi bir mal edinmeden de artış göstermesi ve malvarlığının azalması gerekirken haklı bir sebebe dayanmadan azalmayıp mevcut durumunu muhafaza ettirmesi de madde hükmünde ifade edildiği üzere sebepsiz zenginleşme sayılmaktadır. Sebepsiz zenginleşme hallerinden birisi de hukuki sebebin ortadan kalkmış olması dır. Kazandırmanın yapıldığı zaman geçerli olan bir sebep bulunmasına rağmen sonradan bu sebep ortadan kalkarsa, ortada sebepsiz zenginleşme olduğundan iadesi istenebili r. “HGK’ nın 06.02.2008 günlü ve 2008/3- 40 E. 2008/102 K. Sayılı ilamında da açıklandığı üzere; sebepsiz zenginleşmede davacının geri alma hakkının, buna karşın davalının geri verme borcunun doğması, bunların malvarlıklarının birbirinin zararına ve yararına olmak üzere karşılıklı yoksullaşma ve zenginleşmelerine bağlıdır....

        Temel ilişki bulunmaması halinde ise sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak keşideci hakkında alacak talebinde bulunması mümkündür. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 19.01.2021 tarih ve 2020/3570 E-2021/125 K sayılı ilamında "Dava, kıymetli evrak niteliğinde bulunan ve ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca, süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde yetkili hamil sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciden alacağın tahsilini isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır....

          UYAP Entegrasyonu