Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşmede bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığ aleyhinde çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı bulunmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Yıllarca evvel paydaşlardan biri tarafından vücuda getirilen ve onun tarafından kullanılıp yararlanılan muhdesat (bina, ... gibi) nedeniyle iade borçlusu ne zaman zenginleşmiş, alacaklısı ne zaman fakirleşmiş sayılacaktır? Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın diğer paydaşlara herhangi bir katkısı kural olarak olmayacaktır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin taşınmazın şuyunun satış ücretiyle giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

    Şu da ifade edilmelidir ki sebepsiz zenginleşmenin kanunda düzenlenmesinin amacı, iki mal varlığı arasındaki sebepsiz değer kaymasının geri verilmesinin sağlanmasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin işlevi uğranılan kayıpları gidermek değil hukuki bir sebebe dayanmaksızın başkası sayesinde elde edilen menfaatleri bu kişiye nakletmektir. Zenginleşenin geri verme borcunun doğumu için kusurlu olması şartı aranmamaktadır. Aksi takdirde bu kurum kusur şartı aranmayan bir haksız fiil türü halini almış olurdu. Yukarda açıklanan nedenlerle Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin Yüksek Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen görüşüne göre geçersiz sözleşmelerde taraflardan her biri diğer tarafın ifa ettiği edimi (zenginleşmeyi) sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etmekle yükümlüdür. Geçersiz bir sözleşme nedeniyle bir tarafın karşı taraftan aldığı şey, kendisi yönünden sebepsiz zenginleşme niteliğindedir....

      Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K.... Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirleme de öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Teslim şartı gerçekleşmemiş ise sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası da açılamaz. Yine, bu durumda zamanaşımı süresi de işlemeye başlamaz....

        ------Davacı tarafça sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak keşideci hakkında alacak talebinde bulunması durumunda ispat külfeti keşidecinin olup keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür....

          ------Davacı tarafça sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak keşideci hakkında alacak talebinde bulunması durumunda ispat külfeti keşidecinin olup keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür....

            İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

              Uyuşmazlık, davacı tarafından yaptırılan yapılar yönünden davalıların, sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri ve zenginleşme zamanının tespitinde toplanmaktadır. 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirleme de öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalıların) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur....

                GEREKÇE; Taraflar arasındaki ihtilaf; Taraflar arasında ticari ilişki gereği çekin usulüne göre temlik alınıp alınmadığı, çekin Mahkeme kararı ile iptaline dair kararının kesinleşmesine rağmen çekin tahsil edilmesinden dolayı davalıların sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, çekin tahsilinden dolayı davalıların davacı aleyhine zenginleşip zenginleşmediğini, davanın sebepsiz zenginleşme mi ya da istirdat davası olup olmadığı, dava türüne göre hak düşürücü sürenin geçip geçmediği, çekin tahsilinde davalıların kötüniyetli olup olmadığı, davalıların çekin tahsilinde haklı olup olmadığı hususlarındadır. Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafın davalılardan ...'ya 90.000,00-TL miktarlı çek teslim ettiği, çekin teslim edilmesine rağmen çek karşılığı teslim edilmesi gereken malın davacıya teslim edilmediği, davalı ...'nın diğer davalı ...'...

                  Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Taraflar arasında akdedilen adi yazılı satış vaadi sözleşmesi kanununun aradığı resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Hukuken geçersiz olan sözleşmeden doğan bu uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre çözülecektir. Bu sebeple taraflar, geçersiz sözleşme gereğince karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler....

                    İlk derece mahkemesi kararında; icra dosyasından yanlışlıkla ya da fazladan tahsil edilmiş paranın söz konusu olmadığı, İİK'nın 361. maddesindeki şartların oluşmadığı, davalının istirdat ya da sebepsiz zenginleşme davası açarak paranın iadesini sağlayabileceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, muhtıranın iptaline karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu