Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu şekilde açılan dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı bir paranın istirdatı istemine ilişkin olup, İİK'nun 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası niteliğindedir. Her ne kadar davacı tarafça eldeki davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de; yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemekte ve davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği kabul edilmektedir. (Yargıtay 19....

    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme davası açılabilmesi için malvarlıkları arasında doğrudan doğruya bir ilişkinin bulunması, yani bir ‘’malvarlığı kayması’’nın olması şartı da aranmaktadır. Yine, Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür....

    Ltd.Şti. adına ödediği parayı geri istediği, İİK 72/7 maddeye göre, icra dosyasında takibe itiraz etmeyen veya itirazı kaldırılan ve bu yüzden borçlu olmadığı bir parayı ödeyen borçlunun, paranın geri alınması için, istirdat davası, hak düşürücü süre geçmiş ve şartları mevcut ise sebepsiz zenginleşme davası açabileceği, davacı üçüncü kişinin, TBK'nın 195. maddesine göre, “ borçlunun borcunu ödeyen üçüncü kişinin, borçlu ile borcun nakli sözleşmesi yapmış gibi kabul edilerek”, iş bu ödemeden dolayı bu madde hükmü gereğince, icra takip borçlusu olan dava dışı takip borçlularına rücu etme hakkının bulunduğu, davacı tarafından, icra takibine konu olan borcun, üçüncü kişi sıfatı ile davalı alacaklıya ödenmiş olması sebebiyle, davalı alacaklıya geri alma, sebepsiz zenginleşme davası açamayacağı" gerekçesiyle; davacının davasının aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, eksik tüketilen fark faturasının ihtirazi kayıtla ödendiği ve bedelin faiziyle istirdatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, yetki ve husumet itirazlarında bulunmuş, tahakkukun doğru hesaplandığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, davacının eksik tüketim faturasından sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın İİK'nun 72/6 ve 7. fıkralarında düzenlenen istirdat davası olup (1) yıllık hak düşürücü sürede açılması gerektiği, icra müdürlüğünce verilen cevapta takip konusu borcun bittiği ve en son ödemenin 25.12.2007 tarihinde yapıldığı, son ödeme tarihi ile davanın açıldığı 11.05.2009 tarihi arasında İİK'nun 75/7 maddesinde öngörülen (1) yıllık hak düşürücü süresinin geçmiş olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan Ltd. Şti vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibinde taraf olmayan davacının hakedişleri üzerine haciz konularak tahsil edilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak faizi ile tahsili istemine ilişkindir....

          İcra Müdürlüğü'nün 18.03.2016 tarihli kararının iptaline karar verildiğini, anılan mahkeme kararında, şikayetin, ödenen tutarın iadesinin açılacak bir istirdat yahut sebepsiz zenginleşme davasında ileri sürülebileceği gerekçesi ile kabul edildiğini, söz konusu kararda Yargıtay 12....

          Bu durumda; davacı 3. şahsın yaptığı ödeme ile takip borçlusu borcundan kurtulmuş ve sebepsiz zenginleşmiştir fakat takip dosyasının alacaklısı da aynı şekilde alacağını takipte borçlu konumunda olmayan 3. bir şahıstan almış bulunmaktadır. Takip alacaklısının takip alacağını, borçlu olmayan bir 3. şahıstan alması da onun açısından sebepsiz zenginleşme sayılmak durumundadır. Zira 6098 sayılı TBK'nın 77/1. Maddesine göre sebepsiz zenginleşen kişi, maddenin ifadesine göre aynen " Haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen " olarak tanımlanmıştır. Takip alacaklısı borçların nispiliği kuralı çerçevesinde borcunu borçludan almak durumundadır. Borçlu olmayan 3. bir şahsın haciz tazyiki altında takip borcunu ödemesiyle takip alacaklısının alacağını tahsili de haklı bir sebep olmaksızın başkasının (ödemeyi yapan 3. şahsın) malvarlığından zenginleşme sayılmalıdır. (Yargıtay 19....

            Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....

              Yerleşmiş Yargıtay kararları uyarınca istirdat davası koşullarının oluştuğu durumlarda, dava sebepsiz zenginleşme olarak görülemez, davaya istirdat davası olarak bakılması gerekir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17619 Esas, 2017/3930 Karar; 2015/1355 Esas, 2015/11705 Karar; 2016/3867 Esas, 2016/15577 Karar) Davacı taraf taleplerinin sebepsiz zenginleşme kapsamında itirazın iptali olduğunu ileri sürmüş ise de HMK 33/1 maddesi gereğince hukuki tasnifi yapmak hakimin görevi olduğundan ve istirdat davasının koşullarının oluşması halinde davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiğinden, mahkemenin davayı istirdat davası olarak nitelendirmesinde hukuka aykırılık mevcut değildir. İstirdat davaları, İİK 72/7. maddesi gereğince ödemenin yapıldığı tarihten itibaren bir sene içinde, açılması gerekip, yasa maddesinde belirtilen süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğu gibi, istirdat davasında yasada belirtildiği gibi umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurulması gerekmektedir....

                Yerleşmiş Yargıtay kararları uyarınca istirdat davası koşullarının oluştuğu durumlarda, dava sebepsiz zenginleşme olarak görülemez, davaya istirdat davası olarak bakılması gerekir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17619 Esas, 2017/3930 Karar; 2015/1355 Esas, 2015/11705 Karar; 2016/3867 Esas, 2016/15577 Karar) Davacı taraf taleplerinin sebepsiz zenginleşme kapsamında itirazın iptali olduğunu ileri sürmüş ise de HMK 33/1 maddesi gereğince hukuki tasnifi yapmak hakimin görevi olduğundan ve istirdat davasının koşullarının oluşması halinde davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiğinden, mahkemenin davayı istirdat davası olarak nitelendirmesinde hukuka aykırılık mevcut değildir. İstirdat davaları, İİK 72/7. maddesi gereğince ödemenin yapıldığı tarihten itibaren bir sene içinde, açılması gerekip, yasa maddesinde belirtilen süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğu gibi, istirdat davasında yasada belirtildiği gibi umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurulması gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu